Türkiye’de her ne kadar AKP iktidarı kabul etmese de ekonomik gidişat giderek kötüleşiyor. Olumsuz gidişata ABD ile yaşanan rahip Brunson krizi sonrası Beyaz Saray’dan gelen yaptırım açıklamaları da eklenince yabancı sermayenin ülkede kalma durumu da azalıyor.
Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş bugünkü (27 Temmuz tarihli) “Yabancıyı nasıl tutacağız” başlıklı yazısında yabancı sermayenin durumuna değiniyor.
“Yurtdışı yerleşiklerin Türkiye’de hisse senedi ve DİBS alma konusunda bu yıl çok “nazlı” davrandıkları ortada” diyen Aktaş’a göre, erkene alınan seçimler, yönetim şeklinin değişmesi gibi etkenler yabancıların Türkiye ilgisini dibe çekti. Seçimden sonra endişe edilen boyutta bir çıkış görülmedi ama öyle kayda değer bir geri dönüş işareti de yoktu.
Yazıda şu değerlendirme yapılıyor:
“Uluslararası derecelendirme kuruluşlarından peş peşe gelen olumsuz haberler de yabancıların daha temkinli durmasına yol açtı.
Merkez Bankası yurtdışı yerleşiklerin geçen haftaki hareketlerini açıkladı ve gördük ki ciddi bir çıkış söz konusu. Yabancı yatırımcılar geçen hafta hisse senedinde 210 milyon dolarlık, DİBS’te ise 256.4 milyon dolarlık net çıkış gerçekleştirmişler.”
Geçen haftaki bu çıkışla birlikte yabancıların yılbaşından 20 Temmuz’a kadar olan dönemdeki hisse senedi satışları net 1 milyar 258 milyon dolara ulaştığını hatırlatan Alaatin Aktaş, yabancılar bu dönemde DİBS’te ise yalnızca 94 milyon dolarlık alım yapmış olduklarına dikkat çekti.
Yani hisse senedi ve DİBS toplamında yılbaşından 20 Temmuz’a kadar olan dönemde net 1 milyar 164 milyon dolarlık çıkış yaşandı.
Peki 2017 yılbaşından 21 Temmuz 2017’ye kadar yabancıların toplam net alımının 8 milyar 558 milyon doları bulduğuna değinen Aktaş devam ediyor:
“8.6 milyar dolara yakın girişten, 1.2 milyar dolarlık çıkışa... Bu değerlere bakınca kurun buralarda kalmış olmasına şaşmak gerek!
Uzun vadede aleyhedir, değildir; o ayrı bir tartışma konusu. Şurası kesin, Türkiye’nin bu sıcak paraya ihtiyacı var. Yok eğer başka bir kaynak keşfedeceksek, siyaseten bazı adımlar atarak ciddi bir para akışı sağlayacaksak, onu bilemeyiz tabii ki ama şu koşullarda çarkların dönmesi, dişlilerin yağlanabilmesi için bize döviz lazım ve görüyoruz ki yabancı bu dövizi getirmekten kaçınıyor.”
Alaattin Aktaş, yazısında “Yabancı haksız mıdır, değil midir; bize düşmanca mı yaklaşmaktadır; bunları tartışmanın da pek sırası değil. Oluşan tablo bize bazı adımlar atmamızın zorunlu olduğunu gösteriyor, hepsi bu” diyor.