ABD Dini Özgürlükler Komisyonu üyesi Kristina Arriaga de Bucholz, Amerikalılara Türkiye’ye seyahat etmemeleri uyarısında bulunarak, “Şu anda Türkiye’ye seyahat etmek güvenli değil” dedi
Amerikalı Rahip Andrew Brunson'ın tutukluğu ve sonrasında serbest kalarak hakkında ev hapsi kararı verilmesi ABD ile Türkiye arasında siyasi krize neden olmuştu. İki ülke arasındaki kriz yaptırımlara kadar vardı.
Brunson kriziyle ilgili son haberlere göre Türkiye ile ABD arasında diplomasi trafiği sürüyor. Anlaşma sağlandığı iddia edilse de ABD Dışişleri Sözcüsü Heather Nauert, "Bir anlaşmaya varmış olsaydık Pastör Brunson buraya evine dönmüş olurdu" diyerek bu iddiaları yalanladı.
Brunson'ı tutuklu kaldığı süre içerisinde cezaevinde de ziyaret eden ABD Dini Özgürlükler Komisyonu üyesi Kristina Arriaga de Bucholz, Amerikalılara Türkiye’ye seyahat etmemeleri uyarısında bulundu:
“Şu anda Türkiye’ye seyahat etmek güvenli değil.”
Amerikanın Sesi sitesinde yer alan habere göre El Hurra televizyonuna konuşan Bucholz, Türk hükümetinin ev hapsindeki rahip Andrew Brunson’a yönelik birçok açıklamasının “şiddete tahrik” kapsamına girdiğini de savunarak, “Şu anda korkunç tehlikede. Eğer tutulduğu apartmanı bir çete basarsa bunu hiçbir sayıda Türk polisi durduramaz” dedi.
Bucholz Türkiye’de hukukun üstünlüğüne saygı gösterilmediğini ve Brunson’ın Erdoğan’ın paranoyasının yarattığı kaos ortamının kurbanı olduğunu söylüyor. Bucholz'a göre Brunson’a yapılan muamele bir çeşit işkence sınıfına giriyor.
Rahip Brunson’ı tutukluluğunun 12’inci ayında ilk ziyaret eden akraba dışı Amerikalılar arasında yer aldığını belirten Bucholz şöyle devam ediyor:
“Odaya girdiğimizde, fotoğraflarda gördüğümüz kişinin bir gölgesi gibiydi. 12 aydır hapisteydi ama kendisine suçlama bile yöneltilmemişti. Bir ara normalde 8 kişilik bir hücreye 20 mahkumla birlikte konuldu. Aralarındaki tek Amerikalı, tek Hıristiyan ve tek İngilizce konuşan kişiydi. Daha sonra casuslukla suçlanan bir diğer kişiyle birlikte başka bir cezaevine götürüldü. Ama tutukluluğunun ilk 18 ayında neyle suçlandığını bile öğrenemedi. Bu da bir çeşit işkence.
Kendi avukatı iddianameyi almadan Türk hükümeti onu basına sızdırdı. İddianame fantastik iddianamaler içeren gizli tanık ifadesine dayanıyor, Brunson’ın Türkiye’nin düşmanlarıyla işbirliği yaptığını iddia ediyor. Türk hükümeti de her ne kadar rahip Brunson’ın diniyle bir ilgisinin olmadığını söylese de onun din propagandasi niteliğindeki faaliyetlerle ülkeyi istikrarsızlaştırmaya çalıştığını öne sürüyor.”
Brunson’ın 18 Temmuz’daki duruşmasından da izlenimlerini paylaşan Bucholz, Brunson'ın kısmen görme yeteneğini kaybettiğini ileri sürüyor:
“Aşırı derecede huzursuzdu. Duruşmanın yapıldığı mekan bir zamanlar bir çeşit spor salonuydu, basketbol sahası kadar uzundu. Brunson çok alçakta oturuyordu. Rahat 500 boş koltuk vardı. Davayı izleyenler arasında eşi, diğer Hıristiyanlar, Amerikan hükümeti yetkilileri vardı. Brunson hapisteyken görme yeteneğini kısmen kaybetmiş dolayısıyla çok iyi göremiyor.
Ne zaman yönünü dönse eşi elini onun göğsüne koyuyor ki bu sayede yalnız olmadığını biliyor. İfade veren her bir görgü tanığı, biri hariç, savcılığın tanıkları, Temmuz’daki duruşmada yargıçların savcılık tanıklarına bilgi beslediği açıktı. Salonda ayrıca iki dev ekran vardı ve tanıkların Brunson’a karşı ifadeleri yayınlanıyordu.”
Türkiye ile ABD arasında krize neden olan Brunson’ın İzmir'de eşiyle birlikte bir apartmanda yaşadığını söyleyen Bucholz'a göre Brunson olası bir saldırıya karşı korumasız:
“Etraflarında tek haber kaynakları hükümetin kontrolünde olan Türkler bulunuyor ve maalesef Türk hükümeti bana göre şiddete tahrik gibi görünen çok şey söyledi. Şu anda (Brunson) korkunç tehlikeli bir durumda. Eğer tutulduğu apartmanı bir çete basarsa bunu hiçbir sayıdaki Türk polisi durduramaz.”
Bucholz şöyle devam etti:
“Amerikalıların yapabileceği ve yapması gereken ilk şey bu davanın farkında olmak. Eskiden Amerikan pasaportuyla başka ülkeye seyahat ettiğinizde başınıza bir şey gelirse birisinin gelip size kurtaracağını düşünürdünüz. Dışişleri Bakanlığı’ndan Beyaz Saray’a ABD yönetimi bunu yapmaya çalışıyor. Ama diğer ülkeler de hukukun üstünlüğüne saygı gösterirdi artık bu durum Türkiye için geçerli değil.
Rahip Andrew Brunson 23 yıl boyunca kilisesinde barışçıl şekilde çalıştı ve Erdoğan’ın etrafındaki herkese karşı paranoyak tavrının neden oldu kaos ortamında yakalandı. Amerikalılar oraya (Türkiye’ye) seyahat etmemeleri gerektiğini bilmeliler. Şu anda Türkiye’ye seyahat etmek güvenli değil. Ayrıca Kongre üyelerini Andrew Brunson’ın serbest bırakılması kampanyasına aktif şekilde katılmaları gerektiği yönünde uyarmalılar.”
Türkiye’nin tek yapması gerekenin Brunson’ı serbest bırakmak olduğunu söyleyen Bucholz, ilişkilerde yaşanan süreçten Türkiye’nin kaybedeceklerinin Amerika’ya göre çok daha fazla olduğunu savunarak Türkiye’deki ekonomik sıkıntılara değindi.
Haberde yer alan bilgilere göre bağımsız, partiler üstü, federal bir oluşum olan ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu üyeleri, Başkan’a, Dışişleri Bakanı’na ve Kongre’ye uluslararası dini özgürlükler konusunda bilgi vermek ve önerilerde bulunmakla yükümlü.