Bir Hacı abimiz vardı...

Hayat ve ölüm ikiz kardeş… Bir gün kendisi de rahmete giden yaşça büyük bir sanatçı “fotoğraf albümlerine bakamaz oldum, baktıkça kendimi mezarlıkta sanıyorum” diyordu. Yaş ilerledikçe bizim de fotoğraflarımızda Rabbin huzuruna yolcu ettiğimiz ağabeylerimiz veya kardeşlerimizin sayısı her geçen gün artıyor. Bir Murat Arslan kardeşim vardı… Üniversitenin ilk yılında, İstanbul’a geldiğimizde tanışmıştık. Güler yüzlü, samimiyet abidesi bir kardeşimizdi. Bir gün talebeleri ile gittiği Ordu’da coşkun bir nehre ayağı kayarak düşerek Hakk'a yürümüştü. Acı haber tez gelmişti. Onu toprağa verdiğimizde yüreğimizin bir yanı da gitmişti. Osman abimiz vardı. Samanyolu TV’de çalışmaya başladığımız ilk yıllardı. Osman Özküçük abimiz Kamera servis şefiydi. Yiğit bir abimizdi. O günlerde Haber Kritik programı vardı televizyonumuzda. Ben o programı yönetmeye gittim onlarda habere çıkıyordu. Ayak üstü bir merhabalaşmıştık. Son karşılaşamamızdı. Ondan sonra sabah kalktığımızda onun acı haberiyle karşılaşmıştık. Ve Hacı Hasdemir abimiz. Üniversiteye geldiğimiz ilk yıldı. İstanbul koca bir deniz. Hepimizin içinde bir bu denizde yutulma korkusu vardı. Sururi, Ömer ve Hacı ağabeylerimiz olmasaydı belki alışma sürecimiz çok zor olacaktı. Hacı abiyle de zaman zaman görüşürdük. Hacı abinin yüzünde tebessüm ile beraber tatlı bir ağırbaşlılık vardı. Hacı abinin ben kızdığına hiç şahit olmadım. Onun sıcak yüreğinin her zaman yanımızda olduğun bilirdik. Bilirdik ki Hacı abi başımız sıkıştığında aranacak bir abi bir dostu. Çocuğunun kazada vefat haberini almıştık uzun süre ulaşamadık. Taziye için aradığımızda karşımızda metanetli bir duruş bulmuştuk. Acısını içine atmıştı mutlaka… Son olarak Engin abimizden ameliyat olacağı haberini almıştık. Telefonla kendisi ile görüşemedik akrabaları dua istemişlerdi. Ve dün vefat haberi. Yüreğimizin bir parçası tatlı hatırlarla gitti. Rabbim yolunu aydınlık etsin. Efendimiz’in (S.A.S) şefaatine bizleri nail etsin. Hacı abimiz güzel bir insandı biz şahidiz. Rabbim kabrini pür nur eylesin. Ailesine Sabr-ı Cemil niyaz eylesin. Vefat Hakk’ın emri. Baş göz üzerine. Acaba etrafımızdaki dostlarımızla daha faydalı bir hayat geçiremez miyiz. Daha fazla birbirlerimizin kıymetini bilemez miyiz? Daha vefalı olamaz mıyız? Hayatını hep aynı akışta süreceğini düşünüyoruz ama ölüm hak. Boşuna yalan dünya dememişler… Yaşarken kıymet bilmek lazım…
09 Kasım 2013 16:37
DİĞER HABERLER