AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı hedef alan yandaş gazeteci Hadi Özışık, "Erdoğan bir yere giderken 500 araç peşinden gidiyor. Yazık günah!" dedi. Özışık, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin iki özel kaleminin, maaşını devletten aldıklarını öne sürdü.
ERSOY ÇELİK | BOLD Yandaş gazeteci Hadi Özışık, kendisine ait Youtube kanalında hayat pahalılığı, emeklilerin sorunları ve devletteki israfa dair çarpıcı açıklamalar yaptı. “Erdoğan bir yere giderken 500 araç peşinden gidiyor. Yazık günah!” diyen Özışık, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin partide görevli iki özel kaleminin maaşlarını devletten aldığını söyledi.
“VATANDAŞ İNİM İNİM İNLİYOR”Bir süre önce kardeşi Süleyman Özışık’ı kanser hastalığı nedeniyle kaybeden İnternethaber Yayın Grubu Başkanı Hadi Özışık, dün yayınladığı videoda hayat pahalılığından dert yandı. “Enflasyon canavarı dur durak bilmiyor” ifadelerini kullanan Özışık, şunları söyledi: “Hayat pahalılığı almış başını gidiyor. Vatandaş inim inim inliyor. Emeklinin hali içler acısı. 2024’e kadar emeklilere ne yapılacak ne edilecek belli değil. Adamlar isyan ediyor, nereye dönsek bu niye böyle oldu, nereye dönsek Tayyip Erdoğan bizi yüzüstü bıraktı diyorlar.”
690 LİRA ÖDEDİM, ‘OCAĞINIZ BATSIN’ DEDİMSedat Peker’e yakınlığı ile de bilinen yandaş gazeteci Özışık, hayat pahalılığına dair kendi yaşadığı hadiseyi şöyle aktardı: “Gürsel Tekin birkaç gün önce ‘Çay 40 lira’ dedi. ‘Lüks bir yerde’ dediler. O lüks bir yerde değil arkadaşlar. İstanbul’un göbeğinde, bunu ben yaşadım. 690 liralık bir ücret ödedim. Evlat acısı gibi koydu. Bodrum’da değil, İstanbul’da. Tesadüfen bir misafir grubu gelmiş yurt dışından. Orada oturalım dedik. Girdik, iki tane kahve içtik, kahvenin tanesi 110 lira. Bir tane limonata içti misafirlerden birisi, 150 lira. 3 tane çay içildi o toplantıda, 120 lira da çaylar tuttu. Bildiğiniz soda, 120 lira. Limonlu suyu sodaya koyuyor, al sana Churchill. Kaç lira? 160 lira. Ocağınız batsın dedim.”
ARKADAŞIM YAKIT PARASI NEDENİYLE YANIMA GELEMEDİAkaryakıta gelen zamlara da değindi Özışık videosunda. Türkiye’nin dört bir yanında hayat pahalılığı yaşandığını anlattı. Cem Küçük’ün hayat pahalılığı için ‘Anadolu yok’ dediğini aktaran Özışık, “Anadolu’daki insanın harcaması da ona göre. Onun için de hayat pahalı. Harcaması çok fazla yok. O da ona göre kazanıyor. Benzin, mazot 40 lira olmuş. Bir arkadaşım geçen aradı, ‘Gel, görüşelim’ dedim. ‘Ben gelemem’ dedi. “Niye?” dedim. ‘Vallahi ben artık yakıt alamıyorum’ dedi. Bir depo 2 bin 600 liraya doluyor. 3 bin 800 liraya dolan depo var. 2 tur gidiyorsun, hop bitti. Bu adam nasıl geçinecek?” diye konuştu.
ERDOĞAN’IN PEŞİNDEN 500 ARAÇ GİDİYOR, YAZIK GÜNAH!Hadi Özışık, devlette tasarruf edilmesi gerektiğini bir çok insanın söylediğini, ancak söylemlerle eylemlerin birbirini tutmadığını anlattı ve sözü Erdoğan’a şöyle getirdi: “Bir çok isim ağız birliği etmişçesine devlette tasarruf istiyor. El hak, tasarruf şart. Danışmanlar ordusu, koruma ordusu, devletin imkanlarıyla caka satanlar, elbette bertaraf edilmeli. Erdoğan’ın bir danışmanı bir koruma tahsis edildi. Niye edilir anlamıyorum ama hadi bir tane tahsis edildi. Ama arkada 4 tane polis daha. Bir araba senin önünde. Bir araba senin arkanda. Onların yemesi, içmesi, yemesi vesaire, sadece bir danışmandan bahsediyorum. Tasarruf elbette olmalı. Erdoğan bir yere giderken 500 araç peşinden gidiyor. Yazık günah! Bunların tamamı bertaraf edilmeli.”
DESTİCİ’NİN PARTİDEKİ ÖZEL KALEMLERİNİN MAAŞI DEVLETTENHadi Özışık videosunda, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici hakkında da son derece ilginç bir ifşada bulundu. Et fiyatının yüksek olması nedeniyle “Et almıyorum, kuzu kestiriyorum” diyen Destici’nin partisindeki iki özel kalemine dair şunları ifade etti Özışık: “Tasarruf isteyenlerin de söyledikleriyle yaptıklarının birbirini tutması gerekir. Bildiğim bir şeyden bahsedeceğim. Mesela adam çıkıyor, ‘Devlette tasarruf olmalı’ diyor. Tamam, hay, olmalı. Ya sen ekran karşısına geçiyorsun birader, Mustafa Destici’den bahsediyorum, hükümeti eleştiriyorsun tasarruf olsun diye. Ya Mustafa bey, senin söylediklerinle yaptıkların birbirini tutmuyor ki! Mesela, isimleri bende mevcut olan iki tane adam var. Devletin resmi elemanları, daha düne kadar devletten maaş alarak senin partinde çalıştırılıyordu. Hem de senin tarafından çalıştırılıyordu. Özel kalemindi, iki kişi. Devlet parayı ödüyor, geliyor senin partinde özel kalemlik yapıyor. Oldu mu şimdi bu? Sonra yeni bakan geliyor, bu saltanata son veriyor, tasarruf yapıyor. Bakan tasarruf yapınca da tepki gösteriyorsun.”