Bulaşıcı hastalıklara karşı erken uyarı sistemi

Bulaşıcı hastalıklara karşı erken uyarı sistemi
Türkiye, bulaşıcı hastalıklara karşı erken uyarı sistemini güçlendiriyor.
Erken uyarı ve cevap sisteminin nükleer, biyolojik ve kimyasal riskler ile deprem gibi doğal afetleri de içerdiğini aktaran Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seraceddin Çom, "2012 Temmuz ayına kadar geldiğimiz noktayı güçlendirmek istiyoruz." dedi. Türkiye'de Erken Uyarı ve Yanıtın Güçlendirilmesi Sempozyumu, Ankara'da başladı. Erken uyarı ve yanıt sisteminin sadece bulaşıcı hastalıklarla alakalı olmadığını belirten Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seraceddin Çom, bunun dışında nükleer, biyolojik, kimyasal riskleri, deprem gibi doğal afetleri de içerdiğini aktardı. Çom, sistemin bu tür durumlarda çok sayıda kurumun birbiri ile koordineli çalışması, ülkesindeki insan kaynaklarını en iyi şekilde kullanması, olaydan erken haberdar olması ve olayı çözme yolunda gayretlerinin güçlendirilmesinin prensiplerini taşıdığını ifade etti. Düzenlenen sempozyumla Türkiye'nin bu alanda geldiği noktanın diğer ülke ve DSÖ ile paylaşılacağını, Türkiye'ye uygun modelin nasıl olacağının tartışılacağını aktaran Çom, bu kapsamda bir yol haritası çıkartılacağını dile getirdi. Çom, "2012 Temmuz ayına kadar geldiğimiz noktayı güçlendirmek istiyoruz." şeklinde konuştu. Bulaşıcı hastalıkların herhangi bir ülkenin kendi özel derdi olmadığını ifade eden Çom, bütün dünyanın adeta tek bir ülke haline döndüğünü söyledi. Çom, "Dünyanın herhangi bir uç noktasında olan bir problemin, kısa sürede diğer ülkeleri de tehdit eder hale geldiği bir noktadayız. Bunun en yakın örneği birkaç sene önce yaşadığımız grip salgını." ifadesini kullandı . Türkiye'de Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde standartları yüksek bir sağlık hizmeti sunumu olduğunu kaydeden Çom, erken reaksiyonu sağlama yolunda önemli mesafeler kat edildiğini söyledi. Aşı ile önlenebilen bulaşıcı hastalıklarla ilgili problemin Türkiye tarafından çözüldüğünü dile getiren Çom, "Gerek kızamıkta gerekse tifo gibi hastalıkların önlenmesi ve aşılamada gelinen noktadan tutun da anne ve bebek ölümlerine kadar kısa süre içerisinde başka ülkelerin iki üç katı mesafe kat etmiş durumdayız." şeklinde konuştu. (CİHAN)
14 Aralık 2011 11:50
DİĞER HABERLER