Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Brezilya ve Türkiye'nin arabuluculuğu ile imzalanan Tahran anlaşmasında taraf olmadıklarını, aksine tarafların İran ve Viyana grubu olduğunu söyledi.
İstanbulda Brezilya Dışişleri Bakanı Amorim ile görüşen ve ardından İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki'nin de katılımıyla üçlü bir görüşme gerçekleştiren Davutoğlu, "Biz, tarafların bir araya gelmesi için bir çerçeve oluşturduk. Biz taraf değiliz. Taraflar Viyana Grubu ile İran. Türkiye sadece depolama rolü üstleniyor. Taraflar teknik olarak anlaşamazsa bu da olmayacak. Bu çerçeveden istifade etmek hem İran'ın hem Viyana Grubunun işi." dedi.
İran'ın imzaladığı uranyum takas anlaşmasının mimarı olan Türkiye ve Brezilya'nın dışişleri bakanları, İstanbul'da bir araya geldi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Brezilya Dışişleri Bakanı Celso Luis Nunez Amorim, gerçekleştirdikleri ikili görüşmede Tahran'da imzalanan takas anlaşmasının ardından yaşanan gelişmeleri ve anlaşmada gelinen durumu değerlendirdi. İki bakan, ardından İstanbul Four Seasons Hotel'de bir basın toplantısı düzenledi.
İlk olarak konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Brezilyalı meslektaşı Amorim'in Ortadoğu'da bölge turuna çıkacak olmasından dolayı bir görüşme teklifinde bulunduğu bilgisini verdi ve turuna da bir anlamda Türkiye'den başlamış olduğunu belirtti. Türkiye ve Brezilya arasındaki ilişkilerin birçok ülkeye örnek olacak derinlikte ve hızda seyrettiğine dikkat çeken Davutoğlu, "İki ülke, iki ayrı kıtada bölgesel ve küresel ağırlığı olan iki ülkenin bölgesel ve küresel barışa ne kadar katkı sağlayacağı örneğini gösteriyor." dedi..
Türkiye ve Brezilya arasındaki ilişkilerin 3 alanda gerçekleşmekte olduğunu dile getiren Davutoğlu, bunlardan birincisinin ikili ilişkiler olduğunu belirtti. Davutoğlu, Türkiye ve Brezilya arasında ikili alanlarda, ticari, ekonomik, siyasi ve kültürel ilişkilerin mevcut olduğunu söyleyerek, ilişkilerin daha da gelişeceğini dile getirdi. Davutoğlu, özellikle enerji ve ticaret alanlarında büyük potansiyel olduğunu ve bunu geliştireceklerini kaydetti.
İkinci olarak ilişkilerin bölgesel bir yanı da olduğunu söyleyen Davutoğlu, Latin Amerika'nın Afrika'dan sonra Türkiye için ikinci açılım bölgesi olduğunu vurguladı. Bu açılımda da bölgenin güçlü ülkesi Brezilya'dan istifade etmek istediklerini kaydeden Davutoğlu, iki ülke arasında bir mutabakat zaptı imzalanması konusunda anlaşmaya vardıkları bilgisini verdi.
Brezilya'nın da Ortadoğu başta olmak üzere Türkiye'nin yakın bölgesi ile sıkı bir işbirliği içerisinde olduğunu kaydeden Dışişleri Bakanı, Amorim'in bölge turunda Tel Aviv, Ramallah ve Şam'a gideceğini aktardı. Davutoğlu, ikili görüşmede de bölgedeki gelişmeleri kendisine aktardığını ifade etti.
Bölgesel ilişkiler konusunda İran'ın nükleer programına da değinen Davutoğlu, "Bu sorunun diplomatik yollardan çözümü konusunda elimizden gelen her çabayı gösterdik, bundan sonra da göstereceğiz. İlkesel pozisyonumuz ortaktır, nükleer silahlara karşıyız. Ama her ülkenin barışçıl enerjiyi UAEA ile işbirliği çerçevesinde geliştirmesini destekliyoruz. En kısa süre içerisinde P5 ile İran'ın müzakerelerin başlaması için neler yapabileceğimizi gözden geçireceğiz." şeklinde konuştu.
İlişkilerin üçüncü bir boyutunun ise küresel olduğunu anlatan Davutoğlu, Türkiye ve Brezilya'nın birçok küresel meselede benzer düşündüğünü ve benzer hareket ettiğini vurguladı. Rio'nun Medeniyetler İttifakı'na ev sahipliği yaptığını dile getiren Davutoğlu, "Brezilya ve Türkiye önemli bölgesel aktörler olma dışında kendi özgün katkılarını küresel alanda da birlikte yansıtıyorlar." dedi. İki ülkenin BM ve G-20 gibi küresel kuruluşlarda benzer hareket ettiğine atıfta bulundu.
İki ülke ilişkilerinin giderek artacağını ve yoğunluk kazanacağını kaydeden Davutoğlu, "Amorim'i daha fazla Türkiye'ye bekliyorum. Ben de daha fazla Brezilya'ya gideceğim." şeklinde belirtti. Davutoğlu ayrıca Amorim'in "torun tarafından Türkiyeli" olduğu bilgisini verdi.
