Silivri’de yatan bir arkadaşımın ailesini ziyarete gitmiştim. Eşi ve çocuğuyla sürecin bitmesini sabırla bekliyorlar.

Eşi, yaşadığı bir olayı paylaştı benimle.

Geçen gün üç yaşındaki çocuğunu alıp eğlendirmek için parka götürmüş. Annesi, salıncakta sallarken çocuk, diğer salıncakta bir adamın çocuğunu salladığını fark ediyor.

Sonrasında masum çocuk ilginç bir tespitte bulunuyor, çocuğunu sallayan adamı göstererek diyor ki annesine :”Bunlara mı baba deniyor, benim babam nerede anne !”

Annesi, bu soru karşısında ne diyeceğini şaşırıp mahzunlaşıyor. Allah, tez zamanda bunun gibi tüm mazlum çocukları babalarına kavuştursun inşaallah !

Tanıdığım bir aile vardı, çocukları özel okulda eğitim görüyorlardı. 15 Temmuz sonrası okul KHK ile el değiştirmiş fakat öğretmen kadrosu değişmemişti. Yeni sezonda çocukların eğitimi aksamasın diyerek maddi zorluklara rağmen aynı okulda eğitime devam ettiler.

Fakat ikinci dönemin ortalarında okul yönetiminde değişikliğe gidilmiş ve tüm öğretmenleri değiştirme kararı alınmıştı.

Bazı öğretmenleri ilişiklerini kesmek için okula çağırdıklarında gözaltına almışlar.

Neticede toplam 41 öğretmen tutuklandı. Çocuk henüz ilkokul ikinci sınıfa gidiyordu ve eğitim sezonu bitmeden oğlunun öğretmeni de tutuklandı.

Çocuk, annesine “Benim öğretmenim terörist mi, neden tutuklandı ?” diye soruyor, biz de ne diyeceğimizi, nasıl açıklama yapacağımızı bilemiyoruz, diyordu annesi.

Sonunda kendisi de ihraç olduğu için maddi sıkıntıdan dolayı çocuğun da öğretmeni değiştiği için yıl sonunu beklemeden memlekete taşınmaya karar verdiler.

Yine bir aile daha zulme uğrayıp tüm düzenleri bozulmuş ve yeni arayışlara yelken açmışlardı…

Eşi, yedi aydan beri tutuklu. Kendisi, ev hanımı olduğu halde evin ihtiyaçlarını karşılamak için şartlar zor olsa da bir iş bulup çalışmaya başlamış. Bir fabrikada asgari ücretle vardiyalı olarak çalışıyor. Yani gecesi gündüzü belli değil ama çalışmak zorundayım, diyor.

Eşini de yer sıkıntısından dolayı Sincan cezaevinden Kırıkkale cezaevine nakletmişler. Üç çocukları var ve rüyalarında her zaman babalarını evde görüyorlarmış! Hatta liseye giden oğlu rüyasında önce kendisinin babasının yanına cezaevine ziyarete gittiğini, sonra da ikisi birden içeriden çıktıklarını görmüş !

Çocuklar, uzun zamandır baba hasretiyle yandıkları için rüyaları, özlemleri hep babaları olmuş…