15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü davalarından biri olan Genelkurmay Çatı Davası'nda eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş bugün de çarpıcı iddialarda bulundu: "Bilmediğim bir şeyler, olmaması gereken olaylar var. Tanklar, uçaklar... Böyle salakça bir hareketi yaparsın. Git görevini yap. Yapamazsın, görev bitti." Sönmezateş, Yurtta Sulh Konseyi'nin orgenerallerden müteşekkil olduğunu belirterek, "Otel son anda çıktı. Okluk vardı. Meğer Okluk'da hiç kimse, hiç kalmamış. Bizi Okluk'a gönderen enteresan bir irade." dedi.
15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü davalarından Genelkurmay Çatı Davası'nda eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş iki gündür savunma yapıyor.
Bugünkü savunmasında 14 Temmuz'da İstanbul'a Hava Harp Okulu'na gidip, Şükrü Seymen'le görüştüğünü belirten Sönmezateş, "Ertesi sabah oldu. Görev şuydu: İstanbul görevi iptal. İzmir'e gönderildim. Çiğli'ye gittim." dedi.
"HERŞEY PLAN DIŞI, KENDİ BAŞIMIZA KALDIK"
Sönmezateş, "Kimsenin taktığı yok, ama önemli, ilk kez söyleyeceğim." ifadelerinin akabinde şöyle devam etti: "Emirleri ben verdim. Tamer Berber ve Zekeriya Kuzu'nun İzmir MAK ekibi planlamamda da planda da yoktu. Neden katıldılar peki? Çünkü gelmesi gereken 2 timden biri gelmedi. Kendi başımıza kaldık. Sadece Skorsky gelecek, görev bununla olacaktı, ama ortada Skorsky yok. Her şey plan dışı yani. Gelmeyen timim, helikopterlerim var. Bir bakıyorum TV'de tanklar Boğaz Köprüsü'nde. Namusum ve şerefim üzerine yemin ediyorum, bilgim de yoktu, böyle bir plan da yoktu. Arkasından Ankara'da uçaklar."
"TANKLAR, UÇAKLAR... BÖYLE SALAKÇA BİR HAREKET"
Bu gelişmeler üzerine ekibi tecrit altın aldığını belirten Sönmezateş, "Kimseyle görüşme, konuşma yok. Tüm bildiklerim altüst oldu. Bilmediğim bir şeyler, olmaması gereken olaylar var. Tanklar, uçaklar... Böyle salakça bir hareketi yaparsın. Git görevini yap. Yapamazsın, görev bitti. Yaptığım telefon görüşmelerinden sonra emir geldi; Okluk Koyu." dedi.
Sönmezateş, 15 Temmuz akşamı bilinçli olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hiç gitmediği Okluk'a yönlendirildiklerini söyledi.
EMRE BAKAR MISINIZ?: OKLUK!
Sönmezateş, Cumhurbaşkanı'nın (Recep Tayyip Erdoğan) hayatında hiç Okluk Koyu'nda kalmadığını daha sonra öğrendiğini belirterek, "Ama bana verilen emre bakar mısınız, Okluk... Herkesin HTS'si çıkıyor da benimkiler yok. Genelkurmay, Akıncı trafiğim çıkmıyor. Kimle görüştüm? Hatırlamıyorum. Söylesem de sizin gücünüz yok. Bilsem ki, gücünüz var, adalet var, konuşurum. Ama yok böyle bir şey." şeklinde konuştu.
SÖNMEZATEŞ: GELEN BİLGİLERE GÜVENMEMEYE BAŞLADIM
15 Temmuz gecesi bir ara "Akıncı'ya geri dön" emri aldığına işaret eden Sönmezateş, "Sonra tekrar Okluk emri verildi. Bu arada Akıncı'da ne olup bittiğini bilmiyorum, kendi derdimizdeyim. Tam Akıncı'ya gideceğim Şükrü Seymen geldi, 'Görev bu' dedi. Baktım otel. Otel o zaman karşı çıktı. Otelin yerine telefondan bakıyorum. Bu görev başarılamaz, olacak iş değil. Gelen bilgilere güvenmemeye başladım. Tuzak kokusu alıyorum." ifadelerini kullandı.
