Bir paşa çocuğundan 'enteresan' mektup

Bir paşa çocuğundan 'enteresan' mektup
Balyoz Davası'nın ardından Yönetmen Tolga Örnek'e mektup var. Hem de ilginç bir yerden...
Yeni Şafak yazarı Salih Tuna köşesine ilginç bir mektubu taşıdı. İşte ''Bir paşa çocuğunun bir paşa çocuğuna 'enteresan' mektubu'' başlıklı o yazıdan ilgili bölüm. *** ...Tolga Örnek gayretli ama vasat bir yönetmen. 'Gelibolu', 'Devrim Arabaları', 'Hititler' gibi birçok filme imza atmış. (Balyoz Davası Türkiye'nin Nürnberg'idir diyen Cengiz Çandar belki empati kurar diye ekstra bir not düşeyim: 'Kuruluştan Kurtuluşa Fenerbahçe' adlı bir belgeseli de var.) Balyoz kararının ardından bir televizyon kanalına telefonla bağlanıp, 'Hiç kimse bu kadar katliam ceza çıkacağını beklemiyordu..' dedi. 'Katliam ceza' çok enteresan bir ifade! Balyoz seminerlerindeki 'katliam' planlarını akla düşürünce daha da 'enteresan' oluyor ama neyse. Tolga Örnek, 'Benim için bugün TSK'nın bitirildiği gündür' dediği konuşmasını şöyle sürdürmüş: 'Bu davanın seyrini değiştirebilecek, bu davanın bu kadar uzamasını önleyebilecek bir eski Genelkurmay Başkanı ve bir eski Kara Kuvvetleri Komutanı vardı. İkisine de amca dediğim için utanıyorum ve ömür boyu da utanacağım. Onlar gelip kendileri tanıklık yapmayı isteyerek, mahkeme kabul etmese bile ki mahkeme onları reddetti ama onlar kendileri gelip tanıklık yaparak davanın bu aşamalara gelmesini çok önceden önleyebilirlerdi(...) Onları vicdanıyla baş başa bırakıyoruz biz.' Tolga Örnek'in bu açıklaması üzerine bir başka paşa çocuğu, emekli tümgeneral Ali İhsan Gürcihan'ın oğlu Behiç Gürcihan, 'açık mektup' yayımladı 'açık istihbarat' adlı sitede. Çok enteresan bir mektuptu bu. 'Sevgili Tolga' diyordu, 'Senle yıllar öncesinden tanışıyoruz. / Napoli günlerinden. / İtalya mafyasının 'koruma parası' adı altında site aidatlarından para kestiği Pinetamare'de İtalyan'lar ve ABD'li subaylarla beraber maaile kaldığımız o sitedeki kısa ama güzel gençlik günlerimizden. / Babalarımız NATO emrinde AFSOUTH karargahından Yugoslavya'yı parçalarken, bizim güle oynaya İtalya'nın nimetlerinin peşinde koştuğumuz günlerden..' Behiç Gürcihan mektubunun devamında, 'Şapkayı öne koyup düşünme zamanı geldi Tolga' diyordu arkadaşına. 'Ekranda diyorsun ki / 'Bu benim için TSK'nın bittiği andır. Eski bir genelkurmay başkanı ve kara kuvvetleri komutanına amca dediğim için çok pişmanım' / Çok yanılıyorsun Tolga. / TSK'nın bittiği an, babanın mahkum edildiği an değildir. /Ben sana TSK'nın bittiği anları hatırlatayım...' Hatırlattıklarının birçoğu tartışılır, birçoğuna da katılmam mümkün değil. Ama biri var ki altına imzamı atarım: 'Sizlere desteğini hiç bir zaman esirgemeyen Çevik Bir, bu ordu ile milletin arasına 28 Şubat'la Cumhuriyet tarihinin en karanlık perdesini çektiği gün bir kez daha bitti TSK..' Anlaşılan o ki, Behiç Gürcihan neler olup bittiği üzerinde kafa yormuş. Kimi paşalar veya Yılmaz Özdiller gibi hamaset veya sloganlarla kendini avutmamış. Bunun da bedelini ödemiş tabii. Bakın ne diyor: 'Tarihe, Genelkurmay'ın dava ettiği ilk paşa çocuğu olarak geçtim. / Genelkurmay'ın ihya ettiği paşa çocuğu olsaydım, sen de biliyorsun ki, bu tarihte bir ilk olmazdı. / O davalardan birinden hemen sonra Fenerbahçe orduevinde karşılaştığım amcalarından birinin yüzüne söylediğimi aynen tekrarlayayım: 'Sizin en büyük müttefikiniz ne ABD, ne İsrail; Türk milletidir.' (...) Senin 'amcaların', 90'ların ortasından beri, müttefiklerine güvenmemeleri, altlarının boşaltıldığı yolundaki onlarca uyarıyı göz ardı etti. Uyarıları yapanları komploculukla suçladı. / O müthiş kibirleri ve özgüvenleri arkasında kendilerine bir şey olmaz zannettiler..' Gördüğünüz gibi Tolga Örnek'i 'amca' dediğine pişman ediyor. 'Vardiya Bizde' platformunu da unutmuyor tabii: 'Sizler; bu süreçte birçok kez sahte yalanlarla kandırıldınız. / Erken tahliye hayalleri bile kurdurdular sizlere. / 'Ergenekoncularla' aranıza mesafe koymanızı tavsiye edenlere uyup, 'biz Ergenekon değiliz, biz Balyoz davasıyız' gibi duyanları gülümseten inciler bile döküldü Vardiya Bizde platformundan.' Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu yargılandıktan sonra tahliye olan Behiç Gürcihan, başkalarına sitem etme hakkını kendinde gören Tolga Örnek'i bakın neyle yüzleştiriyor: 'Bizler içeri atıldığımızda; kocalarının terfilerine halel gelmesin diye aile dostlarını aramaya korkanlar, kendi kocaları içeri atıldığında feryat figan ettiler..' Ve, diyor ki: 'Bildiğim tek bir şey var: Her sakallıyı hacı, her üniformalıyı amca zanneden bizler bu ülkenin en son şikayet etmesi gereken çocuklarıyız. Bu ülkenin ezilenleri arasında 'paşa çocuğu' sınıfının en başlarda yer aldığını düşünmüyorsundur herhalde. / Biz üst düzeyde bir güç kavgası ve dönüşümünün yakın tanığıyız sadece. O kadar yakında durduğumuz için kavgada bir kaç yumruk da bize denk geldi; o kadar..'
25 Eylül 2012 11:14
DİĞER HABERLER