Bodrum Esnaf, Sanayici ve İşadamları Derneği-BESİAD geleneksel perşembe toplantısında, turizm sektöründe 2016 yılına dair beklentiler, kriz öngörüleri ve gelecek yıllarda Bodrum ve Türkiye turizminin akıbeti konuşuldu. Toplantıya katılan Bodrum TÜRSAB Başkanı Sevinç Gökbel, Türkiye'nin savaşın ve ateşin içinde göründüğünü belirterek, "Turizm, güvenlik ve huzur varsa vardır. Turizmin bu duruma düşmesi siyasi kararların bir sonucudur. Bugün konu, siyasetçilere bırakılmayacak kadar önemli bir hale gelmiştir. Bizlere düşen ağlamak değil. Bu hiçbirimize çözüm getirmez. Şunun altını çizmek gerek ki bu kriz olmasaydı da Bodrum kendi darboğazını yaşıyor olacaktı." dedi.
Hükümetin acil eylem destek planının kimseye bir yararının olmadığını söyleyen Gökbel, "Bu paketin anlamı, herkes kendi başını kurtarmanın çaresine baksın demektedir. 9 Mart paketi, toplasanız toplasanız en fazla 10 kadar büyük tur operatörünü ve otelciyi destekliyor gibi gözükse de aslında onlara da yaramayacak. Çünkü belirtilen süreler onların da işine gelmiyor. Biz Bodrum olarak şu andaki mevcut krizden korkmamalıyız, turizm konusunda hepimiz uzmanız, krizde hizmetin kalitesini yükseltmek için savaş vermeliyiz. Bodrum'un hafızlarından silinmesini önlemeliyiz. Bodrum'un kimliğine sahip çıkmalı, beton yığınlarına teslim etmemeliyiz. Kaynaklarımızı hizmet kalitesini yükseltmeye ve tanıtıma kullanmalıyız. Bodrum hala çok güçlü." şeklinde konuştu. Sevinç Gökbel, bu sezon kuraklığın da dikkate alınması gerektiğini sözlerine ekleyerek, kırsal bölgelerin korunmasının ve tarım turizmi gibi alternatif yöntemlerin önemine değindi.
BESİAD Başkanı Uğur İlhami Özden de "Ülkemiz bir ateş çemberi içerisinde, hükümetlerin atmış oldukları adımlar ve yanlış dış politikalar neticesinde çıkılmaz bir durumun içerisindeyiz gibi gözüküyor. Bölgemizin büyük geliri turizmden gelmektedir. Ama bu sene görülüyor ki turizm ülkemizde pek de iç açıcı olmayacak ve bunun sorumlusu kesinlikle ülkemizde turizmle iştigal eden iş insanları değildir. Ama bunun bedeli nedense bu iş insanlarına ödetilmek isteniyor, bunu tasvip etmiyoruz. Çünkü ülkemizin ve bölgemizin turizmdeki kaybı tamamen çevremizdeki savaşla ilgili. Bunun için Hükümetimiz tarafından açıklanan 9 maddelik destek paketi çok ama çok kısıtlı kalmıştır. Turizmle ilgili birçok sektör desteklenmemiştir. Desteklenen rakamlar üst düzey acenteler ya da büyük oteller arasında pay edilmiş görünüyor. Bodrum'daki küçük işletmeler bu desteklerden maalesef faydalanamayacak. Hükümetin daha cesur davranıp çok daha hızlı hareket edip, bu destek paketini daha küçük turizm işletmelerine de fayda sağlayacak düzeye getirmesini istiyoruz" dedi.
KOS'A GİDEN TURİST SAYISI ÜÇ KAT FAZLA!
TUI Bodrum Bölge Müdürü Arif Ceylan Satı da krizden dolayı fiyatların düşürüldüğünü, bunun da sektörü olumsuz etkilediğini kaydetti. Satı, "Büyük tur operatörleri, dünyanın her yerindeki destinasyonlara sahiptir. Bu nedenle Bodrum'a ya da başka yere götürmenin onlar için hiç farkı yok. Bodrum'un bu durumda markalaşması gerekiyor. Yaptığımız en büyük hata, Bodrum'u bir marka olarak görmüş olmamızdır. Bodrum çok değerli ve önemli ama bunu turizmle bağdaştırabilmemiz için turistlerin Bodrum'u tercih ediyor olmaları gerek" dedi.
Yunanistan'ın Kos Adası ile Bodrum'u karşılaştıran Satı, "Kos'a gelen turist sayısı Bodrum'a gelen turist sayısının tam üç katıdır. İşte bu nedenle ayaklarımızı yere basmak ve gerçeği görmek zorundayız. Bodrum markadır demekle işler düzene girmiyor" diye konuştu.
Cihan CİHAN