Gazeteci Bülent Keneş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada hakaret suçlamasını reddetti. Kendisine ait olmayan paylaşımların da dosyaya konduğunu, bazı mesajlarda değişiklikler yapıldığını kaydeden Keneş, ilkesel olarak paylaştığı analizleri Erdoğan'ın avukatları ve savcının Cumhurbaşkanına hakaret olarak değerlendirdiğini söyledi. Keneş, bu nedenle asıl avukatlarının ve savcının Erdoğan'a hakaret ettiğini vurguladı. Düşünceleri nedeniyle yargılandığını ifade eden Keneş, zan altındaki Cumhurbaşkanının aklanması gerektiğini istediğini söyledi.

İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Keneş ve avukatı Hasan Günaydın ile Erdoğan adına avukat Muhammed Kiomers Ganbari katıldı. Keneş'e destek için Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdülhamit Bilici ve Gazeteci-Yazar Mehmet Kamış da salona geldi.

Duruşmada hakim Erdoğan Şimşek, önceki celse Keneş'in yaptığı yetkisizlik ve hakimin reddi taleplerinin İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiğini belirtti.

Avukat Günaydın önceki celse okunmadığı halde iddianamenin okunduğu şeklinde tutanağa yazıldığını belirtti ve iddianamenin okunmasını istedi. Günaydın, duruşmanın sesli ve görüntülü kaydedilmesini de talep etti. Hakim ise salonda gerekli teçhizat bulunmasına rağmen kayıt için fiziki imkan bulunmadığı gerekçesiyle bu talebi reddetti. İddianameyi ise sanığa söz hakkı verdiğinde okuyacağını söyledi.

MAHKEME ERDOĞAN'A HAKARET DAVALARINDA ÖZEL OLARAK GÖREVLİ GİBİ

Avukat Günaydın, "Fiziki imkan olmasına rağmen görüntülü ve sesli kayıt talebimizi reddettiniz. Müvekkilim hakkında Bakırköy 42. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki dosyayı talep olmamasına rağmen birleştirme için istediniz. CHP'li bir avukata ve Gökçe Fırat'a Cumhurbaşkanına hakaretten cezalar verdiniz. İstanbul'da çok sayıda asliye ceza olmasına rağmen sanki bu mahkeme Cumhurbaşkanına hakaret davalarına bakmakla özel olarak görevli gibi bir görüntü var. Bu nedenle tarafsız olmadığınız için tekrar reddi hakim talebinde bulunuyorum." dedi.

Hakim Şimşek, bu talebin daha önce ağır ceza mahkemesi tarafından reddedildiğini, şu anki gerekçelerin çoğunun aynı olduğunu ve yasal dayanağının bulunmadığını ileri sürerek reddetti.

DÜŞÜNCELERİMDEN DOLAYI KARŞINIZDAYIM

Bu tartışmaların ardından Keneş savunmasını yaptı. 25 yıllık gazeteci ve siyaset bilimci olduğunu ifade eden Keneş, bu nedenle yerli ve yabancı basında olduğu gibi görüşlerini Twitter'dan da paylaştığını kaydetti. Basın ve ifade özgürlüğünün hukuk devletinin barometresi olduğunu vurgulayan Keneş, "Fikir ve ifade özgürlüğünün mahkemelerde yargılanması basın ve ifade özgürlüğünün o ülkelerde sıkıntılı olduğunu gösterir. Türkiye AİHS, AİHM kararlarını kabul etmiştir. Bu kapsamda ben de fikirlerimi açıkladım.Ülkemiz AİHM'de en çok şikayete konu olan ülkelerden. Yüzde 85'i de Türkiye aleyhine çıkıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde toplumun bir kesimine karşı başlattığı cadı avı çerçevesinde düşüncelerimden dolayı karşınızdayım." dedi.

BENİMLE BERABER MAHKEME DE YARGILANIYOR

Kendisi kadar mahkemenin de yargılandığına işaret eden Keneş, "Mahkemenizin vereceği karar hukuk ilkelerine ne kadar bağlı olunup olunmadığını otaya koyacak." şeklinde konuştu.

İddianamede, değişik tarihlerde farklı konular bağlamında attığı tweetlerin peş peşe atılmış gibi gösterildiğini anlatan Keneş, "Oysa tarih aralıkları farklı. Devam tweetlerde üç artı işareti koyarım. Bu mesajlarda böyle bir şey yok. Algı ve suç oluşturma gayreti var." diye konuştu.

İddianamede kendisine ait olmayan paylaşımların da yer aldığını vurgulayan Keneş, "Savcılık ifademde bunu ısrarla belirtmeme rağmen savcı bunlar bana aitmiş gibi sunmaktan çekinmemiştir. Çoğul ifadeleri tekil olarak yazarak hakkımda suç üretme gayretine girmiştir." dedi.

