Büyük adalet yürüyüşü için son gün!

Türkiye’de devam eden ağır insan hakları ihlalleri ve Avrupa kurumlarının bu ihlaller karşısındaki tepkisizliğine dikkat çekmek amacıyla yarın Strazburg’da büyük bir buluşma gerçekleşecek.
Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde yürüyüşle başlayacak etkinlik, Uluslararası İnsan Hakları Örgütü Peaceful Actions öncülüğünde düzenlenecek. Eyleme Avrupa'nın birçok ülkesinden gelen sivil toplum kuruluşları da destek veriyor. 

Eylemde, Türkiye’de baskı altındaki milyonlar için adalet talep edilecek ve AİHM kararlarının Türkiye tarafından uygulanması için Avrupa Konseyi’ne daha somut ve kararlı adımlar atma çağrısı yapılacak. "Haklar İçin Pedal Çevir" etkinliği kamsamında Avrupa’nın 5 ülkesinden Strazburg’a ulaşan bisikletçiler kortejin önünde yer alacak.

Yaklaşık 4 bin kişinin katılması beklenen yürüyüşün ardından, Avrupa Konseyi ve AİHM yetkililerine, Türkiye’deki hak ihlallerine ilişkin somut taleplerin yer aldığı mektuplar teslim edilecek.

Bu yıl dördüncüsü düzenlenecek buluşmada, yaşanan hak ihlalleri "Adalet Duvarı", ve Türkiye’de yaşanan hukuksuzluklar 
Avrupa’nın sessizliği çeşitli tiyatro gösterileriyle anlatılacak.

İnsan hakları savuncuları, Avrupa kurumlarına Türkiye’deki hukuksuzluklara karşı daha fazla sorumluluk almaları yönünde çağrıda bulunacak.

Peaceful Actions’un 25 Haziran’da Avrupa Konseyi ve AİHM önünde yapılacak adalet buluşması için yaptığı duyuruda ise özetle şu ifadeler yer aldı:

Türkiye'de insan hakları her geçen gün daha fazla ihlal ediliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları uygulanmıyor, siyasi tutuklular serbest bırakılmıyor.

Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Hidayet Karaca, Mehmet Baransu ve seçilmiş milletvekili Can Atalay ve İBB belediye başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte muhalif beledi başkanları ve onbinlerce Gülen hareketi üyesi hala cezaevinde. AİHM’in Yalçınkaya kararına rağmen yüzbinlerce kişi hukuksuz şekilde mahkum edildi. Türkiye, uluslararası hukuk yükümlülüklerini açıkça ihlal ediyor.

HAMİLE KADINLAR, HASTA VE YAŞLILAR HALA CEZAEVİNDE
Her gün keyfi operasyonlar yapılıyor. Halk tarafından seçilmiş belediye başkanları tutuklanıyor, gençler hukuksuzluklara karşı seslerini duyurmaya çalışırken gözaltına alınıyor.

Cezaevleri; hamile, hasta, yaşlı ve çocuklu kadın tutuklularla dolu. Yıllardır özgürlüklerinden yoksun öğrenciler, öğretmenler, memurlar, esnaf, yargı mensupları ve güvenlik güçleri hukuksuz gerekçelerle cezaevinde tutuluyor. Aileleri ise ekonomik ve sosyal yalnızlığa itiliyor, yardım edenler tutuklanıyor.

HERKES İÇİN ADALET, AİHM KARARLARI UYGULANSIN
Türkiye'de yargının bağımsız olmadığını ve siyasi baskının adaletin önüne geçtiğini her geçen gün daha yakından şahit oluyoruz. Bu açık hukuk tanımazlık karşısında sessiz kalamayız. Türkiye’de demokrasinin gereği olan halkın iradesi sistematik şekilde gasp edilmektedir. “Herkes için adalet” isteniyorsa, öncelikli olarak AİHM kararlarının uygulanması sağlanmalıdır.

MUHALİF BELEDİYE BAŞKANLARI VE GAZETECİLER TUTUKLANIYOR
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gibi seçilmiş birçok muhalif belediye başkanının hapse atılması ve yerlerine kayyım atanması, çalışanlara yönelik operasyonlar ve tüm bunları haberleştiren gazetecilerin susturulması, Türkiye’de demokrasinin artık işletilmediğini göstermektedir. Siyasallaşmış yargı ve hükümetin emrinde hareket eden kolluk kuvvetleriyle hukuk, muhalifleri baskı altına almak için bir araç haline getirilmiş durumda.

HİZMET HAREKETİ GÖNÜLLÜLERİ'NE  KEYFİ TUTUKLAMA, KIZ ÇOCUKLARINA İŞKENCE
AİHM’in Yalçınkaya kararında açıkça vurguladığı “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesine rağmen, her gün onlarca kişi Gülen Hareketi’ne üyelik iddiasıyla keyfi şekilde gözaltına alınarak tutuklanmaktadır. Temelsiz terör suçlamaları artık çocuklara, özellikle kız öğrencilere kadar uzanmaktadır. Gençlerin birlikte ders çalışması, eğitim ve kültürel amaçlı yurt dışına gitmesi, dua etmesi, hatta bowling oynaması bile suçlama gerekçesi yapılmaktadır. Polis, gözaltına aldığı küçük yaştaki çocuklara saatlerce psikolojik baskı yaparak anne ve babaları aleyhine ifade vermeye zorlamaktadır. Ailelerini geçindirmek için çalışan KHK’lıların iş yerleri gasp edilerek sermayelerine çökülmektedir.

KÜRT SİYASETÇİLER VE GAZETECİLER TUTUKLANIYOR
Kürt siyasetçiler ve gazeteciler de yaptıkları açıklamalardan sonra terör propagandası suçlamasıyla tutuklanarak susturulmaya çalışılıyor. Hükümeti eleştirenler “halkı yanıltıcı bilgi yaymak” ya da “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamaları ile cezaevine atılıyor.
Bu baskı ve korku iklimine sessiz kalamayız. Siyasetten bağımsız bir yargı olmadan, “herkes için adalet” mümkün değildir. “Geç gelen adalet, adalet değildir.”

CEZAEVLERİNDE İNSANI ŞARTLAR YOK, TUTUKLULAR YERDE YATIYOR
Cezaevleri tıka basa dolu, tutuklular yerde betonun üzerine yatıyor, yeterli tıbbi bakıma erişememekteler; dışarıdaki aileleri ise toplumsal dışlanma, damgalanma ve ciddi ekonomik zorluklarla baş etmeye çalışmaktadır. Sağlık raporlarına rağmen hasta, yaşlı ve hamile kadınlar tahliye edilmiyor. Bu adaletsizliklere zamanında müdahale edilmediğinde, mağduriyetler daha da derinleşmektedir.

AVRUPA PARLAMENTOSU’NA ÇAĞRI: TÜRKİYE’YE AİHM KARARLARINI UYGULATIN
Türkiye’de siyasallaşan yargı sistemi, insan hakkı ihlalleri için bir çözüm sunmamaktadır. Ancak Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar, otoriterliğin baskısı altında bulunan on binlerce insan için hala temel hak ve özgürlüklerin güvencesi olma niteliğini korumaktadır. Avrupa Parlamentosu’na bir kez daha “Türkiye’ye, altına imza attığı yükümlülükleri hatırlatın ve AİHM kararlarının uygulanmasını sağlayın” çağrısı yapıyoruz.
24 Haziran 2025 13:24
DİĞER HABERLER