"Hukuk, mağduriyetler karşısında yegane sığınak ve biricik telafi imkânı. Bunu ortadan kaldırdığımızda anayasal düzenin sağlıklı işletilmesi mümkün olmayacak"
Türkiye, bir hukuk devleti midir? Anayasamızın ikinci maddesi buna amir olduğu için normal şartlarda hiç teklemeden ve tereddüte imkân bırakmadan bu soruya evet dememiz gerekiyor.
“Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” maddesiyle anayasamız hukukun üstünlüğünü bir mecburiyet olarak önümüze koyuyor. Ne yazık ki bilhassa son dönemde yaşadıklarımızdan sonra hukuk devletinin var olduğunu iddia etmek pek mümkün değil. Hukuk devleti olmak, öncelikle yürürlükteki mevzuata -usulüne uygun şekilde değiştirilene kadar- uymayı şart koşuyor. Bunun yanında mevzuatın hem uygulayıcısı hem de diğer uygulayıcıların denetleyicisi olan yargının bağımsız ve tarafsızlığı olmazsa olmaz şartlardan. Yargı kararlarının bağlayıcılığı ve istisnasız uygulanması zorunluluğu da bu minvalde sayılır. Yukarıda saydığım ilkelerden bir tanesinin çiğnenmesi hukuk devleti olma özelliğini ortadan kaldırırken, ülkemizde ne yazık ki neredeyse tamamı ihlal ediliyor.
(...)