AKP, 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturması sonrası 2014’te kurduğu ve Gülen Hareketi mensupları olmak üzere binlerce kişiyi haksız yere tutuklayan Sulh Ceza Hakimlikliklerini değiştiriyor. Bu hakimliklere atanma için 4 yıl kıdem şartı getirildi. İtirazlara da asliye ceza mahkemeleri bakacak.
Hakimler Savcılar Kurulunun (HSK) ilke kararlarıyla, ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerlerdeki sulh ceza hakimleri ile birinci bölge kadastro mahkemesi hakimlerine 4 yıl kıdem şartı getirildi.
4 YIL KIDEMİ OLMAYAN SULH CEZAYA ATANMAYACAK
Resmi Gazete’de yayımlanan HSK’nin 19 Ocak tarihli Sulh Ceza Hakimlerinin Kıdem Şartına İlişkin İlke Kararı ile Kadastro Mahkemelerine ve Hakimlerine İlişkin İlke Kararı ile söz konusu yerlerde müstemir yetkilendirilecek hakimlerde asgari kıdem şartı aranacak. Buna göre, ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerlerdeki sulh ceza hakimliklerine birinci bölgede 4, ikinci bölgede 3, üçüncü bölgede ise 2 yıl asgari kıdemi bulunan hakimlerin yetkilendirmeleri yapılacak. Sulh ceza hakimliklerinin kıdem şartına ilişkin hüküm bulunmayan hallerde, HSK Birinci Dairesi tarafından belirlenecek prensipler uygulanacak.
TUTUKLAMAYA İTİRAZLARA DA BAKMAYACAKLAR
AKP’nin ‘proje mahkemeleri’ olarak hayata geçirdiği, siyasi soruşturmalarda listelere göre tutuklama yapan sulh ceza hakimlikleri geçen yıl sonunda alınan kararla artık tutuklama kararlarının itirazlarına bakmayacak. İtirazları Asliye Ceza Mahkemesi karara bağlayacak. Konuyla ilgili Adalet bakanı Abdulhamit Gül, 2022’den itibaren tutuklamaya itiraz Asliye Ceza Mahkemesi hakimleri bakacağını kaydetmişti.
HAMİLE KADIN VE ÇOCUKLARI DA TUTUKLADILAR
Sulh Ceza Hakimlikleri 2014 yılında Gülen Hareketi mensubunu tutuklamak için kuruldu. Delilsiz tutuklama, sanıkların ifadelerini tutanağa geçirmeme gibi birçok adaletsiz uygulamaya imza atan bilgisiz Sulh Ceza hakimleri 15 Temmuz sonrasında aralarında ev hanımları, esnaf, öğrenci, hamile kadınlar, çocukların da bulunduğu 100 binden fazla Gülen Hareketi mensubunun tutuklanması için karar vermişti. Birçok işkence olayını tutanağa geçirmediği kayıtlı olan sulh ceza hakimleri aynı zamanda kendilerine gelen telefon ve listeler üzerinden tutuklama yaptıkları da ortaya çıkmıştı.