OHAL İnceleme Komisyonu, akademisyen Cenk Yiğiter'in ihraç kararının kaldırılması talebini reddetti. Komisyon, AYM'nin aksi yönde kararına rağmen bildiriye imza atmayı "terör örgütü ile irtibatın göstergesi" olarak değerlendirdi.
Olağanüstü Hal (OHAL) İşlemleri İnceleme Komisyonu, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “ifade özgürlüğü” kapsamında gördüğü “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi kararını yok saydı. Barış bildirisine imza attığı için Ankara Üniversitesi’nden ihraç edilen akademisyenlerden Cenk Yiğiter’in başvurusunu reddeden komisyon, bildiriye imza atanları “PKK ile irtibatlı” olarak gösterdi. Anayasa Mahkemesi, barış akademisyenlerine ilişkin verdiği kararın gerekçesinde, “barış akademisyenlerinin imza attığı bildirinin PKK’nın talimatıyla yapıldığına dair varsayımı aşan bir delil yok” demişti.
DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre, Yiğiter, ihraç kararına karşı OHAL Komisyonu’na başvurdu. Komisyon, 10 Kasım 2021 tarihinde oybirliğiyle Yiğiter’in başvurusunu reddetti. Kararın gerekçesinde, şöyle denildi:
“Başvurucunun, son görev yaptığı kurumu tarafından gönderilen personel bilgi dosyasındaki bilgi ve belgeler ile inceleme bölümünde yer verilen terör olayları sürecinde, PKK/KCK terör örgütünün amacı ve son dönem stratejisi çerçevesinde örgütün söylemleri ile paralellik gösteren, ulusal ve uluslararası kamuoyunu etkilemek suretiyle PKK/KCK terör örgütü lehine kamuoyu algısı oluşturmayı amaçlayan 11 Ocak 2016 tarihli ve ‘Bu suça ortak olmayacağız’ başlıklı bildiriyi imzalaması ve bu kapsamdaki tespit, olgu ve bilgiler ile başvurucunun terör örgütüyle irtibatlı olduğuna dair kurum kanaati bulunduğu hususu, PKK/KCK terör örgütü ile irtibatının bulunduğunu göstermektedir.”
AYM KARARIYLA ÇELİŞİYOR
Komisyonunun bu kararı tartışma yaratırken, Anayasa Mahkemesi’nin Zübeyde Füsun Üstel ve diğerleri kararında, barış bildirisine imza atan akademisyenlere hapis cezası verilmesinin ifade özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirmişti.
AYM: TERÖRİZME DESTEK GÖSTERİSİ YOK
Kararda, başvurucuların imzaladığı bildiride, hangi kelimeler ve üslup tercih edilmiş olursa olsun, çatışmaların sona ermesi ve temel hak ve hürriyetlere saygı gösterilmesi, çözüm sürecine geri dönülmesi, şiddetin durdurulması, diyalog ve çatışmasızlık ortamının oluşturulması çağrısı yapıldığı belirtildi. Kararda, şu ifadeler kullanılmıştı:
“Başvurucuların altına imza attıkları bildirinin nesnel anlamı gözetildiğinde bir bütün olarak PKK terörünün övülmesi, terörizme destek gösterisi, şiddet kullanımına, silahlı direnişe ya da başkaldırıya doğrudan veya dolaylı teşvik olarak nitelendirilmesi mümkün görünmemektedir. Başka bir deyişle bildiride başkalarınca aynı suçların işlenmesi amacıyla terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerinin savunulduğu değerlendirilmemiştir.”
NE OLMUŞTU?
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Genel Kamu Hukuku Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak çalışan Cenk Yiğiter, 6 Ocak 2017 tarihli 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamu görevinden çıkarıldı. Yiğiter’in ihraç edilmesinin nedeni 11 Ocak 2016’da yayımlanan barış bildirisine imza atması oldu. Üniversitenin disiplin soruşturması raporunda, Yiğiter’in de imza attığı bildiride “devletin teröre karşı mücadelesinin katliam ve kıyım olarak nitelendirildiği” savunuldu.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bu nedenle “terör örgütü propagandası” yapmak suçundan yargılanan Yiğiter, 2019’da beraat etti.