Büyük depremin işaretleri mi: Uzmanlara göre 'bölge anormal hareketli'

AFAD'ın açıkladığı verilere göre, Kütahya Simav'da 5.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem sonrası gözler yeniden deprem uzmanlarının uyarılarına çevrildi.

Kütahya Simav'da, saat 12.59'da İstanbul, Bursa, İzmir ve çevre illerde hissedilen bir deprem meydana geldi. AFAD'dan yapılan açıklamaya göre 5.4 büyüklüğündeki depremin derinliği de 8.46 km olarak ölçüldü. Deprem uzmanları, sarsıntının ardından değerlendirmelerini paylaştı.

SÜLEYMAN PAMPAL
Prof. Dr. Süleyman Pampal, deprem sonrası şu paylaşımı yaptı:

"Sürekli oluyor. 6.1 üzerine binlerce artçı oldu. Sındırgı fayı kırıldı. 5’i bulan artçılar oldu. Güneye doğru geniş bir alanda faylar bulunduğu anlaşılıyor. Ege Denizi içinde meydana gelen deprem fırtınası depremleri niteliğinde. Sındırgı’nın yakını aynı fay. Batıda Sındırgı kırıldı şimdi doğuya doğru Simav’a kaydı. Güneyde 6’lık 1995’de bir deprem var. Bu fay böyle bir hat.

Batı Anadolu’dan İç Anadolu’ya devam eden fay zonunun kırılmasıyla oluyor. 2011’de Simav depremi var ve 6.1’lik Sındırgı depremi var. Bölge çok kırılgan. 5-6 deprem üreten bir zondur bu zon. Kuzey Anadolu fayı çok önemli bir faydır. Ama Batı Anadolu’daki faylar genelde 5-6 nadiren 7’lik deprem olur. 7’nin üzerini üretmesi bizim ülkemizde yıkıcı sonuçlar doğurur.

Bu bölgenin fayları epey enerji boşalttı. Benim ilgi alanım olduğu için bölgeyi dolaşıyorum. Türkiye’nin tamamı yüksek deprem tehlikesi altında. Deprem yükümlülükleri noktasında dayanıklı yapılarla yapılaşma sağlanmalı. Ben Yalova’dayım. Araçta olduğum için depremi hissetmedim. Depremler olmaya devam edecek. Uzun günler haftalar boyunca deprem olmaya devam edecek. Çok büyük bir deprem olma ihtimali az. 4-6 arası depremler olması daha muhtemel. 6-7 arası deprem olma ihtimalini az olarak görüyorum."

Prof. Dr. Naci Görür de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Yemişli-Simav/Kütahya’da 5,5 deprem oldu. Simav Grabeninde olduğu belirtiliyor. Artçı depremler devam ediyor. Bölge K-G gerilme altında. Anadolu Levhasının batıya doğru kaçışına bağlı. Normal atımlı bir fay. Depremin hangi fayda olduğu, yönleri belirtilmelidir. Geçmiş olsun” ifadelerini kullandı.

Depremin hemen ardından HaberTürk TV canlı yayınına katılan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, uzun süredir riskine dikkat çektiği Simav fayı üzerinde gerçekleştiğini belirttiği depremin bir öncü sarsıntı niteliği taşıyabileceğini söyledi. Üşümezsoy, fayın ana kilitli bölümünün henüz kırılmadığını bildirdi. Üşümezsoy, "Simav şehrinin altında bir fay düzlemi var. O düzlem üzerinde kırılmalar oluyor. 5.4'lük deprem, bu yapışan, kilitlenmiş bölgenin kenarlarında, nasıl elimizi yapıştırdıktan sonra kopma kenarlardan başlıyorsa, bu da o kenarlarda olan bir yırtılmadır. 5'lik, 5.4'lük depremler ana kırılmanın çevresindeki depremlerdir" diye konuştu.

Simav fayının potansiyel tehlikesine dikkat çekerek, fayın yapısı hakkında detaylı bilgi veren Üşümezsoy, fayın iki ayrı yay gibi duran 25-30'ar kilometrelik segmentlerden oluştuğunu belirten Üşümezsoy, potansiyel deprem büyüklüğünü "Bu faylar 6.5'lik bir deprem potansiyelini belirtiyor. Fakat iki fay birlikte kırılırsa bu 6.7'lik bir depreme dönebilir. Mesela Alaşehir'de 1970'te 40 kilometrelik fay kırılarak 6.7-6.8'lik deprem olmuştu. Benim beklediğim orada 6.5'lik depremdi. Bunu neredeyse bir buçuk seneden beri dillendiriyorum. Simav'da ve Sındırgı'da risk vardır demiştim" sözleriyle anlattı.

