HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, ölümle pençeleşen ve annesi cezaevine konan Yusuf Kerim Sayın için konuştu. Devletin intikam duygusuyla hareket edemeyeceğinin altını çizen Beştaş, ölüm döşeğindeki bir çocuğun her ne olursa olsun annesinden ayrı tutulamayacağını belirtti. Beştaş ayrıca, hem uluslararası hukukta hem de Türk hukukunda benzer problemler için çözüm mekanizmalarının olduğunu açıkladı.
Ali Yurtsever'in Youtube kanalında Söyleşiler programına konuk olan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş AKP iktidarı döneminde demokrasi, insan hak ve özgürlükleri konusunda ciddi bir geri gidiş olduğunu vurguladı. Cezaevlerinde yaşanan hukuksuzluklara dikkat çeken Beştaş "Cezaevlerinde tam bir dram yaşanıyor, Sistematik bir işkence, sistematik bir hak ihlali hali yaşanıyor. Yani emin olun günde en az 10 mektup alıyorum şahsi olarak. Artık o mektupları tek tek okuyup cevap yazma imkanımız kalmadı. Çocuklar annelerinden ayrı. Hasta mahpusların hali tam bir cinayete dönüşmüş yani. Bilerek ve istenerek ölüme terkediliyor. Cezaevinden tabutlar çıkıyor. Yargı tamamen iktidarın elinde ve emrinde. İstedikleri kararı aldırıyorlar" ifadelerine yer verdi.
Beştaş'ın gündemindeki bir diğer konu ise ağır bir kansere yakalanan ve hayatta kalma şansı çok düşük olan küçük Yusuf Kerim'in durumuydu. Daha önce Meclis kürsüsünden de Yusuf Kerim Sayın ve cezaevine konan annesinin durumu dile getiren Beştaş devletin intikam duygusuyla hareket edemeyeceğini söyledi.
Beştaş ayrıca Yusuf Kerim ile annesinin bir arada olmasının mümkün olduğunu da belirtti. Hem uluslararası hukukta hem de Türk hukukunda benzer durumlar için çözüm mekanizmaları olduğunu belirten Beştaş şu ifadeleri kullandı:
"Yusuf Kerim’in annesinin hangi iddia ile hangi suçla yakalandığı, tutuklandığı beni ilgilendirmiyor. Yani hukuk sistemi bir çocuğu annesinden, hem de ölüm döşeğindeki bir çocuğu annesinden ayıramaz. Dünyada hiçbir hukuk sistemi, yani nasıl anlamayım, olamaz yani. Ve bunun çözüm mekanizmaları da var aslında. Bizim hukuk sistemimizde de var. Neticede annesi 6 yıl 3 ay ceza almış. Fikri ne olursa olsun annesinin, yargı kararı adil olsun olmasın, o cezayı almasını tartışmıyorum ben. Ama o annenin şu anda çocuğunun yanında olması lazım. Ev hapsinde olabilir mesela. Hastanede olabilir. Yargı bu kadar adil olmayan karar verirken, AKP’liler ya da MHP’lilerle ilgili görüyoruz karar verirken, sırf muhalefette diye bir çocuğun annesinden ayrı ölüme gitmesine izin veremez hukuk sistemi. Ayrıca devletler intikam üzerine davranmazlar. İntikam almaz, öç almaz. Benim hukuk nosyonum buna izin vermez.
Bugün Yusuf Kerim olur, yarın Azad olur, Tolga olur. Yani kim olursa olsun diyorum. Ayırımsız herkes için adalet, hak ve özgürlük talep etmek lazım. Haksızlığa karşı herkesin birlikte hareket etmesi lazım.
Karşımızda taşlaşmış yürekler, duvar olmuş suratlar, duymayan ve hissetmeyen inanılmaz bir tablo var. İnsanlıktan mı çıkıyoruz diye çoğu zaman sorguluyorum. Ne o konuşmam, ne da hak ve özgürlükler konusundaki konuşmalarım asla siyasi değil, tamamen insani motivasyonla ve vicdanımla hareket ettiğimi söyleyebilirim."