Bulunduğumuz ülkelerde entegrasyonu sağlamanın yolu!

Fethullah Gülen Hocaefendi son Bamteli sohbetinde dünyanın değişik yerlerine hicret etmiş Hizmet Hareketi gönüllülerine önemli bir tavsiyelerde bulundu.

Herkul.org internet sitesinde yayınlanan son Bamteli Sohbeti'nde Fethullah Gülen Hocaefendi, "Bulunduğumuz ülkelerde entegrasyonu sağlamanın yanı sıra dinimizin emirlerinden taviz vermemek de hedefimiz olmalı!" dedi. 

Hocaefendi sohbetinde şunları söyledi:

Bir başka mesele de dünyanın değişik yerlerine hicret etmişiz, göç etmişiz. Nerede Kanada, nerede Kaliforniya, nerede Almanya, nerede İngiltere, nerede Hollanda, nerede Amerika ve nerede Afrika, siyah Afrika?!. 

Bu açıdan da oralarda yetişmiş insanlar, oranın insanını arka planı ile okumuştur, doğru okumuştur; isabetli değerlendirmeleri vardır. Kafa kafaya verir isek, “İstişare eden insan, haybet (kayıp) yaşamaz!” kazanımını yakalamış oluruz. Onu yakalarız Allah’ın izni-inayetiyle veya yanılma nispetlerini aza ircâ etmiş oluruz ya da aza çekmiş oluruz, indirmiş oluruz.

Bu açıdan da coğrafyayı doğru okumak lazımdır. Dolayısıyla, dünyanın neresinde bulunuyorsak, oradaki insanlar ile dirsek temasında bulunmak suretiyle diyeceğimiz, edeceğimiz şeyleri belirlemek ve onları temsil ile derinleştirmek lazımdır. 

Yani Peygamberâne ifadelerin yanında, -“Peygamberâne ifadelerin yanında” diyorum- meseleye “hâl” ile “temsil” ile kâfiyeler koymak… Yani, davranışlarımız, dediğimiz şeylerin milimi milimine aynı olmalı esasen. Dolayısıyla böylece o topluma entegre olmuş oluruz. O toplum bizleri kendilerinden birer fert, kendilerinden birer toplum olarak görür!..

Bir diğer taraftan da böyle bir yerde, yabancı bir ülkede esasen ağır basan, bizim dışımızda, bize tesir edebilecek ister hayat tarzı, ister üslupları, isterse inanç sistemleri ile ilgili hususlar olabilir. Meselâ insanî değerleri çok önde olabilir… Fakat dinin bazı emirleri var. 

İşte hafizanallah, bohemliğe karşı kararlı durma, seralar oluşturma, hep onların içinde emn ü emân içinde bulunma… Bunlar bizim için, arkadan gelen genç nesiller için çok önemlidir. Gençlerin okudukları kitaplar, onlara (gidilen coğrafyanın kültürüne) aittir. Ne yapıp yapıp bizim değerlerimizi, methedip göklere çıkarmak suretiyle, onlara sevdirmek lazımdır. 

Hangi insan vardır ki Asr-ı Saadet’teki o toplumun âdetâ ütopik hayat tarzlarını görsün de beğenmesin onu?!. Bu açıdan da öyle bir şey serdedildiği, sergilendiği zaman -zannediyorum- kendi evlatlarımızı da imrendirecek ve asimilasyona karşı da seralar/surlar oluşturmuş olacağız, Allah’ın izni-inayeti ile.

14 Kasım 2019 13:55
DİĞER HABERLER