"Bu cübbenin düğmesi yok, kimsenin önünde iliklenmez"

'Türkiye Adaletini Arıyor' mitinginde konuşan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, "Bu cübbe çok şerefli, bu cüppenin düğmesi yok. Kimsenin önünde iliklenmez. Cebi yok, kimse cebine bir şey koyamaz. Dev kasalarımız yok. Hukuka saygımız var." dedi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ise "Bu cübbenin üzerinde leke yok ki namusumuz olsun diye. Bu cübbe bizim namusumuzdur, yeri gelir kefenimiz olur." diye konuştu.

Türkiye Barolar Birliği'nin 5 Nisan Avukatlar Günü'nde Bursa'dan başlattığı 'Türkiye Adaletini Arıyor' mitingi bugün İzmir'de yapıldı. Mitinge Antalya, Artvin, Aydın, Ankara, Balıkesir, Bilecik, Bingöl, Burdur, Bursa, Çorum, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hatay, İzmir, Manisa, Osmaniye, Sakarya, Sinop, Tekirdağ, Uşak, Muğla, İstanbul baro başkanları ile Türkiye Barolar Birliği yönetim kurulu üyeleri ve Başkanı Metin Feyzioğlu katıldı. Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan avukatlar adına İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve İzmir Baro Başkanı Özcan Aydın Atatürk anıtına çelenk bıraktı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş ve bazı CHP'li vekiller de Cumhuriyet Meydanı'na gelerek destek verdi.

KOL KOLA YÜRÜDÜLER

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasının ardından avukatlar kol kola girerek, Gündoğdu Meydanı'na 'Hukukçuya uzanan eller kırılsın', 'Bu daha başlangıç mücadeleye devam', 'Susma sustukça sıra sana gelecek' şeklinde sloganlar atarak yürüdü. Gündoğdu Meydanı'nda bulunan arama noktasından geçen Ankara Baro Başkanı Hakan Canduran aranmak isteyince kısa süreli gerginlik yaşandı. Ankara Baro Başkanı Canduran, kimliğini göstererek üzerinin aranmasına müsaade ettirmedi. Meydana gelen baro başkanları, katılımcıları selamladıktan sonra avukatlardan oluşan 'Değişik İş' adlı grup konser verdi.

İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, "Şimdi ne diyorlar, 'Biz millete gideriz, onlar; Yargıya, Anayasa Mahkemesi'ne, Danıştay'a, Yargıtay'a. Bakın, Anayasamızın 6. Maddesi 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyor. Meclisindir demiyor. Egemenlik kayıtsız şartsız Meclis'indir demek başka, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demek başka. Ve devam ediyor. Bu egemenliğini Anayasa'daki organları ile kullanır. Bunlardan sadece bir tanesi yasama hepsi değil. Baktığınız zaman anayasamızın 7. maddesi yasama Türk milleti adına kullanır diyor. 8 madde yürütme. Ama bu yürütme o yürütme değil, idare anlamında yürütme. Ve 9. maddede; yargı başlığı altında Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanır diyor. Yani bu şu demektir. Meclis'e yansıyan millet iradesi ne kadarsa ve neyse yargıya yansıyan da o kadar." dedi.

"PEKİ SEN OSLO'DAN BU YANA TERÖRİSTLERLE, TERÖR ÖRGÜTÜYLE, TERÖRİST BAŞI İLE NE KONUŞTUN?"

İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde teröristlerce şehit edilen Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin olması sırasında müzakerede bulunması nedeniyle kendisine 'Sen teröristlerle ne konuştun' diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen Kocasakal, "Ey Cumhurbaşkanı benim orada ne konuştuğum, etrafımda o sırada bulunan emniyet güçlerince biliniyor. Peki sen Oslo'dan bu yana teröristlerle, terör örgütüyle, terörist başı ile ne konuştun? Sen teröristlerle bu ülkenin bölünmesini mi konuştun? Hala bunu mu konuşuyorsun? Bana kim saldırırsa hak ettiği cevabı alacaktır. Kol kola bu ülkeye adaleti getirmemiz gerekiyor. Siyasi iktidar bu olaydaki kendi sorumluluğunu cübbenin altına saklamaya çalışıyor. Bu sorumluğu örtebilecek büyüklükte bir cübbe yok. 'Sen teröristlerle ne konuştun?', Ey Cumhurbaşkanı benim orada ne konuştuğumu, etrafımda o sırada bulunan emniyet güçlerince biliniyor. Peki sen Oslo'dan bu yana terör örgütüyle, terör örgütünün başıyla ne konuştun?" diye ifade etti.

