Patlama sonrası alınan güvenlik önlemlerinin sıkılığının altını çizen Efe, gözden kaçan veyahut dillendirilmek istenmeyen önemli bir detayı paylaştı.  Efe, ülke patlama olayına kilitlenmişken silah satış kontrolünü öngören yasa tasarısının 6 eksikle reddedildiğini hatırlatıyor. 

Bütün Amerika Birleşik Devletleri ekranları başından haber televizyonları aracılığıyla canlı Hollywood filmi seyrediyor. Boston şehrinde düdüklü tencereyle gerçekleştirilen 2 patlama olayında 3 kişinin hayatını kaybetmesi ve 100'den fazla kişinin yaralanmasının ardından film başladı. 

SWAT timleri, FBI ajanları, kamera görüntüleri, şüphelilerin kimliğinin tespiti, basına ve halka açıklanması ve bütün şehrin kapatılması... Kapatılması diyorum, gerçekten ışıkları söndürür gibi bütün şehri kapattılar. Tıpkı filmlerde bir virüsün ortaya çıkmasıyla bütün şehrin kapatılması gibi. 

Sokaklarda sadece polisler ve dedektifler var. Neredeyse sokağa çıkan vurulacak. Kaçan, abisiyle birlikte patlamalardan sorumlu tutulan şüpheli 19 yasindaki Dzhokar Tsarnaev. Çeçen asıllı. İlk söylentilerde yalan yanlış bir sürü kulaktan dolma bilgiyle ekranların ve tabii seyircilerin aklının kirletilmesinin ardından bilgiler netleşti ve insan avı başladı. Önce ağabey Tamerlan Tsarnaev öldürüldü, sonra kardeşinin bulunması için bütün Boston'a çağrı yapıldı. ''Evlerinizden çıkmayın, kapıyı polis kimliği olmayan kimseye açmayın, şüpheli durumları hemen bize bildirin.'' Gün boyunca Boston hayalet şehir oldu. 

Bir yandan saldırıdan hemen sonra medyanın ve yetkililerin çıkıp hemen ''islamcı terör'' diye hüküm vermemesi, başkan Obama'nın dikkatli ve temkinli söylemleri sevindirirken, diğer taraftan şüphelilerin Çeçen olması yine benzer söylemleri gündeme getirir mi endişesini doğurdu. Neyse ki korkulan olmadı. 

Ama herşey çok abartılı değil mi? Bütün ülke ekranlara kilitlenmiş ünlü yorumcuların ağzından yürütülen operasyonu seyrediyor. Tek tek evlere girilip aranıyor. Bostonlular evlerinde korkuyla bekliyor. Polis açıklama yapıyor, ''Şehir tamamen güvende olana kadar insan avı devam edecek.''

Silah satışıyla alakalı bu kadarcık sınırlandırmaya bile tahammül yok. Tasarıyı destekleyenlerin bu durum karşısında yeri göğü inletmesi gerekirdi. Ama şimdi kimsenin sesi çıkmıyor. Herkes insan avını seyrediyor.

Bir de Başkan Obama'nın askeri harcamalarda 87 milyar dolarlık kesintiye gitme planı vardı ki; son zamanlarda ülkenin en ciddi konularından biriydi. Başkan savaş yerinde strateji ve politika yoluyla bir idarecilik sergilemeyi tercih ediyor. Bu kesinti de bunun göstergesiydi. Şimdi bu da rafa kalkmış görünüyor. Çünkü herkes insan avını seyrediyor.