Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu, Erdoğan rejiminin kriterlerini çöpe atan bir karara daha imza attı. 15 Temmuz sonrasındaki cezalandırma gerekçesi yapılan hususların yasal ve rutin faaliyetler olduğuna dikkat çekilen kararda, bu faaliyetlerle tutuklama bile yapılamayacağı vurgulandı.
Birleşmiş Milletler (BM) Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu (ÇG), açıkladığı Muhammet Şentürk kararında 15 Temmuz Yargıç ve Savcılarının kriter olarak adlandırıp masum insanları cezalandırma gerekçesi yaptıkları hususların yasal ve rutin faaliyetler olduğunu ve bunlara dayanılarak tutuklama bile yapılamayacağı vurgulandı.
HÜKUMET BU FAALİYETLERİN SUÇ OLDUĞUNU İSPATLAYAMADI
Bold'da yer alan habere göre başvurucunun tutuklanmasına gerekçe yapılan hususların Bylock kullanım iddiası, askeri okul öğrencilerine dini sohbet yapmak, Zaman Gazetesi’ne yapılan operasyonları protesto etmek, dernek üyeliği ve Bank Asya’da hesabının bulunması olduğu belirtilen kararda, başvurucuya isnat edilen eylemlerin ne şekilde suç teşkil ettiğinin hükumet tarafından ortaya konulmadığını ve bu eylemlerin suç işlendiğine dair makul bir şüphe dahi oluşturmadığı belirtildi.
BM Çalışma Grubu, bu yönde verdiği kararlarda belirttiği hususlara Türk makamlarının saygı göstermemesinden ve mevcut dosyanın da tıpkı gibi diğerleri gibi aynı şablonu takip etmesinden duyduğu üzüntüyü de dile getirdi.
FAALİYETLERİN HİÇBİRİ TERÖR EYLEMİ DEĞİL
Kararda, yurt dışından insan kaçırmalar da dahil olmak üzere tüm başvurularda hükumetin suçlamaya esas teşkil eden faaliyetlerin nasıl cezai eylem anlamına geldiğine ilişkin bir belirleme yapmadığına yer verildiği gibi yasal faaliyetlere katılmaları nedeniyle kişilerin suçlandıkları belirtilmiş ve başvurucunun faaliyetlerinin terörle ilişkili bir eyleme karşılık geldiğine ilişkin hiç bir delil sunulmadığı ifade edildi. Kararda ayrıca on binlerce kişinin cezalandırma gerekçesi yapılan hususların hangi gerekçelerle terör faaliyeti sayıldığına ilişkin hükumetin bir delil sunamadığı vurgulandı.
İNSANLAR GÖRÜŞLERİ NEDENİYLE HEDEF HALİNE GETİRİLDİ
ÇG’nin kararında tıpkı başvurucu gibi on binlerce kişinin işledikleri suçlar ya da faaliyetleri nedeniyle değil, siyasi görüşleri nedeniyle hedef haline geldikleri ve ayırımcı bir yaklaşım ve daha açık bir ifadeyle uygulanan düşman ceza hukukunun gereği tutuklanıp cezalandırıldıklarına dikkat çekildi.
BU CEZALANDIRMALAR İNSANLIĞA KARŞI SUÇ TEŞKİL EDECEK NİTELİKTE
ÇG, daha önceki kararlarında yer verdiği bir hususa bu kararında da yer vererek, uluslararası hukukun temel kurallarını ihlal eden bu yaygın veya sistematik hapsetme ya da diğer ciddi özgürlükten yoksun bırakmaların insanlığa karşı suç teşkil edebileceğini hatırlatıldı.