Uğur Dursun ByLock kullandı iddiasıyla 4 aydır tutuklu. HTS ve NAT kayıtları BTK’dan geldiği halde; mahkemede hakimin “bakılmasına gerek yok, hiçbir yazışma da beklenmeyecek” şeklinde ifadeler kullanması yargılamaların hangi kriterlere göre yapıldığının sorgulanmasına yol açtı.
Özgür-Der Sarıyer Temsilciliği, Kayseri Mazlumder, Kayseri Hilalderve Dursun ailesi adına Fatma Ercan mahkeme çıkışı bir basın açıklaması yaparak yargılamaların durumunu gözler önüne serdi. Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı; “Kayseri Orman Bölge Müdür Yardımcısı Uğur Dursun, “ByLock kullanıcısı” diyerek tutuklanıp 4 aydır suçsuz yere mağdur edilmektedir. Emniyetten gelip götürdüklerinde sorgulamada 2014’te toplam “16 sn. ByLock gözüktüğü” suçlamasını öğrenmiş olmasına ve o dönemde kullandığı telefonun şu an hâlâ elinde olduğunu belirtmesine rağmen telefonu istenmemiştir. Biz de ailesi olarak İstanbul adliyesi yeminli bilirkişisine telefonunu incelettik. Yeminli bilirkişi raporunda “imeisi belirtilen telefona ByLock programı indirilmemiş ve indirilip kaldırılmamıştır” diye raporda belirtmiştir. Raporla birlikte telefon adliyeye teslim edilmesine rağmen sonuç alınamadığı gibi; HTS ve NAT kayıtları BTK’dan geldiği halde; mahkemede “bakılmasına gerek yok, hiçbir yazışma da beklenmeyecek” şeklinde ifade kullanarak hukukun önü tıkanmıştır.
Tahliye edilecek diye bekledik; edilmedi
Karar yazarı Hakan Albayrak dünkü köşesinde ‘Uğur Dursun Dosyası’ başlıklı bir yazı kaleme alarak, açıklama metnini yayınladı.
Albayrak’ın yazısında şu ifadeler yere aldı; “Özgür-Der ve Akabe camialarına yakınlığı ile bilinen Kayseri Orman Bölge Müdür Yardımcısı Uğur Dursun, bundan dört ay evvel tutuklandı. Uğur Bey’le ortak dostlarımız var. . Telefonuna “bylock” programını yüklediği iddia ediliyor ve fakat bilirkişi raporu bu iddiayı yalanlıyor. Aleyhinde başka bir delil de olmadığı halde halen tutuklu. Geçen Perşembe (17 Ağustos 2017) günü Kayseri Adliyesi’nde duruşması vardı. Tahliye edilecek diye bekledik; edilmedi.”
Biz torpil değil hukukun işlemesini istiyoruz
“Bir cinayette adli tıp raporu olmadan sanık nasıl yargılanamazsa, telefonunda ByLock olduğu iddiasıyla yargılanan birinin de adli bilirkişi raporu olmadan yargılanmaması gerekmiyor mu? Biz torpil değil hukukun işlemesini istiyoruz. Herkese suçlama yapılabilir; fakat kişi, masumiyetini her şekilde ortaya koyduğu halde delillerle hareket edilmiyorsa hukuk nasıl işleyecek ve biz hakkımızı nerede arayacağız? Halihazırda HTS kayıtlarını da İstanbul adliyesi yeminli bilirkişi inceledi ve yine temiz sonuç almamıza rağmen hiçbir şekilde dikkate alınmadı. Mahkeme delillere dayanarak hareket etmeyip işi temyize bırakarak hem devletin birimlerini gereksiz yere meşgul etmekte hem de insanların mağduriyetleri uzatılmakta. Ne gariptir ki “mağdurum” diyen ve sadece ByLock’la suçlanan insanlar hep 2014’te 8. veya 9. aya denk geliyor ve 1 dk. etmeyecek bir süre ile yargılanıyor. Biz her türlü araştırmanın yapılmasını ve gerçeklerin bir an önce ortaya çıkarılmasını istiyoruz.”