Koza İpek Medya’ya kayyum atanmasının üstünden bir hafta geçti. Kayyum kararıyla işten atılmalar devam ediyor. Bugüne kadar Bugün ve Millet gazetelerinde çalışan 71 kişi işten atıldı. Bugün’de 2,5 yıldır çalışan Zafer Özcan, yıllık izindeyken iş akdi feshedildiğini söyledi.

İşe başlamak için kuruma geldiğini belirten Özcan, şunları söyledi: “Kurumuma geldiğimde kartım çalışmadı. Bir zamanlar insanların işten atıldığını, içeriye kartıyla giriş yapamadığında işten atıldığını öğrendi meselesini bugün yaşadık. Kayyum, Bugün ve Millet gazetelerinde 71 kişinin işine son verdi. Henüz daha televizyonlara sıra gelmedi. Adımız muhalif gazeteciliğe çıkmış olabilir ama tek yaptığımız dürüst ve doğru habercilikti. Her görüşe yer verdik. Arşivlerimiz ortada, merak edenler buradan bakabilirler. Bazı medya organlarında yapıldığı gibi kimseye hakaret edilmedi. Ötekileştirici, nefret dili, söylemi kullanılmadı. Bunlar bizim için gurur vesilesidir. Muhalif bir haber yaptıysak da veriye dayalı, somut bilgiye dayalı şekilde haberlerimizi yaptık. Zannediyorum bu yayıncılık anlayışında ısrar edeceğimiz düşünüldüğü için işimize son verildi. Bir anda dilimizi değiştirip, nefret söylemine dönebilecek durumda olsaydık, vicdanımız buna elverseydi başımıza bu gelmezdi.”

Şu ana kadar işten atılanlarda üzüntü görmediğini söyleyen Özcan, “Sadece arkadaşlarımızdan ayrılmanın getirdiği bir hüzün var. 2,5 yıldır çalıştığımız bu gazete binasına artık gelmeyecek olmanın verdiği bir hüzün var. Ama hayat devam ediyor. Türkiye ilginç bir dönem yaşıyor. Maalesef hukukun, demokrasinin tersi istikamette bir gidiş var. Türkiye’nin yeni dönemde hukuka ve demokrasiye dönmekten başka çaresi yok. Bunu geçici bir dönem olarak görüyorum. Geçmesi gerekir çünkü demokrasi ve hukuktan vazgeçen ülkelerin hali ortada. Bunu hepimiz görüyoruz. Bunun bedelini biz ödeyelim sorun değil. Biz bu bedeli ödeyelim, birileri rahatlayacaksa rahatlasınlar. Ama başka masumlara gidilmesin. Demokrasi ve hukuk daha fazla yok edilmesin. Bu ülke hepimizin, hukuku iğdiş eden, demokrasiyi ortadan kaldırmaya teşebbüs edenlerin yarın bu kavramlara çok ihtiyacı olacak. Tarih tekerrürden ibarettir. Bunları hep beraber yaşayıp göreceğiz.” diye konuştu.

İktidarın seçimden son derece başarılı bir şekilde çıktığını hatırlatan Özcan, “İnsanlara, ‘bakın terör azdı, ülkede müthiş bir şekilde gerilim ve kutuplaşma ortamı var, insanların can ve mal güvenliği sıkıntıda, bize tek başına iktidar verin, bu iş huzur içinde çözülsün’ dediler. Vatandaş da iktidarı verdi. Ülkenin huzura ihtiyacı var. Ben bu partiye destek verenlerin de bu görüşte olduğunu düşünüyorum. Buna dönülmesi lazım. Buna dönülmezse yüzde 50’lik oy bu partiye bedel olarak geri döner. Bunu da gördüklerini düşünüyorum. Geçiş döneminde bazı sıkıntılar olabilir. Umutsuz olmaya gerek yok. Umudumuzu kaybedersek her şeyimizi kaybederiz.” ifadelerini kullandı.

28 Şubat dönemini hatırlatan Özcan, şöyle devam etti: “O dönem yeşil sermaye iddiasıyla iş dünyasına, medyaya çok ciddi baskılar yapılmıştı. O gün Müslümanlar mağdurdu, bugün yine Müslümanlar mağdur ama mağdur edenler de kendilerini dindar olarak tanımlıyor. Bunlar hep tarihe kaydoluyor. Tarihe nasıl geçmek istiyorsak öyle davranalım diyorum ben. İşimizi düzgün yaptığımız için işten atılıyorsak bu bizim için bir şereftir. Çocuklarımız da aynı şekilde bu şereften istifade eder. Bunun tersini yapanlar için de hanelerine o yazılıyor. Onların da çocukları, torunları onları öyle hatırlayacak. Herkes nasıl hatırlanmak istiyorsa öyle davransın. Bugün bir parti yüzde 100 dahi oy alsa hukukla, anayasayla, kanunlarla, kurallarla bağlıdır. Bu dünyanın her yerinde böyledir.”

“İşimizi iyi yapmaya devam edeceğiz.” diyen Özcan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu zeminde olmazsa başka zeminde devam edeceğiz. Baskıdan dolayı, işsiz kalmadan dolayı bundan vazgeçmiş değiliz. Birilerinin de bunu yapması gerekiyor. Herkesin de korkması gerekmiyor. Korkarsak her gün ölüyoruz, biz bir kez ölelim. Bizim tercihimiz bu.”

CHA