Birleşmiş Milletler eski İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay, liderler ve politikacılar hakkındaki yolsuzluk iddialarının örtbas etmeye çalışılmasının daha fazla şüphe doğuracağını söyledi.
Türkiye'nin baskıcı rejimleri örnek almak yerine Avrupa'yı takip etmesi gerektiğini ifade eden Pillay, hükümetin demokrasi ve temel özgürlüklere saygı duymaması sebebiyle birçok insanın Türkiye'yi terk etmesinin endişe verici olduğunu açıkladı.
‘TÜRKİYE’NİN İHTİYACI YOLSUZLUĞUN OLMADIĞI İYİ YÖNETİM’
17 ve 25 Aralık soruşturmalarına atfen konuşan Navi Pillay, Türkiye’de ve dünyanın diğer bölgelerinde yolsuzluğun olmadığı iyi yönetişime ihtiyaç olduğunu söyledi. "Nerede liderler ya da politikacılar hakkında yolsuzluk şüphesi ya da suçlaması varsa şeffaf, muteber bir soruşturmanın yapılması ziyadesiyle önemli. Bu uluslararası hukukun bir prensibi." diye konuşan Pillay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yolsuzluk iddialarını ele almaya davet etti. İddiaların bağımsız isim ve merciler tarafından soruşturulması gerektiğini vurgulayan insan hakları uzmanı "Örtbas etmeye çalışılmamalı." uyarısında bulundu.
Suçlamaları örtbas etmeye çalışmanın daha fazla şüphe doğuracağına işaret eden Güney Afrikalı eski komiser, "Sıradan insanların hükümetteki yolsuzluk gibi suçlara karşı çıkma hakkı engellenmiş olacak." dedi.
TÜRKİYE AVRUPA’YI TAKİP ETMELİ; BASKICI REJİMLERİ DEĞİL
Demokrasilerde muhalefetin önemine vurgu yapan ve eleştirinin sağlıklı bir şey olduğunu aktaran insan hakları uzmanı, “Cumhurbaşkanı ve partisinin muhalefete saygı duyması çok önemli. Çünkü eleştiri sağlıklı bir şey. Bu eleştirileri yapmak kamuoyunun hakkı.” şeklinde konuştu. BM’nin tecrübeli ismi, “Öyleyse Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefete saygı duyması, bilginin serbest dolaşımına izin vermesi, ifade özgürlüğüne saygı duyması çok önemli. Çünkü demokrasi bu demek.” ifadelerini kullandı.
Sivil toplum kuruluşları ve insan hakları örgütlerine karşı kısıtlayıcı önlemler alınmasına karşı çok endişeliyim.” diyen Navi Pillay, “Gazeteci haklarına daha fazla saygı duyulmalı." dedi.
Türkiye’nin insan haklarında yaşadığı sorunların çözümüne adres olarak Avrupa’yı gösteren eski insan hakları şefi, “Türkiye Avrupa’da ve yapması gereken de Avrupa tarafından ortaya konan standartları denemek; baskıcı rejimlerin uygulamalarını takip etmek değil.” sözlerini sarfetti.
ÖZGÜRLÜKLERE SAYGI DUYULMAMASI ÇOK TALİHSİZ BİR DURUM
İnsan hakları komiserliği görevinden üç ay önce ayrılan Pillay şunları söyledi: “Türkiye’den ayrılmakta olan pek çok kişiyle görüşüyorum. Türkiye’nin dışında görüştüm. Korku ve endişeleri, iktidardaki partinin demokrasi ve temel özgürlüklere saygı duymuyor oluşu. Çok talihsiz bir durum ve ben parti, cumhurbaşkanı ve hükümeti uzun geleneklerine sadık kalmaya davet etmek istiyorum. Protesto özgürlüğü, barışçı protesto dahil ilkeler, normlar ve standartları ortaya koyan partiydiler. Türkiye’nin bölgede iyi bir örnek olmaya devam etmesi çok önemli. Özgürlüklere saygı duyulması ve kendilerine baskı yapıldığını düşünen, protestolar sırasında şiddet gören insanların ülkeyi terk etmesinden kaçınılması çok önemli.”
KÖTÜ GİDİŞATI BİZZAT TAKİP ETTİM
BM İnsan hakları komiserliği döneminde pek çok rapor aldığını ve Türkiye'deki geriye gidişi bizzat takip ettiğini anlatan Pillay, “İnsan hakları yüksek komiseriyken de insan haklarıyla ilgili gerilemeyi kendim bizzat takip ettim. Demokrasinin esası, özü olarak sivil toplum, insan hakları savunucuları, gazeteciler düşüncelerini özgür bir şekilde ifade edebilmelidirler.” diye konuştu.
Güney Afrika'nın beyaz olmayan ilk Yüksek Mahkeme hakimi olan Tamil kökenli Pillay, ırkçı rejime karşı başta Nelson Mandela ve diğer özgürlük savaşçılarını savunması ile tanınıyor. Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başkanlık yapan Pillay, Uluslararası Ceza Mahkemesi üyeliğinde de bulundu.
Pillay'ın 2008'de başladığı 4 yıllık BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği görevi 2 yıl daha uzatılarak Eylül 2014'te sona erdi.
CİHAN