Hükümete muhalif olan tüm polis müdürlerinin fişlenerek zorla emekli edileceği haberine tepki yağdı.
3 bin 200 polisin fişlendiği uygulamanın 28 Şubat’ta bile yapılmadığı belirtildi. Hükümetin, kendi suçlarına operasyon yapamayacak bir teşkilat amaçladığı vurgulandı.
Sözde ‘paralelle mücadele’ gerekçesiyle oluşturulan İç Güvenlik Yasa Tasarısı’yla 3 bin 200 polis müdürünün fişlenerek zorla emekli edilecek olması geniş yankı uyandırdı. Siyasiler ve uzmanlar Türkiye’nin 28 Şubat günlerine döndüğünü ifade etti.
HIZLA FAŞİZME GİDİYORUZ
CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu: Hukuki olmayan uygulamalar geçmişte Türkiye’ye büyük zarar verdi. Şimdi yapılmaya çalışılan ‘onun polisi benim polisim’ uygulaması Türkiye’yi zora sokar. Aleyhte hukuk muhaliflere, lehte hukuk yandaşlara uygulanıyor. Türkiye, faşizme doğru hızla yol alıyor.
MHP Milletvekili Özcan Yeniçeri: İktidar kendisini korumak istiyor. Kendi denetimine alamadığı herkesi saf dışı bırakmak istiyor. Bugün yaşananlar 28 Şubat uygulamalarıyla uyuşuyor. O zaman asker vardı, şimdi millet iradesi diyen ama milletin üzerinde baskı kuran iktidar var.
KABİLE DEVLETİ OLUR
HDP Milletvekili Altan Tan: Her iktidara gelen devlet kadrolarında sadece kendi adamını tutarsa orası kabile devleti olur. Fişlemeler artık eskilerde kalmıştır. Ayrım yapmak doğru değil. Önemli olan liyakat. Kişiler bilgisine ve eğitimine göre değerlendirilmeli. Fişlemeler yanlış.
BU İŞ YARGIDAN DÖNER
SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak: Hukuka uygun olmayan işlemler mutlaka mahkemelerden dönecektir. En kritik zamanlarda bile yargı ayakta durdu. Er geç yargı doğru karar verecektir. Fişlemeler üzücü ama geçicidir. En büyük zarar haksızlıkları yapanlara olacak.
DYP Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz: 28 Şubat’ta kişilere karşı bir ötekileştirme vardı. Ama bugün, devlet tek bir kişinin isteklerine göre yönetiliyor. Ve bütün vatandaşlar ötekileştiriliyor, fişleniyor. AKP’yi sevmeyen herkes dışlanıyor.
DEVLET AYRIM YAPAMAZ
Elektronik Demokrasi Partisi Genel Başkanı Emrehan Halıcı: Devleti yönetenlerin vatandaşları arasında ayrım yapması kabul edilemez. 28 Şubat’ta yapılan yanlışlar yine yapılıyor.
SÜRPRİZ DEĞİL, BEKLİYORDUK
Ordu eski Emniyet Müdürü Hakan Kırmacı: Bu bir sürpriz değil. Beklediğimiz bir şeydi. Kısmen de haberdardık. İç güvenlik yasa tasarısının asıl amacı buydu. Binlerce arkadaşımızı emekli etmek. Bu türlü çalışmalar ancak darbe dönemlerinde olur. 18 Aralık 2013'te de Türkiye'de bir darbe olmuştu o darbenin devamında hazırlanan bu taslak kamuya sızdı. Burada temel amaç emniyet teşkilatında AKP militanı olmayan, ona biat etmeyenlerin tasfiyesi. Üstleri tasfiye ediyorlar ki hiyerarşik olarak hizzaya gelsin diye. Amaç sindirmek ve yıldırmaktan başka bir şey değil.
AMAÇ TASFİYE DEĞİL, PARTİ POLİSİ KURMAK
Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi (GÜSAM) Başkanı Ercan Taştekin: 17-25 Aralık sonrası asıl yapılmak istenen aslında tasfiye değil bir kadrolaşma. Bir tek tip polis oluşturma. Parti polisi oluşturma çabasıdır. Burada da hedeflenen o dar yapının çıkarına hizmet edecek bir yapının oluşması. Ve bu yapıya itaat etmeyecek, hukukun gereğini yerine getirecek, Alevi, Sûnni, ülkücü olabilir ama yolsuzluk soruşturmasını yapmaktan çekinmeyebilir. İşte tam burada kendi suçlarına operasyon yapamayacak bir teşkilat amaçlanıyor.
DEVRİM MUHAFIZI GİBİ
Emniyet teşkilatında kendilerine biat etmeyecek hangi inanca ait olursa olsun kişileri belirlemek suretiyle emekli etmeye çalışıyorlar. Burada demokrasinin askıya alınması, muhaberat devleti oluşturulması, İran'daki gibi sadece iktidarın emirlerini yerini getiren Devrim Muhafızları'nın oluşturulması temel amaç. Tasarı geçerse, iç güvenlikte kaos çıkartacak, suçla mücadelede kesinlikli başarılı olmayacak bir polis teşkilatı yapısı olur.
BUGÜN