"Doların “rabia”yı zorlayacağı gün gibi aşikâr… Nereden mi biliyorum? Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı Cemil Ertem, ekonominin güçlü olduğunu vurgulayıp bu fiyatlardan dolar alacakların ellerinin yanacağı uyarısında bulundu. Bu benim beklediğim son işaretti. Verildi!

* * *

İstiklal Marşı bestesi ile başka yöne çektiler dikkatleri… Yine de olmadı pek istedikleri. Peki, bundan sonra neler olacak? Muhtemelen önümüzdeki hafta doları olanlar Erdoğan'dan ciddi bir fırça yiyecek arkasından terörist ilan edilecek. Dolar daha da artacak.

* * *

Doları olan göstermelik olarak yere atacak, üzerinde zıplayacak, yırtacak, parçalayacak, kesecek, yakacak… Millet bununla hava atacak, sosyal medyada paylaşacak!

Ekonominin sabote edildiği iddia edilecek. Sağlık Bakanı'ndan Turizm Bakanı'na, oda başkanlarından simitçiye alakalı alakasız herkes dolar hakkında demeç verecek. Televizyonlar Tahtakale'ye bağlanacak.

* * *

Başbakan; “Dolardan bize ne! Dolsa ne olur, dolmasa ne olur” deyip dalga geçecek, herkesin içinde küçük düşürecek. Yandaşlar; “Bize ne? Amerika düşünsün!” diyecek. Kadim milletimiz için dolar 4 lira da olsa 14 lira da olsa bir şey değişmeyecek. Lakin bu sefer hissetmesi uzun sürmeyecek!

* * *

Size şöyle anlatayım; Aslında Türk Lirası değer kaybetmeye devam ediyordu. Dolar karşısında yerinde sayıyordu. Zira dolar dünya paralarının tamamına karşı değer kaybediyordu. Biz de kaybettiğimiz için iki kaybeden aynı yerde olunca duruyormuş gibi görünüyordu.

Bakın; Geçen yıl 27 Ocak'ta dolar: 3.85 lira, Euro: 4.11 lira… Bugün Euro 4.82 lira… Eğer dolar/Euro geçen yıl ile aynı seviyede olsa bugünkü dolar kuru 4.45 lira olurdu.

* * *

Peki, lira neden değer kaybediyor? Kaybetmemesi için bana sebep saysanıza… Notumuz düşürüldü. Cari açık patladı gitti. Enflasyon koptu gitti. Özel sektör döviz borcu kendini aştı. Bu ülkede OHAL var, hukuk sorunu var. Yargının taraflı olduğuna inanılıyor ve mülkiyetler hakkında emin olunamıyor. Fırsatını bulan parayı yurtdışına taşıyor.

* * *

Dolara ne ve kim ile müdahale edeceksin? Zira ha Merkez Bankası, ha tost satan Merkez Büfe… Piyasalar için ikisinin de kredibilitesi aynı… Dünyada ekonomik eğilimler değişti. Para artık daha maliyetli…

* * *

Üzerine savaşın maliyeti, sarayın maliyeti, devletin maliyeti, verilen desteklerin maliyeti, yap-işlet-devret modelinin maliyeti, seçimlere giderken popülist vaatlerin maliyeti…

Saymakla bitmez. İyi de bütün bunlara para yetmez. Lakin sen bu yazıyı okurken bedava dedikleri Osmangazi Köprüsü'ne, Yavuz Sultan Selim'e binlerce dolar daha gitti."