Burs, kurban, bağış operasyonunda 16 kişi serbest, 10 tutuklama

Burs, kurban, bağış operasyonunda 16 kişi serbest, 10 tutuklama
İzmir'de geçen cuma günü burs, kurban, bağış yapan hayırseverlere yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınarak adliyeye sevkedilen 26 kişiden, biri adli kontrol şartıyla toplam 16 kişi serbest bırakıldı, 10 kişi ise tutuklandı. Adliyeye sevkedilen 26 kişinin emniyet, savcılık ve hakimlik süreci 99 saat sürdü. Sulh Ceza Hakimi Alev Sönmez, yaklaşık 37 saat duruşma yaptı. Kararı değerlendiren Av. Muzaffer Uzlaş, "Adının mahkeme, adının savcılık soruşturması olduğu, sanki bir çizgi film, sanki bir oyun. Gerçekdışı olan bir hadiseyi, gerçekmiş gibi yaşıyoruz." dedi. Yakını tutuklanan bir kadın da, "En büyük suçlu o zaman Cumhurbaşkanı. 'Ne istemedi ki vermedik?' dediler. O zaman biz de verdik. Suçsuz olan insan tutuklanırsa böyle, artık adalet de arama, başka bir şey de arama ama yine tutukladılar, yine tutukladılar. Adalet nerede burada?" şeklinde konuştu.

Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato'nun talimatıyla İzmir merkezli altı ilde, aralarında AK Partili işadamı, esnaf ve avukatların da bulunduğu bazı kişilere yönelik burs, bağış, kurban verdikleri iddiasıyla operasyon düzenlendi. Polis, aralarında biri kanser tedavisi gören, üçü avukat 37 kişiyi gözaltına aldı. Daha sonra emniyet ve savcılığa giden altı kişinin teslim olmasıyla gözaltı sayısı 43'e yükseldi. 96 yaşındaki M.K.'nin evine gözaltı için baskın yapıldı ancak hasta olması sebebiyle hakkında ikmalen işlem yapıldı. Emniyet ve savcılık ifadelerinin ardından 17 kişi serbest bırakılırken Başsavcı Vekili Bato, 26 kişiyi tutuklama talebiyle İzmir Sulh Ceza Hakimliği'ne sevketti. Hakimlikteki sorgu süreci, geçen pazartesi saat 19.30'da başladı. Yaklaşık 37 saat, kısa aralar verilerek devam eden sorgu sonunda Hakim Sönmez, AK eski İl Genel Meclisi üyesi işadamı Ö.A., Av. İ.Ç., Vakıflar Bölge Müdürü K.İ., M.G., İ.B., K.E., Y.T., S.K., E.C. ve A.K.'nin tutuklanmasına karar verdi. Hakimliğe sevkedilen 16 kişi ise serbest bırakıldı.

'EN BÜYÜK SUÇLU O ZAMAN CUMHURBAŞKANI'

Tutuklama talebiyle hakimliğe sevkedilenlerin yakınları, kararı öğrenmek için kucaklarındaki çocuklarıyla adliyeden ayrılmadı. Haklarında tutuklama kararı verilenlerin yakınları gözyaşlarını tutamazken serbest kalanları, yakınları sarılarak karşıladı. Karara bazı aile fertleri tepki gösterdi. Yakını tutuklanan bir kadın burs, kurban, bağış verdikleri iddiasıyla tutuklamaya, "Tutuklanırsa bunun altında adalet aranır mı? En büyük suçlu o zaman Cumhurbaşkanı. 'Ne istemedi ki vermedik?' dediler. O zaman biz de verdik. Suçsuz olan insan tutuklanırsa böyle, artık adalet de arama, başka bir şey de arama ama yine tutukladılar, yine tutukladılar. Adalet nerede burada?" dedi. Başka bir kadın da, "Bu adalet değil, çünkü tutuklananlar da suçsuz. Bu haksızlık. İnsanlar serbest bırakıldı diye seviniyoruz, burada adalet yok. Kesinlikle bu adaletsizlik. İçeride olanlar da suçsuz çünkü ve suçsuz insanlar bırakıldı diye sevinilmemeli. Hukuk yok bu ülkede." diye konuştu. Karara tepki gösteren başka bir kişi ise, "Hırsızlar dışarıda, böyle insanlar içeriye giriyor. Asıl tutuklanması gereken hırsızlar geziyor dışarıda, karıncayı ezmeyecek insanlar içeriye giriyor. Yazıklar olsun." dedi.

