Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Başkanı ve eski Milletvekili Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması ile ilgili kararı AİHM'i Türkiye'de yeniden tartışma konusu yaptı.
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland’ın sözcüsü Daniel Holtgen, AİHM'in 46. maddesine vurgu yaparak AİHM kararının Türkiye gibi üye tüm ülkeleri bağladığı hatırlatmasında bulundu.
Tayyip Erdoğan ise "Demirtaş'ı serbest bırakın" diyen AİHM kararı ile ilgili verdiği ilk tepkiler de “AİHM'nin verdiği kararlar bizi bağlamaz” dedi.
'BİZİ BAĞLAMAZ' DEDİĞİ AİHM'E TAM 3 KEZ BAŞVURMUŞ
Erdoğan "bizi bağlamaz" dese de Türkiye'nin AİHM'le olan ilişkisi uzun yıllara dayanıyor.
Bu tarihsel süreç içerisinde Erdoğan'ın kendisi de Türkiye'den AİHM'e başvuranlar arasında yer alıyor. Erdoğan ilk kez AİHM'e 1999 yılında "adil yargılanma" talebi ile başvurdu. Erdoğan, okuduğu bir şiir sebebi ile "halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek” suçundan 1998 yılında Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından 10 ay hapis ve 177 milyon TL para cezasına çarptırıldı. Erdoğan'ın Yargıtay'da yaptığı itirazı reddedilince dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, AİHM'e başvurdu.
Erdoğan milletvekili olabilmek için AİHM'e başvurdu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 yılında tekrar AİHM'e başvurmak zorunda kaldı. Erdoğan milletvekili olabilmek için adli sicil kaydının silinmesini talep etti. Bu istek Diyarbakır 4 No’lu DGM’si tarafından kabul edilse de dönemin Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu karara itiraz etti. Kanadoğlu'nun girişimi sonrası Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Diyarbakır 4 No’lu DGM’nin kararını bozdu.
2001 yılında yaşanan bu olayların ardından Erdoğan siyasi bir kararla halkın iradesinin önüne geçildiği gerekçesiyle AİHM'e başvurdu.
Erdoğan 2002 yılında Yüksek Seçim Kurulu’nun milletvekili olamayacağı yönündeki kararını da AİHM'e taşıdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2003 yılında Başbakan seçildikten sonra AİHM'e yaptığı başvuruları geri çekti