"BİZİ OKLUK'A GÖNDEREN ENTERESAN BİR İRADE"
Sönmezateş, "Anladığım konuştuğumda başıma gelecekleri engelleyip, engellememe konusunda siz de bana bir garanti veremiyorsunuz. 9 mm mermi çekirdeğinin boyutu büyür. Cezaevinde mermi çekirdeği yiyen var mı? Otel son anda çıktı. Okluk vardı. Meğer Okluk'da hiç kimse, hiç kalmamış. Bizi Okluk'a gönderen enteresan bir irade." dedi.
Sönmezateş, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın 15 Temmuz gecesine dair gerçek uçuş kayıtlarını göndermeyerek suç işlediğini ve mahkemeyi yanılttığını söyledi.
Sönmezateş, "Böylece Cumhurbaşkanı'na suikastı yapan asıl timin görüntülerini sakladılar. O kayıtlar gelirse, her şey ortaya çıkar. Doğru söylemiyorsam, yiyorsa, erkekse Hava Kuvvetleri dava açsın. Nihat Kökmen, Abidin Ünal (dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı) neyi saklıyorsunuz? Suikast yapmakla suçlanan ben suikastı aydınlatmaya çalışıyorum. Bunlar son çırpınışlarım. Bir daha da bir yerde konuşmayacağım. Mezarıma döneceğim." dedi.
Marmaris'ten o geceye dair bazı görüntüler izleten Sönmezateş, şöyle konuştu:
"Bildiğimiz Marmaris'te bikini, bira, tekila, mayo olur. Polis de öyledir. Füze Marmaris'te ne geziyor ya? Kim hazırladı bunu?"
Sönmezateş: "ABD derin devleti, istihbaratı Türkiye'ye, 'Fazla üstümüze gelmeyin. Orada ne olduğunu biliyoruz. Birbirimizi kandırmayalım. Kimler Almanya'dan sığınma istedi, İran, Katar, Gürcistan vs. pazarlıklarını biliyoruz' diyor."
NEW YORK TIMES'TA YAYIMLANAN KARİKATÜR
2017 yılının ocak ayında New York Times'da yayımlanan bir karikatürü de gösteren Sönmezateş, şu yorumu yaptı: "Kolunda Türk Bayrağı olan bir asker mahkemede. Arkasında Marmaris yazıyor. Muhtemelen bu benim. Sıradan bir Amerikalı Türkiye'nin yerini bilmez, Türk bayrağını tanımaz, Marmaris kelimesi onun için hiçbir şey ifade etmez. Bu gazete kime hitap ediyor? Burada hedef kitle kendi okuyucusu değil. Mesaj başkasına."
Sönmezateş o mesajın şu şekilde olduğunu iddia etti: "ABD derin devleti, istihbaratı Türkiye'ye, 'Fazla üstümüze gelmeyin. Orada ne olduğunu biliyoruz. Birbirimizi kandırmayalım. Kimler Almanya'dan sığınma istedi, İran, Katar, Gürcistan vs. pazarlıklarını biliyoruz' diyor."
YURTTA SULH KONSEYİ ORGENERALLERDEN TEŞEKKÜL ETTTİ
Sönmezateş, savunmasını şöyle devam etti: "Yurtta Sulh Konseyi üyesi değilim. Ben orgenerallerden teşekkül etmiş bir yapıda olduğunu biliyordum. Evet, Marmaris'e gittim, bu işi yaptım, ama o polisleri ben ve adamlarım öldürmedi. Tanklar, toplar, uçakların emrini vermekle, emir vermesem de planlamasını bilmekten suçlanıyorum. Hayır."
Sönmezateş şunları kaydetti: "Gerçekten haberim de tasvibim de yok. Atılan bombalar var. Böyle şey olmaz. Kim, ne yapmaya çalışmış? Şehitlerin tazminatı isteniyor. Davaya gerek yok, neyim varsa hemen tahsil edin."
"BENİM PLANLAMA GRUBUMDA BU ADAMLAR YOK"
Sönmezateş, savunmasını şu sözlerle tamamladı: "Yurtta Sulh Konseyi'nin 20, 30, 40 kişilik liste de yoktur. Planlama gruplarında olabilir, fakat benim planlama grubumda bu adamlar yoktur. Fakat savcı böyle yazmış. Kimsenin de halen bilmediğini iddia ediyorum. Anlatabildiğim kadarını anlattım. Daha fazlası bende yok."