Keneş hakkında düzenlenen ve birleştirilen iki iddianamedeki paylaşımlarıyla ilgili tek tek savunma yaptı. Bu paylaşımlardan kendisine ait olanları ve olmayanları aktaran Keneş, bazılarında da değişiklik yapıldığını söyledi.

Keneş'in yaptığı savunmalardan bazıları şöyle: CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun iddiasını paylaşan bir gazetecinin mesajını yeniden paylaştığı Tweet.

"Devletin malı deniz…devletin malı diye bir şey yok! Devletin tek mal'ı devletin malı olduğunu sanan ahmaklar!" şeklindeki paylaşımını hatırlatan Keneş, "Buradaki ahmaklar ifadesini avukatlar 'ahmak' şeklinde değiştirerek şikayetçi olmuşlar. Çoğuldan tekile çevirerek sanki belirli bir kişiyi hedef almışım gibi algı oluşturulmaya çalışılıyor. Avukatlar tarafından sergilenen bu suç uydurma çabası savcı tarafından iddianamede tekrarlanmıştır. Savcının bu art niyetli özel çabasını mahkemenin dikkatine sunuyorum." dedi.

"Erdoğan ve kuklası AKP'nin TR'ye anlatabileceği umut içeren hiçbir hikayesi kalmamıştır, bundan sonrası kan-gözyaşı-vaat eden çamurlaşmadır" paylaşımıyla ilgili Keneş, "25 yıllık gazeteci ve siyaset bilimci olarak yaptığım bu analiz o tarihten bu yana yaşananlar ile maalesef teyit edilmiştir. Kukla ifadem de Erdoğan ile AKP arasındaki anayasaya aykırı anormal ilişki nedeniyledir. Bunu uzun uzun izaha gerek de yok." şeklinde konuştu.

"AKP ve Erdoğan devri ileride hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluklarla anıldığı kadar yalan/iftiralarla da anılacak! Kesin bilgi yayalım" tweetiyle ilgili Keneş, "Kişilere yönelik bir paylaşım değil ve hakaret kastı yoktur. Bir döneme dair yaptığım tespittir." dedi.

ERDOĞAN'IN SÖZÜNÜ PAYLAŞMASI DA SUÇ GÖSTERİLMİŞ

"Hırsızlık babadan evlada geçer Erdoğan ve Demirel" paylaşımıyla ilgili Keneş, "Bana ait değil. İnternette bulabileceğiniz 7 saniyelik bir görüntünün başlığı. Yüzbinlerce insan gibi benim de paylaştığım bir konu. Görüntüde Erdoğan kendi ağzından 'hırsızlık babadan evlada geçer' diyor. Demirel de 'ben dedim ki adam haklı' ifadeleri yer alıyor." diye konuştu.

Keneş 'aktrol' olarak adlandırılan ve AK Parti'ye bağlı çalıştığı öne sürülen hesapların kendisi hakkında alenen hakaret içerikli paylaşımlarını Erdoğan, başta olmak üzere Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Süleyman Soylu'ya şikayet etmek amacıyla yazdığı tweetlerde de hakaret olmadığını söyledi.

ZAN ALTINDAKİ CUMHURBAŞKANI AKLANMALI

"Cumhurbaşkanı dediğin adam milletin tamamını kucaklar, kamu ihalesi verdiğini kucağa düşürmez" içerikli paylaşımına açıklık getiren Keneş, Erdoğan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen ve ihale karşılığı 10 milyon dolar komisyonu az bulduğuna dair görüşmeyi içeren görüntüyle birlikte yazdığını kaydetti. Cumhurbaşkanlığı makamına bu şekilde iddia ve şayianın yakışmayacağını ifade eden Keneş, mahkemeden bu görüntünün uluslar arası bağımsız bir laboratuvarda inceletmesini talep etti. Keneş, "Türkiye vatandaşı olarak adı şayia ile anılan bir cumhurbaşkanının yönetimi altında olmaya itiraz ediyorum. Aklanması lazım. Durumun açıklığa kavuşması için de görüntüde adı geçenlerin tanık olarak dinlenmesini de istiyorum. Kucağa düşürme sözü de bana ait değil. Erdoğan olduğu söylenen kişi oğluna söylediği belirtiliyor. Bu mesajda hakaret yok." şeklinde konuştu.

KILIÇDAROĞLU TANIK OLARAK DİNLENSİN

Keneş, iddianamedeki bazı paylaşımlarındaki ifadelerin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere başka kişilere ait olduğunu kaydetti. Keneş, tırnak içinde paylaştığı bu ifadeler nedeniyle mahkemenin, muhataplarını çağırarak dinlemesini istedi.

