Buket Güney'in 'Polis Eşleri ve Anneleri' kitabı çıktı!

Buket Güney'in 'Polis Eşleri ve Anneleri' kitabı çıktı!
Buket Güney, “Polis Eşleri ve Anneleri” isimli kitabında, operasyonların ardından hayatları değişen bu cesur insanların ve ailelerinin yaşadıklarını anlatıyor.

17-25 Aralık operasyonları sürecinde birçok yolsuzluk ve usulsüzlük ortaya çıkarıldı. Fakat garip bir şekilde yolsuzlukları yapanlar değil, bunları ortaya çıkaranlar cezalandırıldı. 

Yaşadığımız coğrafya son zamanlarda hayli ilginç olaylara sahne oluyor. Bunlardan biri de 17-25 Aralık operasyonlarından sonra yaşandı. Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından birine imza atan polislerimiz, sadece görevlerini yaptıkları, yani suçluların peşine düştükleri için cezalandırıldılar. Çoğu artık görevde olmayan bu cesur polisler, gözaltı ve yargılanma süreçlerinde eşi benzeri görülmemiş hukuk dışı bir muameleye maruz kaldılar.

Elbette bu zor zamanlarda sadece polislerimiz değil, aileleri de yara aldı, tüm olanlardan onlar da etkilendi. Gazeteci Buket Güney’in hazırladığı, Kaynak Yayınları’ndan çıkan Polis Eşleri ve Anneleri bu zor sürecin diğer kahramanlarına, polis yakınlarına ayırmış satırlarını.

Eşleri/çocukları akıl almaz bir hukuksuzluk karşısında direnirken onlar da emniyetin, adliyenin önünde direnmiş. Tıpkı eşleri/çocukları gibi onlar da bir gün adaletin yerini bulacağından şüphe etmemiş. Kimileri küçük çocuklarına hissettirmemeye çalışmış olanları, kimileri çoluk çocuk hep beraber mücadele etmiş. Yakınlarının masumiyetinden zerre şüphesi olmayan aileler birbirlerine kenetlenmiş bu zor zamanlarda. Aynı acıyı, aynı haksızlığı yaşamanın getirdiği yakınlık derin dostluklara dönüşmüş zamanla.

Bir polis eşi şöyle bahsediyor o günlerden: “Haberlerde görmüştüm. Kelepçe takılmıştı ellerine. Bir an kalakaldım. Eşime baktım, yüz ifadesinde hiçbir değişiklik yoktu. Duruşu bana cesaret verdi. O nasıl bir yürüyüştü! Onu tanıyan tanımayan herkesin tebrik ettiği bir duruştu. Herhalde haklı olmanın, doğru olmanın, işini hakkıyla yerine getirmenin, Allah’a inanmanın ve sadece ona dayanmanın dik duruşuydu bu. O andan itibaren evde duramadım. Eşimin ailesiyle birlikte Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne gittik. Yanında, yakınında olmak istedim. Onunla gurur duyduğumu, dünyaya yeniden gelsem yine onunla evlenmek istediğimi ve onu çok sevdiğimi söylemek için. Nafile… Görüşmek yasaktı. Yalnız değildim. Anlaşılan gözaltına alınan herkesin ailesi ile aynı duyguları paylaşıyorduk. Bir anda Vatan Emniyet’in önü dolmaya başladı. O dik duruş ve vakarı oradaki herkeste gördüm.

... Şimdi tutuklandı. Üzülmüyoruz çünkü serbest kaldığında da sevinmemiştik. Eşim ‘Dün yaptık, bugün olsa yine yaparız. Fırsatımız olursa yarın da yapacağız.’ demişti. Ben de aynı şeyi söylüyorum şimdi. Ne zaman, nerede olursan ol, ne yaparsan yap. Dün yanındaydım, bugün de yanındayım, Allah izin verirse yarın da yanında olacağım.”

Yazılanları okuyunca görülüyor ki bu kahraman polislerin yakınlarının hiçbiri pişman ya da halinden şikayetçi değil. Hiçbiri “keşke” demiyor, hepsi eşleriyle/evlatlarıyla gurur duyuyor. Doğru’nun yanında olmak hafifletiyor sıkıntılarını, yaşanan onca acıyı. Ve hepsi inanıyor bir gün adaletin yerini bulacağına, güzel günlerin yakın olduğuna...

25 Mayıs 2015 16:42
DİĞER HABERLER