Bir annenin feryadı!

Ailesinde çok sayıda kişi tutuklanan yaşlı bir annenin feryad mektubu ve soruları.
22 Temmuz 2016…

Meğer hayatımızda birçok şey eskisi gibi olmayacakmış bu tarihten sonra… İlkin öğretmen olan oğlum görevinden ihraç edildi… Kızım olsa gözüm kapalı veririm diyen, ne kadar parti yanlısı olsa da, hal insanı olduğu için haftasonu kurslarına diğer öğretmenleri değil de oğlumu isteyen müdür, “şimdi bir terör örgütü üyesi olduğun(!) için görevinden ihraç edildin” diyor…

Meğer yapılacak ne çok şey vardı.. Oğlum oraya 20 gün sonra olacak düğünü için evini yerleştirmeye gitmişti… Olsun dedik artık, mesleğin olmasa da bizim yanımızda durursunuz, evinizi de buraya taşırsınız, böyle de mutlu mesut olursunuz diye teselli etmiştik.

Aynı gün küçük kızımın çalışmış olduğu yurda polis geliyor, terör örgütü yurdu olduğu gerekçesiyle mühürlüyor ve kızım işsiz kalıyor… Tabii damadımla aynı şirket olduğu için damadımın dershanesini de mühürlüyorlar ve damadım da işsiz kalıyor…

Çok geçmeden iki gün sonra oğlum arkadaşının evini taşımaya yardıma gittiğinde komşu şikayetiyle ikisi de gözaltına alınıyor… Eşimle ben yanına gitmek istiyoruz ama Türkiye'nin öbür ucu, gidişimiz 2 günü buluyor.. Biz gitmeden oğlum tutuklanıyor… Ve F tipi cezaevine konulduğu için göremeden bir hafta sonraki açık görüşe davet edilerek geri dönüyoruz…

Bir hafta sonra yine gidiyoruz ama bu sebepten tutuklu olanlara her ay olan açık görüş kapatılmış.. Yani normalde bir terörist olsanız ayda bir ailenizle açık görüş yapabiliyorken onlardan daha büyük bir suç işlemiş (!) olan oğluma açık görüş iptal ediliyor, kapalı görüşe giriliyor…

Gözlerden yaş aksa da herkesin içi huzur dolu.. Olsun Peygamber yolunda hapse girmek de varmış… 20 gün sonra olan düğün varsın birkaç ay erteleniversin.. Biraz hapishane mektupları biriktiriversinler diyorduk ama 7 ay oldu.. Dile bile zor geliyor söylemek 7 ay… Gelin gelinliğini aldı evinin bir köşesine astı.. Hayalleriyle gelinliğini giymeyi de erteleyerek..

Aradan bir buçuk ay kadar geçiyor bir sabah şafak operasyonuyla öğretmenlikten emekli eşimi ve muhtar kardeşimi gözaltına alıyorlar… Kurban bayramından bir hafta önce … Bayramı çok görüyorlar… Suçladıkları şey terör örgütüne finansman olmak… Milli Eğitim müdürü şikayet etmiş… Ve bir kaç gün sonra ayni gün gözaltına alınan 17 kişiden 7 kisi tutuklanıyor… Tutuklular içinde eşim ve kardeşim var…

İşin garip tarafı komşulardan meslekten ihraç edilen bir öğretmen serbest bırakılıyor ihraç edilmeyen diğer öğretmen tutuklanıyor..

Bilsem bir suçları var çeksinler cezalarını diyeceğim ama hepsi devlette çalıştı, çalışıyor. Müdürlerinden hep takdir aldılar, ufacık sabıka kayıtları yok…. Yani devletin hangi yaptığına inanacağız bilemedik…

Ya ben… Ben 57 yaşındayım. Bende doku romatizması, reflü, depresyon, eklem romatizması rahatsızlıkları var. Kendime bile bakacak durumum yokken evde bakıma muhtaç %82 engelli kayinvalidem ile kalakaldım. Kalp, şeker, reflü, alzheimer rahatsızlıkları var. Kayınvalidemin eşimle beraber 6 çocuğu var ama diğer 5 çocuk yurt dışında ikamet etmekte. Yani yardıma gelemiyorlar. Eşim ve ben bakıyorduk kayinvalideme ama, şu an eşim olmadan ben çok zorlanıyorum. Araba, traktör kullanmayı bilmiyorum ve köyde oturuyorum. Kayınvalidem ya da ben rahatsızlandığımda doktora gitmek için, pazar market alışverişi için bile birine ihtiyacım var.

Eşim emekli ama aynı zamanda çiftçilik yapıyoruz. Eşim tutuklanınca tüm tarla işleri de bana kaldı. Ben araç kullanmayı bilmediğim için hep birilerinden yardım istedim ya da paramın yettiği kadar işçi çalıştırdım. Ekin ekildi, tarla sürüldü vs… Çiftçi olunca hem erkek hem kadın işi çok ağır oluyor yetişemiyorum, hastayım gücüm yetmiyor.

Benim de 4 çocuğum var ama 2 kızım yurtdışında çalışıyor, işsiz kalan kızım bakıma muhtaç kayınvalidesine bakıyor, oğlum da malum tutuklu. Yani onlar da gelemiyor. Oğlum doğuda, biz batıda.. Uzak olduğu için ancak 2 ayda bir açık görüşe gidebiliyorum… Hem de hasta bir kadın halimle tek başıma… İki-üç defa kayınvalidemi evde bırakıp gitmem gerekti.. Komşular baktı sağolsunlar…

Şimdi varın siz karar verin… 
Benim neye gücüm yetsin… 
Ben hasta halimle kendime hayrım yokken, her hafta beni hasretle bekleyen kocama mı!? 
2 aylık açık görüş günü 2 yıl gibi geçen can parçam oğluma mı?! 
Her saniye yanında bir refakatçi olması gereken anneme mi?!  
Yığınla tarla işine mi?!  
Yoksa bu zulümler içinde devletinden ufak bir merhamet, bir adalet bulamayan yorgun, kırgın gönlüme mi…..?!

Magduriyetler.com
06 Haziran 2017 12:18
DİĞER HABERLER