Babası İstanbul eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’i savunduğu için 2017’den beri tutuklu bulunan avukat Fatma Saadet Yılmazer’e bir destek de Gelecek Partili Yusuf Ziya Özcan’dan geldi. Merkez Bankasının rezervlerini eritenlere soruşturma dahi açılmadığını hatırlatan Özcan, Yılmazer’in babasını savunduğu için tutuklanmasına “Bu nasıl bir adalettir? diyerek isyan etti.
İstanbul eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in Sakarya Barosu’na kayıtlı avukat kızı Fatma Saadet Yılmazer 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Babasını savunurken 2017 yılında tutuklanan Fatma Saadet Yılmazer 5 yıldır Bakırköy Kadın Cezaevinde tutuklu bulunuyor.
Yılmazer’ın avukatlığını yapan Sümeyra Bulduk, müvekkilinin bulunduğu koğuşun cezaevi yönetimi tarafından sık sık hak ihlallerine maruz bırakıldığını söylüyor.
HAK İHLALİ
En son Mayıs ayında tüm koğuşun koronavirüse yakalandığını söyleyen Bulduk, “Bakırköy Cezaevinde müvekkilim Fatma Saadet Yılmazerin de tutuklu bulunduğu B4 koğuşunun tamamının korona olduğu, yataktan dahi kalkamadıkları, yüksek ateşleri olmasına rağmen test yapılmadığı ve revire dahi çıkarılmadığı söyleniyor. Siz korumak, yaşatmak nedir bilmez misiniz!!!” diyerek isyan etmişti.
Bulduk’un paylaşımının ardından NBA yıldızı Enes Kanter’den de Yılmazer’e destek paylaşımı geldi. Yılmazer’in politik mahkum olduğunu söyleyen Kanter, genç avukatın babasının kızı olduğu için tutuklandığını tüm dünyaya duyurdu.
SAVUNMA BİR HAK DEĞİL Mİ?
Yılmazer’e bir destek de Gelecek Partili Yusuf Ziya Özcan’dan geldi.
Yılmazer’in babasını savunduğu için cezalandırıldığını söyleyen Özcan, “Fatma Yılmazer’i babasını savunduğu için tutukluyorsunuz ama devletin 128 milyar dolarını buharlaştıranlara dokunmuyorsunuz. Bu nasıl bir adalettir?” dedi.
Yılmazer’in 2017’den beri tutuklu bulunduğunu hatırlatan Özcan, “Genç Avukat Fatma Yılmazer, babası eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’i savunduğu için tutuklandı. Allah aşkına bu ülkedeki adalete ne oldu? Bir avukatı babasını savunuyor diye tutuklamak. Demokrasilerde savunma bir hak değil midir?”