2. Gazeteci İddianamesi'nde açık çarpıtma İddianamede 28 Şubat'ta Gülen hakkında dava açılmadığı yazıyor. 

 

Oysa 28 Şubat'ta Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında dava açıldı. Üstelik ne Erbakan ne Erdoğan hakkında bu derece ağır bir dava açılmamıştı o dönem

28 Şubat darbe sürecinde Türkiye,yeni bir örgüt kavramıyla tanışmıştı. Anayasal düzeni silahla veya başka bir yolla değiştirmek gibi bir hedefi olmayan,çıkar amaçlı suç örgütü niteliklerini de taşımayan gruplar örgüt ilan edildi. Fethullah Gülen Hocaefendi ve O'nu sevenler de örgüt kapsamına sokuldu.

Dönemin Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in ‘Fethullah Gülen Örgütü' şeklinde isimlendirdiği örgütün suçu “Laik devlet yapısını değiştirerek yerine dinî kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasa dışı örgüt kurup bu amaçlar doğrultusunda faaliyetlerde bulunmak” şeklinde tanımlanıyordu. Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, Fethullah Gülen hakkında, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7. maddesine göre dava açmış ve 64 sayfadan oluşan bir iddianame hazırlamıştı. Hocaefendi yaklaşık 8 yıllık yargılamanın ardından beraat etmişti. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı İsmet Bozkurt tarafından, kapatılan Zaman Gazetesi yazarları hakkında hazırlanan 64 sayfalık iddianamede ise tüm kayıtlar ortadayken Fethullah Gülen'in 28 Şubat'ta yargılanmadığı iddia ediliyor. 

İddianamede 28 şubat döneminde, Gülen hakkında hiçbir dava açılmadığı açıkça yazıyor. Nuh Mete Yüksel'in açtığı dava ise "Gülen Amerika'ya gittikten sonra açılan ve ardından askıya alınan dava" olarak niteleniyor. Yargı süreci de çarpıtılıyor.