Bu fotoğrafın sırrı çözüldü

Bu fotoğrafın sırrı çözüldü
O isim Lice'de şehit düşen Uzman Çavuş Salih Akyürek'in cenazesine bakın neden katılmış...
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) sattığı silah sistemlerinin, PKK terörüyle mücadelede kullanılamayacağı yönünde Ankara'ya şart koşan Almanya, bu tavrında köklü bir değişikliğe gitti. Almanya ile Türkiye arasında, Uluslararası Savunma ve Güvenlik Fuarı IDEF - 2009'da, sessiz sedasız 'Savunma İşbirliği' anlaşması imzalandı. Edinilen bilgilere göre, anlaşmada silahların kullanımı konusunda herhangi kısıtlayıcı bir madde yer almadı. Böylece 1992'den beri silah satışındaki konulan 'Silahımı Güneydoğu'da kullanma' şerhi ilk kez kalkmış oldu. Almanlar, patenti kendilerine ait olan, Türk askerinin temel muharebe silahı G -3 piyade tüfeğinin bile terörle mücadelede kullanılmasına karşı çıkıyordu. Anlaşmayı Türkiye adına Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarı Korgeneral Ahmet Turmuş, Almanya adına ise Alman Savunma Bakanlığı Müsteşarı Thomas Kossendey imzaladı. Yeni dönem Almanya, bu zamana kadar Türkiye ile askeri alanda anlaşma imzalamaya yanaşmıyordu ve milyarlarca dolarlık silah sistemi, şimdiye kadar hiçbir anlaşma olmadan alındı. Yeni anlaşmayla Almanya, ciddi bir pozisyon değişikliğine gitti. İki ülke arasında savunma ilişkilileri hukuki zemine oturtuldu. Anlaşmayla, iki ülke savunma sanayii firmaları arasında, ortak üretim ve Ar - Ge faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi, ortak ihtiyaçların giderilmesi ve üçüncü ülkelere satışa yönelik uzun vadeli planlamalar yapılması garanti altına alındı. Şehit cenazesinde birlik mesajı Anlaşmanın imzalanmasının ardından çarpıcı bir gelişme yaşandı. Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz, PKK saldırısı sonucu Lice'de şehit düşen Uzman Çavuş Salih Akyürek'in, Kocatepe Camii'nde düzenlenen cenaze törenine katılarak, saf tuttu. İlk kriz 1992'de yaşandı Almanya, Türkiye'nin resmi girişimlerine karşın 1993 yılından bu yana Ankara ile 'Savunma İşbirliği Anlaşması' imzalamaya yanaşmıyordu. Almanya, terör örgütü PKK'ya karşı sürdürülen mücadelede, 'İnsan hakları ihlalleri yaşandığı' gerekçesiyle geçmişte silah satışlarında, dönem dönem Türkiye'ye ambargo uyguladı. Türkiye'nin sınır ötesi harekatlarının ardından Almanya, ilk olarak 1992'de, 'Silahlarımı Güneydoğu'da kullanamazsın' dedi. 1999'da Abdullah Öcalan'ın yakalandığı süreçte de tank krizi çıktı. Son olarak, 300 milyon euro bedelli 'Leopard II' tankları için 2005'te alım pazarlıkları sürerken Alman tarafı, tankların Güneydoğu Anadolu'da kullanılmamasını istemişti. Türkiye'ye karşı tavrını son döneme kadar sürdüren Almanya, Türkiye ile imzalamaya yanaşmadığı Savunma İşbirliği Anlaşması'nı, Yunanistan ile 1997 yılında imzalamıştı. Denizaltılar, tanklar Almanya'dan Almanya, Türk Deniz Kuvvetleri'nin ihtiyaçlarını karşılayan ana tedarikçi pozisyonunda. Deniz Kuvvetleri'nin ihtiyacı olan pek çok su üstü ve su altı platform Almanya'dan alındı. Halen projesi süren 6 tane 'Havadan Bağımsız Tahrik Sistemli Denizaltı' ihalesi de Almanlar'da. 8 fırkateyn, 6 Ay sınıfı, 8 Preveze ve 2 de Gür sınıfı denizaltı. 4 Doğan, 4 Rüzgar, 2 Karayel, 9 Kılıç sınıfı hücumbot, 6 adet A sınıfı mayın avlama gemisi Almanlar'dan alındı. Askeri İşbirliği Anlaşması öncesinde Türkiye'nin Almanya'dan tedarik - 300 adet Leopard tankı - 298 adet Leopard II tankı - 30 adet RF - 4 keşif uçağı - 300 adet 6x6 zırhlı personel taşıyıcı BTR - 60 Çok sayıda, G-3, kaleşnikof, RPG - 7 roketatar, bunların mühimmatı ve termal kamera sistemleri Barkın ŞIK - AKŞAM
05 Mayıs 2009 10:09
DİĞER HABERLER