Bir hakim sadece rüşvet aldığında mı şaibeli olur?

Rüşvet sadece para almak mıdır? Ya da şaibenin tek ölçüsü para mıdır?
İktidardan veya HSYK'dan gelen emirleri uygulayıp karşılığında makam kapmak veya cemaatten sayılmama, Bylock listesine girmeme, tutuklanmama ve ihraç edilmeme garantisine kavuşmak da rüşvet değil midir? Tarafsızlığının ve bağımsızlığının simgesi olması gereken cübbesini iktidarın formasına çevirip masum insanların geleceğini karartan hakim savcılar da şaibeli değil midir?

Bunların adaletinden bahsedilebilir mi? 

Bir kere para alıp birini tahliye etmek veya bir kere para karşılığında birini tutuklamamak ile topyekun yargı iradesini iktidara ve HSYK'ya ipotek etmek karşılaştırıldığında hangisi daha çok kınanmalıdır? İlkinde bir kişinin hukuk güvenliği ihlal edilirken ikincisinde topyekün bir milletin hukuk güvenliği ve ülkenin yargı bağımsızlığı yok edilmektedir. Yargı iktidara bağlı bir parti yargısına dönüşmektedir. Bir hakimin para alırken yakalanması suçüstü sayılırken, kurban verdi, burs verdi, Hocaefendinin kitabı bulundu, Bylock kullandı diye suçsuz insanları tutuklaması suçüstü yakalanması değil midir? Tamamen Anayasal, yasal ve legal faaliyetleri iktidar istedi diye suç saymak açıkça yargı yetkisinin kötüye kullanılması değil midir? 

15.000 kadın 35.000 erkek toplam 50.000 kişinin sadece siyasal iktidar istedi diye tutuklanması yargının topyekün suçüstü yakalanması değil midir? 14 gazeteciyi tahliye eden heyeti apar topar açığa alıp tutuklatan HSYK'nın kararı suçüstü yakalanmak değil midir? HSYK'nın Anayasanın hakimlik teminatını çiğneyerek 3500 hakim savcıyı ihraç edip tutuklatması açıkça TCK 309. maddenin ihlali değil midir? 

Pevase'nin "savaş bir gün biterse kendimize şunu sormalıyız: Peki ya ölüleri ne yapacağız? Neden öldüler?" dediği gibi hukuk iktidarın sultasından ve savaş aracı olmasından kurtulup normale döndüğünde biz de kendimize şu soruyu soracağız; 
Peki ya 50.000 insan neden tutuklandı? Bunun cevabını bugün suçüstü yakalananlar verecek. İktidarıyla, HSYK'sıyla, yargısıyla; suç içeren emirleri veren ve uygulayan herkes o günlere hazır olmalı. 

Nürnberg yargılamalarında Nazi uygulamalarına imza atan hakimlerin kararları aleyhlerindeki en önemli delil sayılmıştı. Bugün verilen tutuklama kararları, iddianameler, mahkeme kararları da ileride en önemli delil kaynağı olacak. Bu açıdan bakıldığında aslında bugün iktidarın emirlerini uygulayan yargı mensupları gelecekteki iddianamelerinin delillerini hazırlıyorlar. 

Herkesi sadece insan olmanın haysiyetine sahip çıkmaya çağırıyoruz. A.Cabral'in dediği gibi; "...çağımızın dünyasında kurtuluşları için savaşan ve çile çekenleri desteklemek için, yiğit olmak zorunlu değildir; haysiyetli olmak yeterlidir...;

Samanyoluhaber.com  / ANALİZ
22 Nisan 2017 19:12
DİĞER HABERLER