'ADININ MAHKEME, ADININ SAVCILIK SORUŞTURMASI OLDUĞU SANKİ BİR ÇİZGİ FİLM'

Müvekkili A.Ç. ile birlikte 10 kişi hakkında hakimlikten çıkan tutuklama kararı değerlendiren Av. Uzlaş, üç dört gün boyunca gecelerinin gündüzlerine karıştığını belirterek, "Aynı şeyler soruluyor, müsvedde bir iki kalem ibaresinden müteşekkil. İsimlerinin bile tam olarak yazılı olmadığı, finans sağladığı suçlamasının karşısında kaç paralık finans sağladığı sorusunu cevaplayamadıkları, adının mahkeme, adının savcılık soruşturması olduğu sanki bir çizgi film, sanki bir oyun. Gerçekdışı olan bir hadiseyi, gerçekmiş gibi yaşıyoruz." dedi.

'SERBEST KALANLARLA TUTUKLANANLAR ARASINDA HİÇBİR FARK YOK'

Tutuklamanın bir gerekçesi olmadığını savunan Av. Uzlaş, "Gerekçesinin olmayacağını biliyordum. Benim gibi pek çok meslektaşım da biliyordu. Bildiğimiz şeyle karşılaştık. Dolayısıyla formül gerekçe, toptan gerekçe olmasın dedik, Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı. Siz eğer tutuklananların neden tutuklandığını, serbest kalanların niçin serbest kaldığını gerekçeleriyle yazarsanız, biz bu hakimliğinizin verdiği kararın siyasi etkilerden bağımsız, ne derece bağımsızsa biz onu oradan anlarız. Gerekçesi bizi tatmin ederse, sadece bizi değil kamuoyunu, hukukçuları tatmin edecek, ikna edecek, yasaların, hukukun, adaletin emrettiği şekilde bir gerekçe yazarsanız, hepsini de tutuklayın haketmişlerdir diyelim ama böyle bir şey yok. Serbest kalanlarla tutuklananlar arasında inanın hiçbir fark yok. Ne eylemsizlikte ne suçsuzlukta ne habersizlikte ne delilsizlikte hiçbir farkları yok." diye konuştu. Uzlaş, 10 kişinin tutuklanma sebebinin, 10 kusur sene öncesine ait birkaç kağıt olduğunu, bunun mübalağa zannedildiğini ancak dosyada bu durumun bulunduğunu söyledi.

'DOSYA AİHM'YE GİTSE İŞKENCEDEN GERİ DÖNER'

Sulh Ceza Hakimi Hakim Alev Sönmez'in 40 saate yakın duruşma yaptığını ve bunun ne kadar sağlıklı olacağının tartışılır bir durum olduğunu da kaydeden Muzaffer Uzlaş, şunları söyledi: "Hakimin kararının sağlıklı olmayacağı, bir insanın dayanamayacağı saat diliminden anlaşılıyor. Hakime hanım için de zor bir durum. Zorluğu şu, olmayan bir suçtan ötürü sorgulama, tutuklama yapıyorsunuz. Yapmazsanız, büyük bir baskı altında kalacaksınız. O yüzden hakime hanımın işi bizden de zordu. Müvekkili tutuklanan eski baro başkanımız Av. Ercan Demir, bunu duruşmada ifade etti ve esaslı bir savunma yaptı. 'Bu dava AİHM'ye gitse, inanın adil yargılamadan vs. önce işkenceden dolayı geri döner ve bu işkencenin en büyük mağduru da siz olursunuz. Bizden daha fazla işkence gördünüz burada.' dedi. Evet, insani bir durum değil. Hakime hanım açısından da insani bir durum değil ama bu insanlar için de hiç insani bir durum değil, hattâ tutuklanmayan, evlerinden haydut, hırsız, katil gibi alınıp burada bekletilen o insanların karşılaştıkları muamele ,hakime hamının çektiği işkencenin yanında biraz tabii bebek avuntusu gibi kalıyor."

DERGİ ABONELİĞİ TUTUKLAMA GEREKÇESİ

Sulh Ceza Hakimi Sönmez'in, tutuklama gerekçesi olarak dergi aboneliği, burs, himmet, bağış, kurban bağışı yaparak bu yolla örgüte mali destek sağlandığı iddiasını, tutuklamaya gerekçe yaptığı öğrenildi. CİHAN
23 Aralık 2015 11:51
DİĞER HABERLER