"ORTADOĞU TURUNA DAVUTOĞLU'NA DANIŞMADAN ÇIKMAK İSTEMEDİM"
Davutoğlu'ndan sonra söz alan Brezilya Dışişleri Bakanı Selso Amorim ise konuşmasının başında "Ortadoğu turuna Davutoğlu'na danışmadan çıkmak istemedim." dedi. Son zamanlarda Türkiye ve Brezilya arasında stratejik bir dostluk geliştirdiklerini, farklı yerlerde olmalarına rağmen çok benzer bir dış politikaya sahip olduklarına dikkat çeken Amorim, "Türkiye ile çok benzerliğimiz var. İki ülke de kendi bölgelerinde çok faaller ama çok daha geniş bir dış politikaları var." ifadesini kullandı. İki ülkenin ekonomilerinin ve turizm sektörünün gelişmiş olmasından bahseden Amorim, Rio ve İstanbul'un iki harika şehir olduğunu dile getirdi. Birçok alanda işbirliği yapılabileceğini vurgulayan Brezilya Dışişleri Bakanı, buna örnek olarak inşaat ve petrol arama gibi sektörleri verdi.
Türkiye'nin "Ortadoğu'da çok önemli bir aktör" olduğunun altını çizen Amorim, "Brezilya da giderek artan bir şekilde Ortadoğu ülkelerinden talep alıyor. Ülkemizde Arap ve Musevi toplulukları da var." dedi.
Konuşmasının sonunda İran'da imzalanan Tahran Anlaşması'na Türkiye ile katkı sağladıklarını hatırlatan Amorim, "Birçok kimse bunun olacağına inanmıyordu, şüphelere sahipti. Bizler yeni bir dünya düzeni yaratmaya çalışıyoruz, ama bu bazılarına sarsıcı gelebilir" dedi.
DAVUTOĞLU: CELİLİ-ASHTON GÖRÜŞMESİ GECİKMİŞ BİR GÖRÜŞME
İki bakan ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. İlk olarak Davutoğlu'na İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri ve Nükleer Başmüzakereci Said Celili ile Avrupa Birliği Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'un görüşmesi ve bu görüşmenin İstanbul'da gerçekleşme ihtimali soruldu. Davutoğlu da "Biz bütün uluslararası krizlerin diplomasi ile çözümü konusunda hep aynı ilkesel yolu destekledik. " dedi.
Celili-Ashton görüşmesinin "gecikmiş bir görüşme" olduğunu düşündüklerini aktaran Davutoğlu, "Türkiye olarak biz bu sorunda etkilenen bir ülkeyiz. Bu yüzden olumsuz sonuçlardan etkilenmemek için müdahale ediyoruz. Tahran anlaşması nihai özüm değil bir kolaylaştırıcı güven artırıcı gelişmedir. Celili ve Ashton arasında mektuplaşmalar oldu, bunlardan bizim de haberimiz oldu. Olumlu atmosferin sürmesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz Türkiye olarak görüşmenin bir an önce gerçekleşmesini istiyoruz ve destekliyoruz. Nerede olacağından çok görüşmenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ile ilgileniyoruz." ifadelerini kullandı.
AMORİM: "RÖPORTAJIM YANLIŞ YORUMDAN ZİYADE BİR HÜSNÜKURUNTUYDU"
Kendisine Financial Times gazetesine verdiği ve "Brezilya arabuluculuktan çekilme sinyali verdi" şeklinde yorumlanan röportajı sorulan Amorim ise sözlerinden çıkarılan bu yorumun "bir yanlış yorum değil hüsnükuruntu olduğunu" söyledi. "Röportajı dikkatli okursanız öyle bir şey yok. Anlaşma için son şans dendi ve 'gördünüz mü son şans da gitti' denilmek istendi." ifadelerini kullandı. Amorim, "Bizim ekonomik olarak İran'da çok büyük bir payımız yok. Biz sadece barışçıl çözüm bulmak istiyoruz ve bu bizim görevimiz." şeklinde konuştu.
DAVUTOĞLU: TAHRAN ANLAŞMASINDA BİZLER TARAF DEĞİLİZ, TARAFLAR İRAN VE VİYANA GRUBU
İkinci olarak iki bakana da İran'da imzalanan Tahran anlaşması soruldu. Amorim, "İran'ı her zaman esnek bir pozisyon konusunda destekledik." ifadesini kullandı. Davutoğlu ise "Tahran anlaşması konusunda yanlış anlaşılmaları gidermek lazım. Biz, tarafların bir araya gelmesi için bir çerçeve oluşturduk. Biz taraf değiliz. Taraflar Viyana Grubu ile İran. Türkiye sadece depolama rolü üstleniyor. Taraflar teknik olarak anlaşamazsa bu da olmayacak. Bu çerçeveden istifade etmek hem İran'ın hem Viyana Grubunun işi." dedi.
İki bakan daha sonra İran Dışişleri Bakanı Manuçehrr Mutteki'nin de otele gelişiyle öğlen yemeğinde bir araya geldi.