Dr. Serdar Savaş, Koronavirüs salgını devam ederken yapılan merkezi sınavlara ilişkin “Çocuklar beni arıyorlar, mesajlar, mektuplar yazıyorlar. Ağlıyorlar. Ölmekten değil bu virüsü anneme babama bulaştırmaktan korkuyorum diyorlar. Bu sınav virüs bulaştırma partisi olur. Mutlaka ertelenmeli.” dedi.
Yaklaşan merkezi sınavların koronavirüs tehlikesi nedeniyle mutlaka ertelenmesi gerektiğini söyleyen Dr. Serdar Savaş, RS FM’de katıldığı programda önemli mesajlar verdi:
“Şu anda içinde bulunduğumuz durum sürü bağışıklığı yöntemi ama bunun bilinçli olarak yapıldığını da zannetmiyorum. Hastalığın yayılmasını önlemek için alınması gereken hiçbir ciddi önlem alınmıyor. 81 İlde maskesiz sokağa çıkma yasağı olmalı.
3 hafta boyunca önce 500 bin, 1,5 milyon ve sonra 2,5 milyon öğrenci ve aileleriyle beraber milyonlarca insanı bir araya getirerek birbirlerine bulaştırma partisi yapar gibi yaparsanız bunun adı ileri seviyede sürü bağışıklığı oluşturma davranışıdır.
Bilerek mi yapıyorlar, bilmeden mi yapıyorlar? bilmiyorum. Ancak bu çocuklar arasında kronik rahatsızlığı olan çocuklar var. Bu hastalık da en çok kronik rahatsızlığı olanları etkiliyor.
Şimdi siz astımlı bir çocuğun ailesi olsanız, nasıl çocuğunuzu yüksek virüs kapma olasılığı olduğunu bile bile sınava gönül rahatlığıyla göndereceksiniz? Bu sınavlar kesinlikle ertelenmelidir. Sadece sınava giren çocuklara değil onlar aracılığıyla evdeki anneleri babaları, 65 yaş üstü akrabalarına da bulaşabilir. Şimdi bir yakın akrabasına virüs bulaştırıp onun ölümüne sebebiyet veren bir çocuğun psikolojisini düşünebiliyor musunuz?”
"ÇOCURLAR ARIYORLAR, MEKTUP YAZIYORLAR"
“Bakın, bir çocuk aradı beni hocam dedem öldü, annem yakalandı nefessiz kaldı onun öldüğünü düşündüm. Hastaneye yetiştirdik. Ben ders falan çalışamadım. Allah aşkına bu sınavlar ertelensin. Hangi insan evladı bu çocuğu zorla sınava sokabilir?
Bir başka çocuk aradı babam kanser hastası, hocam ölmek de istemiyorum eve gidip babama da bulaştırmak istemiyorum dedi. Bu çocuklara kulak vermemiz lazım. Bu çocuklara, insan hayatına saygı gösterin.
Ben bir halk sağlıkçıyım. Yemin etmiş bir hekimim. Doğru bildiğimi dosdoğru söyledim. Ben inançlı bir Müslümanım. Haksızlığa uğramış insanların yanında durmam gerekir benim. Ben o kuzularımın nasıl yanında olmam?
Çocuklarla Instagram’dan yayınlar yaptım ben. Mesajlar mektuplar yazdılar bana. Bilim Kurulu’ndaki güruhtan aldıkları cevaplar çok yıkıcı. Kadınlara gün yapmayın diyorlar ama 2,5 milyon kişinin sınava girmesi için ‘bir şey olmaz’ diyorlar.”