Sözcü’nün haberine göre gidenler hangi yolla pasaporta ulaştıklarını söylemezken, 5 bin Euro veren de var, 17 bin Euro veren de. Essen, Hannover, Bremen, Hamburg, Köln, Düsseldorf, Wiesbaden ve Berlin'e dağılan bu kişiler “Türkiye'de aş yok, iş yok. Kaçmayıp da ne yapalım” deyip şunları anlattı:

R.T. (Bingöl): Geleli iki yıldan fazla oluyor. “Pasaport alıp yasal olarak Almanya'ya gidebilirsin” dediler. Pasaportum üç hafta sonra geldi. Bazılarımız uçakla gitti, biz karayoluyla. Hannover'de meyve-sebze halinde çalışıyorum.

Vakkas A. (Muş): Arkadaşlarım Bingöl'den duymuş, beni de listeye yazdılar. 8 bin Euro'ya anlaştım. İnşaatlarda çalışıyorum.

M.A. (Bingöl): Hannover'de meyve-sebze halinde çalışıyorum. Çok şükür karnımız doyuyor. Beni buradan atana kadar çalışırım. Sonrası Allah kerim.

P.S. (Bingöl): Hamburg'da inşaatta çalışıyorum. Köyüme para göndermeye de başladım. Kaçmayıp ne yapacaktık! Böyle bir hizmet varsa, tabii değerlendireceğiz.

‘ALMAN POLİSİ PASAPORTUMA BAKIP İNGİLİZCE TEŞEKKÜR ETTİ’

Kaçak olarak Almanya'da kalanların, gri pasaportların süreleri bitinceye kadar sorun yaşamadığı öğrenildi. Alman polisinin bu kişileri Türkiye Cumhuriyeti'nin çalışanı olarak gördüğü aktarıldı. Frankfurt'taki polis kontrolünde gri pasaportunu gösteren bir Elazığlı, rahatlıkla geçtiğini, Alman polisin kendisine İngilizce teşekkür ettiğini anlattı. Pasaport süresi bitince kaçaklık durumu başlarken, bir kısmı, “Siyasi baskı gördüm” deyip iltica başvurusunda bulunmuş. Bu sürede hemşehrilerinin, çalıştığı yerdeki kişilerin ve akrabaların sahip çıktığı ifade ediliyor.