Diyalog Avrasya (DA) Platformu tarafından Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te düzenlenen forumda medeniyetlerin bir arada yaşayabilmesinin zorunluluğuna vurgu yapıldı
Globalleşen dünyada düşmanlıkların yerini dostluğun, çatışmaların yerini işbirliklerinin alması gerektiğine dikkat çekilen forumda, medeniyetler çatışması teorisine karşılık medeniyetler ittifakı tezi tartışıldı.
1998 yılında 20’ye yakın Avrasya ülkesinden yazar, akademisyen ve entelektüelin katılımıyla hayat bulan Diyalog Avrasya (DA) Platformu, Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te ‘Medeniyetler diyaloğu ve birlikte yaşama’yı masaya yatırdı. Hyatt Regency Otel’de yapılan ve farklı ülkelerden yüzden fazla bilim adamı, din adamı, gazeteci, yazar ve politikacının bir araya geldiği toplantıda konuşan katılımcılar dünyaya tek kutuplu bir anlayışın dayatıldığına dikkat çekerek, bu durumun çatışmaları körükleyeceğini ifade etti.
Forumun açılışında konuşan Kırgızistan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adahan Madumarov, diyalog ve karşılıklı anlayışın en güçlü silahlardan daha etkili olduğunu ifade ederek, “Buradaki insanlar silah kullanmaksızın insanların gönlünü kazanmaya çalışıyor. Bu silah en güçlü roketlerden daha güçlü bir silahtır. Kılıçla, silahla insanoğlu gerçekte özgür olamayacaktır. Bağımsızlık ancak gönüllerde olur.” dedi. Globalleşmenin yıkıcı engellerinin önlenmesi gerektiğine vurgu yapan Madumarov, Doğu-Batı ihtilafının kaldırılması gerektiğini ifade etti. Madumarov, “Bir dönüm noktasındayız. Bütün dünya yeni değerlere dönüşüm aşamasındadır. Doğu-Batı arasında bir çelişki var gibi göstermek insanların zihninde yer alıyor. Gerçek tablo Huntington’ın medeniyetler çatışması tablosundan çok farklı.” diyerek, dünyanın çatışmaya değil karşılıklı anlayışa ihtiyaç duyduğunu dile getirdi. Dünyaca ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov da konuşmasında Doğu-Batı çatışmasında etnik ve dinsel farklılıkların öne çıktığını kaydederek şöyle konuştu: “Dinler farklı nehirler gibidir; ama aynı denize akan nehirler gibi bir araya gelmelidir.”
‘Bütün dinler barışı emrediyor’
Rusya Müftüler Birliği Konseyi Başkanı Ravil Gaynuddin de diyalog platformunun farklı din, kültür ve etnik yapıya sahip insanların bir arada yaşamasını amaçladığını belirtti. Gaynuddin, Batı ile İslam arasında ilan edilmemiş bir çatışma olduğunu vurgularken, şu ifadelere yer verdi: “Medeniyetlerarası bir savaş olmaması gerektiğine inanıyoruz. Medeniyetler farklıdır ve gelişmeleri de eşit değildir. Dinimizin barış ve iyilik dini olarak algılanmasını sağlamalıyız. Tek kutuplu bir dünya insanlara dayatılıyor. Bundan da en çok Müslümanlar etkileniyor. Başka dinlere, geleneklere saygı göstermek gerekir. Saygı ve diyalog tek taraflı olmaz.” Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Harun Tokak da, dinlerin hepsinde insan hak ve özgürlüklerinin varlığına dikkat çektiği konuşmasında şu bilgileri aktardı: “Dinler insanların barışına hizmet etmeyecekse neden vardır, sorgulaması yapılıyor. Dinlerin hepsinde insan öldürmek, hırsızlık yapmak yasaktır. Hayat özgürlüğü vardır. Öyleyse neden dinler üzerinden teröristler üretiliyor? İnsanlık bir istikbale yürüyor. Bizim umudumuz bu yürüyüş huzuradır, barışadır. Bazı handikaplar çıkacaktır, bunun için bizim sığınacağımız yer de diyalogdur.”
‘Çatışmalar olmadan geçinebilmek sanattır’
Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Büyük: DA Platformunun tarih boyunca milletlerin yaşamış olduğu çatışmaları tecrübe alarak ortaya koyan, geleceğe barış ve sevgiyi nasıl iletebileceğimizi gösteren bir çalışma yaptığına inanıyorum. Medeniyetlerin farklılık üzerine inşa edildiğini görüyoruz. İnsanların ortak değerlerde birleşmesi hem dinlerde hem de fikirlerde öğütlenmiştir.
Eski Maliye Bakanı Lütfullah Kayalar: Globalleşmenin yaşandığı bu dönemde tarihteki çatışmaların neden doğduğunu tespit etmek gerekir. Osmanlı’yı 600 yıl ayakta tutan sebep semavi dinlerin gereklerini yerine getirmek isteyenlere hiçbir müdahalede bulunmamasıdır. Yakın zamanda yaşadığımız Bosna Hersek’teki medeniyet çatışmasından ders almamız gerekir.
STV Orta Asya Koordinatörü Naci Tosun: Beraber yaşamak bir sanat, bir kültür, bir seviye meselesidir. Birlikte yaşamayı dünyaya kabul ettirecek insanlar bu topraklarda yetişecektir. Genç nesil barış içinde bir dünya istiyor.
Rusya Federasyonu Museviler Birliği Konseyi Başkanı Anatoly Pinskiy: Bütün dünya için sorumluluk gerektiren bir dönemde toplandık. Birbirimizi anladığımız ölçüde çocuklarımızın geleceğini belirleyeceğiz. Bu çeşitlilik ayrılığa ve çatışmaya değil, barışa ve birliğe hizmet etmeli.
Moskova Patriği Dış İlişkiler Enformasyon Bölümü Başkanı Aleksandr Makarov: Bazı insanlar tek bir medeniyet, tek bir kültür olsun istiyor. Bu mümkün değil. Her kültür var olma hakkına sahiptir. Rusya’da insanlar yıllarca birlikte yaşadı; ama şimdiye kadar çatışma olmadı.
ZAMAN