Bunların sebebi Erdoğan'ın Akşener korkusu

AKP ve Erdoğan artık tuğlaları arasındaki harç, kum ve çimentonun çekildiği bir bina. Üst üste yığma tuğlalarla oluşmuş bir ucube yapı var karşımızda
AKP’NİN BİTİŞİ VE SARAY’IN KÂBUSLARI

AKP, pratikte ömrünü tamamlamış bir parti. Çoktan partiler mezarlığında yerini alması gereken bir siyasi mevta idi. Gücü kalmadı. Birliği kalmadı. Düşünen ve aklını kullanan kesimlerin nezdinde bir kıymeti harbiyesi kalmadı. AKP denince Erdoğan’dan başka partiyi bir arada tutacak kimse var mı? Yok. Erdoğan ortak paydası dışında partilileri, bakanları, milletvekillerini bir arada tutacak bir isim var mı? Yok. Hiçbir bina tek sütun üstünde ayakta durmaz. Erdoğan dışında bir sütün var mı? Yok.

KÜÇÜK ADAMLAR ‘KÜÇÜK’ SEVER…

Bunun kaynağı Erdoğan’ın zatî zayıflığı. Yerimden edilirim diye partide önde gelen kimseye hayat hakkı vermedi. Kıyıma Abdullatif Şener’le başladı. Partiyi beraber kurdukları, kendisine gözü kapalı itaat eden Abdullah Gül’ü harcadı. Her dediğini papağan gibi tekrarlayan Ahmet Davutoğlu’nu darbeyle yıktı. Partinin önemli ismi Bülent Arınç’ı diskalifiye etti. Ve daha onlarca isim. Meşhur sözdür: “Büyük adamlar büyük adamlarla çalışır, küçük adamlarsa küçük adamlarla…”

Şimdi ise değerli yalnızlığıyla baş başa. Sağında damadı, solunda düşük profil başbakanı. Bu yalnızlığını ve zayıflığını ‘başkanlık’la onaracağını sanıyor.

HERKESTEN KORKUYOR

Erdoğan partide birilerinin güçlenmesinden korktuğu gibi parti dışında muhalefetten de korkuyor. Kendisine rakip olabilecek her ismi yanına alarak sıfırladı.

Has Parti lideri Numan Kurtulmuş’u ‘Harun gibi geldiler Karun gibi oldular’ sözüne rağmen transfer edip Saray papağanı hâline getirdi. Demokrat Parti başkanı Süleyman Soylu’yu yanına alıp ‘Efkan’laştırdı. Soyadından korkup Tuğrul Türkeş’i devşirdi. Büyük Birlik Partisi başkanı Yalçın Topçu’yu Turizm bakanı yaparak teslim aldı.

CHP eski başkanı Deniz Baykal’ın kasetle gidişinin ardında Baykal’ın ifadesiyle Erdoğan vardı. Muhsin Yazıcıoğlu’nun gidişi muammasını koruyor. AKP müftüsü Hayrettin Karaman’ın fetvası ve köşe yazısındaki sehven ikrarı malum. Yani fail az çok belli.

AKŞENER ERDOĞAN’IN KÂBUSU

Erdoğan’ın şimdiki kâbusu Meral Akşener. Saray’a payanda yaptığı Devlet Bahçeli’nin MHP’nin başından ayrılmaması için neler neler yaptı… Kanunları alt üst etti. Saçma sapan mahkeme kararları aldırdı. Delegelerin çoğunluk oylarını heba etti. Kongre salonunu tutturmadı. Akla gelen her illegal hamleyi pervasızca yaptı, yaptırdı. Bahçeli’yi MHP seçmeni ve delegesine rağmen partinin başında tutması korkularının azalttı mı? Azaltmadı. Şimdi Akşener’in küçük otel toplantılarını bile sabote ettiriyor.

ZAYIFLIĞINI İSPATLAYAN KOMİKLİKLER

Erdoğan’ın bitmişliğini ve zayıflığını gösteren en önemli delil bir otel konuşmasından bile ürkmesi.

Yasal izni alınmış toplantıyı otel sahiplerine baskı yaparak iptal ettirmeye çalışıyor. Konferansı canlı yayınlamak için otele gelen DHA aracı otele sokulmuyor. Sonra elektrikleri kesiliyor. Seyircilerden önce salona çevik kuvvet giriyor. Otelin camları kırılıyor. 21. yüzyılda telefon ışıkları altında siyasi bir toplantı. Ve daha ne komiklikler.

Bunların sebebi Erdoğan’ın Akşener korkusu. Bahçeli ile elinde tutmaya çalıştığı MHP tabanını Akşener’e kaptırma korkusu. Ama daha önemlisi Erdoğan’ın kendi zayıflığının farkında oluşundan kaynaklanan muhalefet korkusu. Çünkü Akşener liderliğinde bir MHP’ye referandumda “evet” dedirtemeyeceğini iyi biliyor. Akşener’in gireceği bir seçimde MHP’ye oy patlatması yaptıracağını da iyi biliyor. O nedenle de basit bir otel toplantısı bile uykularını kaçırıyor.

AKP ve Erdoğan artık tuğlaları arasındaki harç, kum ve çimentonun çekildiği bir bina. Üst üste yığma tuğlalarla oluşmuş bir ucube yapı var karşımızda. Bu sebeple de bir ‘hayır’ sesi, bir otel toplantısı binayı baştan aşağı zangır zangır titretiyor.

VEYSEL AYHAN TR724
13 Şubat 2017 08:39
DİĞER HABERLER