Bu deneyi evde yapabilirsiniz!

Uzman Hipnoterapist Psikolog Gani Eser, sevginin ve pozitif enerjinin gücüne büyük önem verilmesi gerektiğini söyledi. 3 ayrı kavanoza konulacak pirinçlere bir ay boyunca sevgi ve nefret sözcükleri söylenmesi halinde büyüme sürecinin de buna paralel olacağını anlatan Eser, "Kanseri belki de bu deneyin açtığı yolla, farklı varyasyonlarının sonuçlarıyla yeneceğiz. Belki bu yolla yaralarımız daha çabuk iyileşecek, organlar kendilerini yenileyecek." dedi.

Gani Eser, sevginin ve pozitif enerjinin etkisinin tespit edeceğini ileri sürdüğü deneyi ve şu ifadelerle anlattı: "Bir çocuk sizi yanağınızdan öptüğünde hiç nedensiz, sadece siz olduğunuz için, hiç çıkar gözetmeden, ne olur bilir misiniz? Milyarlarca hücreniz titreşir. Sevginin iyileştirici gücüyle değişime uğrarsınız.Çünkü çocuk bilir bunu, düştüğü zaman incinen dizinin ağrısının annesinin öpücüğü ile geçtiğini deneyimlemiş ve inanmıştır. Şifayı bilinçsizce sunar size. Bedenimizin yüzde yetmişi su. Hücrelerimizin de taşıdığı su miktarı aynı oranda. Ve su bulunduğu ortama, maruz kaldığı etkiye göre farklılaşıyor. Nefretin yol açtığı değişim ile sevginin etkisi farklı, tek başınalıkla yalnızınki farklı.

Sizin de evde yapabileceğiniz basit bir deney bu tezi doğruluyor. 3 kavanoza eşit miktarda pirinç koyup üzerini su ile doldurup ilk kavanoza 'seni seviyorum, çok güzelsin', ikinci kavanoza 'senden nefret ediyorum, iğrençsin' yazılı birer etiket yapıştırılır. Sonuncusuna etiket yapıştırılmaz. İlk iki kavanoza bir ay boyunca her gün sabah akşam üzerlerinde yazılı olan sözcükler söylenir. Üçüncü kavanoza dokunulmaz, ilgisiz bırakılır.

Bir ay sonra; ilk kavanozdaki pirinçler söylenen sevgi sözcüklerinin etkisiyle bembeyaz ve sağlıklı bir biçimde büyür. İkinci kavanozdaki pirinçler nefret söyleminin etkisiyle küçülür ve simsiyah olur. Son kavanozdaki pirinçler beyazlıklarını kaybetmezler ama yer yer küflü, yer yer yosun tutmuş bir hal alırlar. Bu deney sözcüklerin suya ve hücrelere etkisini gösteren çok ama çok önemli sonuçlar içeriyor. Kanseri belki de bu deneyin açtığı yolla, farklı varyasyonlarının sonuçlarıyla yeneceğiz. Belki bu yolla yaralarımız daha çabuk iyileşecek, organlar kendilerini yenileyecek. İkinci kavanozdaki pirinçler kanserli hücrelerle aynı yapıya sahip. Onları yeniden sağlıklı beyaz yapıya dönüştürmek mümkün mü? Üçüncü kavanozdaki küf ya da yosunun bu dönüşüme bir katkısı olabilir mi? İkinci kavanozdaki bir pirinç tanesi ilk kavanoza atılırsa nasıl bir sonuç doğar?

İşte bu soruların cevapları ilaç firmalarının sonunu getirebilecek kadar önemli. Pirincin etkilendiğini gördüğümüz deney bir ay kadar beklemeyi gerektiriyor. Oysa su anında etkilenir ve etkiler. Her su damlasının bir hafızası vardır ve bunu kullanmayı öğrendiğimizde hastalık kavramı dünyayı terk edebilecek.

Çocuğunuz sizi öptüğünde bütün hücreleriniz sevgi enerjisi ile titreşir. 'Baba seni çok seviyorum' dediğinde, 'canım annem' dediğinde hiçbir hücreniz buna kayıtsız kalamaz. Siz bir bardak suyu avuçlarınızın arasına alıp, çocuğunuzun yanağınıza öpücük kondurduğu ya da sizi sevdiğini söylediği o anı hatırlarsanız, su sevgi ile dolar. Hafızasında sevgi olan su içine aktığı bedene şifa verir. Yakın gelecekte sadece sudan daha farklı biçimlerde yararlanmayı öğrenecek olan insanoğlu basit ama sağlıklı yaşamanın da sırrına erişecek."
CİHAN
01 Şubat 2016 11:24
DİĞER HABERLER