Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), önceki yıllarda yüksek mahkemelerin yükünü azaltmak için kurulması kararlaştırılan bölge adliye mahkemelerinin sayısını 15'ten 7'ye indirdi. Karar, birçok ilde yapımı tamamlanan ve başsavcıları dahi atanan Bölge Adliyesi Mahkemesi'nin akıbetinin ne olacağını tartışmaya açtı.
Adalet Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun olumlu görüşü alınarak bölgelerin coğrafi konumları ve iş yoğunluklarına göre kurulan İstanbul, Bursa, İzmir, Ankara, Konya, Samsun, Adana, Erzurum ve Diyarbakır bölge adliye mahkemelerine ilaveten Antalya, Gaziantep, Kayseri, Sakarya, Trabzon ve Van bölge adliye mahkemelerini kurmuş ve mahkemelerin 20 Temmuz 2016 tarihinde tüm yurtta göreve başlayacağı açıklanmıştı. Söz konusu kararın ardından Trabzon'da eski adliye binası ciddi paralar harcanarak tadilattan geçirildi ve bölge adliye mahkemesine dönüştürüldü. Tabelası asılan ve başsavcısı ile bazı personelleri dahi atanan Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi'nin hizmete başlamasını bekleyen hukukçular ve vatandaşlar, HSYK Genel Kurulu'nun bölge adliye mahkemelerinin 7 merkezde faaliyete geçirme kararıyla şok yaşadı. HSYK Genel Kurulu bölge adliye mahkemelerinin ilk etapta 7 merkezde faaliyete geçirilerek, bazı bölge adliye mahkemelerinin yargı alanlarının yeniden belirlenmesinin uygun olacağına karar verdi. Bu kararla, yapımı tamamlanan Bölge Adliye Mahkemesi'nin açılması için gün sayan Trabzon, yargı bölgesi olarak Samsun'a bağlandı.
HSYK'nın kararını değerlendiren Trabzon Barosu Başkanı Avukat Orhan Öngöz, "Temyiz yargı yolunun istinaf mahkemesi ile Yargıtay'ın içtihat mahkemesi olması amaçlanmış, istinaf mahkemelerinin de temyiz incelemelerini çabucak gerçekleştiren ve adaletin bir an önce tecellisine katkı sunmasını amaçlamıştı kanun koyucu." dedi.
15 ilde ciddi masraflar yapılarak bu mahkeme binalarını hazırlandığına, başsavcılarının atandığına, bir kısmında personellerin çalışmaya başladığına dikkat çeken Öngöz, şunları kaydetti: "Geldiğimiz süreçte sayı sebebini anlayamadığımız bir gerekçeyle 7'ye düştü. Eğer bu hakim, savcı sayısının azlığından ise kabul etmemiz mümkün değil. Eğer hakim, savcı az ise 7 mahkemede de az. Nihayetinde 15 istinaf mahkemesinin bakacağı dosyaya 7 mahkeme bakacağı için sonuç değişmeyecek ve kanaatimce yargı hızlanmayacak. Üstüne üstlük yargı süreçleri korkarım biraz daha uzayacak. Eğer Türkiye'de istinaf mahkemeleri faaliyete başlayacaksa 15 ilde eşzamanlı olarak başlamasının daha doğru olacağı kanaatindeyim. Hakim ve savcı azlığından dolayı başlayamayacaksa o süreç ertelensin ve Yargıtay temyiz yolu uygulaması devam etsin."
Trabzon'un olmamasını da kabullenemediğinin altını çizen Öngöz, sözlerine şöyle devam etti: "Burası bölge merkezi bir şehir. Binamız hazır, başsavcımız da görevde. Trabzon'un yok sayılması, Samsun'a bağlanması bizi üzdü. Bölgemizden, şehrimizden Samsun'a gitmek yerine Ankara'ya gitmek daha kolay. Mahkemeler kurulacak, bunların çalışma sistemi oturacak, bunlar oturuncaya kadar Yargıtay'ın verdiği kararları bekler ve sonuna razı oluruz. Çünkü yeni mahkemelerin ne şekil kararlar vereceğini, nasıl içtihatlar oluşturacağını da bilemiyoruz. 7 ayrı mahkemede 7 ayrı içtihadın oluşma ihtimali bizi korkutuyor. Uygulama birliği açısından da bir takım sakıncalar olabilecek diye endişeleniyoruz."
Cihan CİHAN