"Milletin size emanet ettiği tüyü bitmemiş yetimin hakkını çal-ma-ya-cak-tı-nız! Bahşişi her peşin verenin önüne yat-ma-ya-cak-tı-nız!" paylaşımıyla ilgili de savunma yapan Keneş, gözaltına alınıp serbest bırakıldığı zaman paylaştığı bu mesajı daha önce de yüzlerce kez yazdığını kaydetti. Keneş, "Bu paylaşımın Cumhurbaşkanıyla ne alakası var? Muammer Güler'in hayırsever iş adamı Reza Zarrab ile yapmış olduğu bir konuşmaya atıf içermektedir. Adı geçen ve istifa etmek zorunda kalan bakanlara yönelik olduğu açıktır. Cumhurbaşkanı neden üzerine alınıyor? Üzerine alınıyorsa nedenini izah etmelidir. Burada Erdoğan hedef alınmamıştır. Avukatları ve savcı Cumhurbaşkanına hakaret var diyorsa asıl onlar hakaret suçunu işlemiş oluyor." dedi.

'Yalancıdan, hırsızdan, yolsuzdan, müfteriden devlet adamı olmaz' içerikli tweetinin genel ve ilkesel anlamda bir paylaşım olduğunu vurgulayan Keneş, "Yalancıdan, hırsızdan, yolsuzdan devlet amadı olmaz. Vali de, gazeteci de, hakim de olmaz. Erdoğan neden üzerine alındı merak ediyorum. Bunu izah etmekte Cumhurbaşkanı ve avukatlarına düşmektedir. Bu analizde yer alan ve kimsenin itiraz edemeyeceği görüşleri cumhurbaşkanına yönelik söylenmiş gibi sunarak hakkımda suç oluşturmaya çalışan Cumhurbaşkanının avukatları ve savcılık doğrudan Cumhurbaşkanına ve makamına hakaret suçunu işlemiştir. Tekrarlıyorum hırsızdan, yolsuzdan, rüşvetçiden, müfteriden, despottan devlet adamı olmaz, insan bile olamaz. Bunun aksini savunmak insanlığa da yakışmaz." diye konuştu.

DAVALAR MUHALİFLERİ SUSTURMAYA YÖNELİK

Keneş, bütün bunların davaya konu edilmesinin kendisi gibi muhalif olarak bilinenleri susturmaya, yıldırmaya yönelik olduğunu kaydetti. Türk ve dünya kamuoyunda böyle bir algı bulunduğunu ifade eden Keneş, mahkemenin bu algıyı güçlendirecek yönde karar vermemesini ümit ettiğini söyledi. Keneş, mahkemenin AİHS, AİHM kararları, Anayasa ve Basın Kanununu dikkate alarak düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında davayı düşürmesini talep etti. Keneş'in savunması 3 saat sürdü.

Keneş'in avukatı Hasan Günaydın, mahkemeye hakaret gerekçesiyle açılan bazı soruşturmalarda takipsizlik verildiğini belirtti. Günaydın, "Müvekkilimin şikayetçi olduğu ve alenen hakaret içeren ifadelere karşı bu adliyede savcılık takipsizlik verdi. Ayrıca Gazeteci Hasan Cemal'in 'akan kanın bir numaralı sorumlusu saraydaki sultandır' başlıklı ağır eleştiri içeren yazısı nedeniyle açılan soruşturmada da eleştiri ve ifade özgürlüğü kapsamında takipsizlik verildi." dedi.

Günaydın, Hasan Cemal'in yazısında bizzat Erdoğan'ın ismini kullanarak akan kandan sorumlu olduğuna yönelik ağır eleştirilerini okumaya başladı. Hakim Erdoğan Şimşek, müdahalede bulunarak bu ifadelerin okunmasını istemedi. Bunun üzerine Günaydın, "Okunmasına tahammül edemediğiniz ve bizim dosyamızdan daha ağır eleştiriler bulunan bu yazı hakkında takipsizlik verildi." dedi. Takipsizlik verilen bu dosyaların emsal olarak istenmesini talep eden, Günaydın savunmasını hazırlamak için süre istedi.

Erdoğan'ın avukatı Muhammed Kiomers Ganbari, aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, şikayetlerinin devam ettiğini ve katılma talebinde bulunduklarını söyledi.

Hakim Erdoğan Şimşek, Keneş'in dinlenmesini istediği kişiler yönünden ret kararı verdi. Hasan Cemal'in şüpheli olduğu ve Keneş'in şikayetçi olduğu takipsizlik verilen dosyaların istenmesi talebi de reddedildi. Hakim Şimşek, savunmasını yapmış olmasına rağmen Keneş'in duruşmalarda bulunmasını zorunlu kıldı. Gelmemesi durumunda ilgili hükümlerin uygulanacağını belirtti. Taraflara süre veren mahkeme, duruşmayı erteledi.

Keneş hakkında Cumhurbaşkanına hakaretten soruşturma başlatılmıştı. Tutuklanması istenen Keneş serbest kalmıştı. Ancak ertesi gün savcı, tweet atmaya devam ettiği gerekçesiyle itiraz etmiş, aynı hakim tutuklanmasına karar vermişti. 5 gün cezaevinde kalan Keneş itiraz üzerine tahliye edilmişti.
Cihan CİHAN