'DAHA BÜYÜĞÜNÜN HABERCİSİ OLABİLİR'
Fayın nasıl çalıştığını ve mevcut depremin ne anlama geldiğini daha anlaşılır kılmak için "avuç içi" benzetmesini kullanan Üşümezsoy, "Avucunuzu birbirinize yapıştıralım. Bu avucumuzdaki yapışan bölge, fayın birbirine yapıştığı, kilitlendiği alandır. Buna 'asperity' diyoruz. Bu alan Simav'ın altında. Bugünkü 5.4'lük deprem gibi sarsıntılar, bu yapışan alanın kenarlarındaki küçük yırtılmalardır. Yırtılmalar hızlıca çekilince avucumuzun içindeki deri de sıyrılarak yırtılıyor. İşte buradaki 6 buçuğa varabilecek deprem bu mekanizmayla oluşuyor. Simav Dağı yükselmek istediği için, fay düzleminin çevresindeki yapışmış bölümün küçük parçalarını yırtıyor. O yırtılma, büyük yırtılmaya ulaştığı zaman ana deprem oluyor" diye konuştu.

Bölgede 2011 yılında da 5.9 büyüklüğünde bir deprem yaşandığını hatırlatan Üşümezsoy, jeolojik zaman diliminde 2011 ile 2025 arasının çok uzun bir süre olmadığını ve bu sarsıntıların birbirinin devamı niteliğinde olduğunu belirtti. Üşümezsoy'a göre, Simav fayının ana kilitli bölümü üzerindeki stres birikimi devam ediyor ve bugünkü sarsıntı, bu stresin bir sonucu olarak ortaya çıkan ve daha büyük bir depremin habercisi olabilecek önemli bir işaret.

Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, yaşanan depremle ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Bugün 12:59’da yemişli Simav’da M5,4 büyüklüğünde küçük orta bir deprem gerçekleşmiştir. Bu deprem öncesinde 4,4 4,6, 3,9 luk ayrıca onlarca önce deprem gerçekleşmiştir. Bu Simav Sındırgı kırığını boydan boya gerildiğini göstermektedir. Sındırgı‘da 10 Ağustos‘ta olan M6,1’lik depremin artçıları beş, 5,1 olarak, yüzlerce artçı depremde sürmektedir. Simav‘da 2011 yılında M5,9 büyüklüğünde bir deprem olmuş, aylarca sürmüştür. Simav’da depremlerin yıkım eşik değeri M6,3’dür. Her ne kadar 5,4 lük deprem ana deprem gibi görünse de, buna daha büyük bir depremin izleme olasılığı yok değildir" dedi.

Ercan, evine güvenmeyenlerin birkaç gün dışarıda beklemelerini önererek "Her ne kadar bu kararı il valisi alsa da bir JEOFİZİK yüksek mühendisi, deprem bilimci olarak, can güvenliğini sağlamak için evine güvenmeyenler, güvendikleri evlerde oturan komşuların da ya da çadır ya da araçlarında birkaç gün kalarak beklemelerini öneririm. Artçı depremler en az birkaç ay sürecektir. Bu büyüklükteki bir deprem köy evlerinde, hayvan damlarında yıkım yapmış olabilir. Bu depremler Sivas’ın Sındırgı kırığı boyunca çok olağandır. Bu bölgede çıkan Ilıcalar kaplıcaları jeotermal enerjinin ısıtıcısı ve ana kaynağı da bu tür depremlerdir. Dolayısıyla Simav‘da ne Sındırgı‘da ne Gediz‘de ne Bigadiç‘te bu deprem oluşumları gelecekte de durmayacaktır. Bölgede beklenen en büyük deprem 7,2 dolayında olup bu depremlerin kökeni Ege bölgesi avkulanması ile ilişkili olup kuzey Anadolu kırığıyla hiçbir ilgisi yoktur. İstanbul’da ya da başka bir yerleri etkilemesi de söz konusu değildir" ifadelerini kullandı.

28 Eylül 2025 14:42
DİĞER HABERLER