Bir garip ölmüş diyeler

Samanyoluhaber.com yazarlarından Abdullah Aymaz 'Bir garip ölmüş diyeler' başlıklı yeni köşe yazısında Hizmet Hareketi adına önemli tespitlerde ve uyarılarda bulundu.
Garip Yunus  Emre:

“Bir garip ölmüş diyeler

Üç gün sonra duyalar

Soğuk su ile yuyalar

Şöyle garip bencileyin.”

Der…

         Ama bir başka Mazlum garip

         Hapse girip…

         Söylemiş şu sözleri

         Diri, diri iri, iri…

“Ben öldüğümde eğer

Varsa baş ucumda bekleyenler

Yıkasınlar beni

Köyümün yağmurlarıyla

Allah’ın rahmetine doyura doyura

O İlahi rahmetle uğurlaya uğurlaya

Allah aşkına…”

         “Sizi hapislere doldurduk ama buradan tabutlarınız çıkacak.”  diyenler dediklerini yer yer gerçekleştirdikleri için Asrın bazı garipleri şehid olup velayet makamı kazandılar.

         15-11-2018 tarihinde Hindistan’dan diyalogcu bir arkadaşımız anlatmıştı: “Bir arkadaşımız rüyasında Efendimizin (S.A.S.) gözetiminde Hizmet mensuplarının yıkılmış olan Ka’be’nin temellerini atıp, duvarlarını örmekte olduklarını görmüş. Bu rüyayı Hindistan’ın sünnî cemaat liderlerinden ehl-i kalb kanaat  önderi Mahmud Meani’ye anlatınca, şöyle yorumlamış:

         “Ka’be’nin temelleri, İslamiyetin temelleri demektir.  Maalesef  şu anda sahipsiz olan İslamiyetin asıl temelleri üzerinde HİZMET  bir inşaatta bulunuyor. Bundan Efendimiz (S.A.S.) memnun ve destek veriyor. Evet Efendimiz (S.A.S.)  sizinle beraber…  Duvar örme ise, İslâmiyetin korunmasını ve kollanmasını da HİZMET’in  üstlendiğine işarettir.”

         Evet, “Kıyamete Ayarlı”  Bu Hizmet bir Hizmet-i İmaniye ve Kur’aniye olarak İslâmiyetin esaslarını Çağın Sözcüsü Üstad Bediüzzaman ve Asrın Hatibi M. Fethullah  Gülen  Hocaefendi’nin edille-i şer’iyye dediğimiz Kitap, Sünnet, İcma ve Kıyas esasları ile örgüledikleri Hizmet Genetiği ile inşaallah, İslâmiyetin  akla-kalbe vicdana-mantığa uygunluğu bütün cihana duyurularak, inkâr-ı ulûhiyetin önünü almak ve insanlığı bu iç yangından  kurtarmak Hizmetin hedefidir.

         Üstad Hazretleri hedef olarak diyor ki: “Karşımda bir yangın var, alevleri göklere yükseliyor, içinde tutuşmuş evladım, imanım yanıyor. O yangını söndürmek, imanımı evladımı kurtarmak için koşuyorum!..”

         Üstad Hazretleri Kastamonu Lâhikasında, Hizmetin hedefinin her bir taşının dağlar büyüklüğünde olan ve hem içinde İslâmiyetin de bulunduğu  bir Kaleyi (yani İnsanlık Kalesini )  tamir ettiğini naklediyor.

         İnkâr yangınına tutulanların kendi itiraflarına göre, haram-helal tanımadan dünyanın her türlü lezzetlerini, hazlarını ve zevklerini tatmak imkanlarına sahip oldukları  halde, içlerindeki boşluk ve inkâr-ı ulûhiyet yangınından dolayı, sabah kalkarız akşamlar nasıl olacak?  Akşam başlarız sabahlar nasıl olacak sıkıntı ve işkencesinin ve ruh darlığının cenderesinde sıkılır dururuz, diyorlar. İkinci hatta Birinci Dünya Savaşlarından sonra milyonlarca insanın ölmesine niye müsaade etti diye Allah’a karşı bir düşmanlık sonra da bir inkâr başlamış. Cevaplarını bulamamışlar. Bunların geniş cevapları Risale-i Nur Külliyatında ve Pırlanta Serisinde var halbuki. İşte bu insanlığı o kaynaklara götürmek işte bu Hizmetin mensuplarının mensuplarına ait. Böyle yüce, ulvî kudsî ve umumi bir vazife  onların yani sizlerin omuzlarında…  Allah rızası için her şeye katlanıp insanlığa ait bu güzel  yükü taşımaya ve hedefe ulaşmaya  gayret etmeliyiz…
02 Haziran 2025 10:11
DİĞER HABERLER