Kocasakal, "Türkiye anayasası askıya alınmış durumda. Hukuk bekleme odasına alınmış durumda. Hukukla oyuncakla oynar gibi oynuyorlar. Siz sandıktan çıktıktan sonra siz millet değilsiniz, milletin üstünde, Anayasa'nın, hukukun üstünde değilsiniz. Bir ülke düşünün ki İçişleri Bakanı 'anayasayı tanımıyorum' diyebiliyor. Ben de diyorum ki yakında biz sana tanımadığın o anayasayı, TCK'yı tanıtmasını biliriz. Bugün Türkiye bırakın hukuk devleti olmayı, onun daha gerisindeki kanun devleti olmaktan da çıkmış durumda. Bir kişi var kendini her şeyin üstünde görüyor. Anayasa'nın 6'ncı maddesi 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyor. Meclis'indir demiyor. Meclis'indir demek başka, milletindir demek başka. Hırsızlıklar hukuksuzlukların, yolsuzlukların hesabı sandıktan sorulmaz. Sandık sadece siyasi hesap yeridir. Hırsızlıkta sadece hukukta hesap sorulur." şeklinde konuştu.

"BU CÜBBENİN DÜĞMESİ YOK"

Kocasakal, sözlerine şöyle devam etti: "Bu cüppe çok şerefli, bu cübbenin düğmesi yok. Kimsenin önünde iliklenmez. Cebi yok, kimse cebine bir şey koyamaz. Dev kasalarımız yok. Hukuka saygımız var. 'Çıkar cüppeni gel' diyen var ya ben istediğim zaman şerefli cübbeyi çıkarır karşına gelirim. Kaçacak delik ararsın. Ama sen istesen de bu şerefli cübbeyi hiçbir zaman giyemeyeceksin. Cübbe giyenler ülke sorunlarıyla ilgili bir şeyler sorabilirler. Hedef saptırmalarınız, hedef göstermeleriniz, üstü kapalı tehditleriniz bizleri mücadelemizden alıkoyamaz."

"BU CÜBBE BİZİM NAMUSUMUZDUR, YERİ GELİR KEFENİMİZ OLUR"

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da konuşmasında şunları ifade etti: "Biz adalet arıyoruz. Ne için arıyoruz, biz olmak için 77 milyonun eşit vatandaşlık paydasında tek yumruk olabilmesi için. Tıpkı Samsun'dan İzmir'e yürüyüşteki gibi, İzmir ruhu ile tek yumruk olmak için. Bizim şahıslarla ve kurumlarla bir kavgamız yok, kişisel bir hesaplaşmamız yok, biz popülizm peşinde de değiliz. Ortak bir geçmişten, gurur duyduğumuz ve dersler çıkardığımız ortak bir geçmişten geleceği birlikte kucaklama arzusuyla yanıp tutuşan bir büyük milletiz. Biz avukatlar vatandaşı temsil ederiz. Hak için adalet için çoğulcu demokrasi için evlatlarımızın parlak bir geleceğe sahip olması için bugün mücadele günüdür. Bize cübbeliler demişlerdi. Bu cübbenin cebi yok ki cebine bir şey atmayın diye. Bu cüppenin iliği yok ki kimsenin önünde iki büklüm olmayalım diye. Bu cübbenin üzerinde leke yok ki namusumuz olsun diye. Bu cübbe bizim namusumuzdur, yeri gelir kefenimiz olur. İki borcumuz var; biri milletimize durmaksızın, dinlenmeksizin, kendimizden vaz geçerek sonuna kadar çalışmak. Bir de Allah'a can borcumuz var. Onu da verir gideriz."

Adalet aradıklarını, sonunda bulacaklarını söyleyen TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, "Tünelin ucu görünmüştür. Hiçbir faşist rejim sonuna kadar yaşayamaz. En sonunda özgürlük her zaman kazanır ve yine kazanacaktır. Buradan müjdeliyorum. Bir baskı ve karanlık dönem Türkiye'de artık sonuna gelmiştir. Artık bu halk, sadece kendine güvenmeyi öğrendiği için karanlık bir dönemin sonuna geldi diyorum. Biz geldik, omuz omuza sonuna geldik. Türkiye uyumuyor, biz uyumuyoruz, dimdik ayaktayız." diye konuştu.

CİHAN
11 Nisan 2015 18:01
DİĞER HABERLER