Koronavirüs salgınıyla birlikte, küresel durgunluk ve gıda tedarik zincirlerindeki aksamalar, özellikle halihazırda gıda krizleriyle karşı karşıya olan ülkelerde büyük bir açlık tehdidi oluşturdu. Açlığın en temel nedeni olan işsizlik de bununla aynı oranda arttı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve BM Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından yayınlanan raporda çatışma, ekonomik gerileme, iklim değişiklikleri ve Covid’in yarattığı yıkım ele alınıyor.

Uyarı verilen dört ülkede nüfusun bir kısmı halihazırda kritik bir açlık durumu yaşıyor. Raporda, çatışmalardaki artışların yanı sıra insani yardım erişime kısıtlılığın, kıtlık riskine yol açabileceğine dikkat çekildi.

FAO Acil Durumlar Direktörü Dominique Burgeon, “Bu rapor, acil eylem için açık bir çağrıdır” dedi. “İnsanların yiyecek üretme ve yiyeceklere erişimini zorlaştıran ve onları giderek daha fazla açlık riskiyle karşı karşıya bırakan krizlerin birleşmesiyle yarattığı etkiden derin endişe duyuyoruz.” dedi.

Virüsün yayılmasını kontrol altına almak için tüm dünyada sınırların kapatılması; sınırlı gıda ticaretine, çiftçilerin tohuma erişiminin zorlaşmasına, tarlada üretimin durmasına ve ürünlerin toplanamamasına neden oldu. Raporda, dikkat çekilen dört ülkede şiddetin daha fazla yoğunlaşması ve COVID-19’un sosyoekonomik etkisiyle derinleşen ekonomik krizler gibi nedenlerle açlığın daha fazla yükseldiğine işaret edildi.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde şu anda akut gıda güvensizliği olduğu tahmin edilen 22 milyon insan olduğunu belirtildi. Tek bir ülke için şimdiye kadar kaydedilen en yüksek sayı olduğunun altı çizildi. Burkina Faso’daki artan çatışma, zorunlu göç, istihdam ve gıdaya erişim üzerindeki COVID’in etkileri nedeniyle aç insanların sayısının 2019’a kıyasla neredeyse üç katına çıktı.

Mevcut gıda güvensizliğinin çatışma ve derinleşen ekonomik krizle birleştiği Yemen’de de durum oldukça kritik. Halihazırdaki açlık seviyesi daha fazla yükselebilir.