Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç’ın ABD Kongresi senatörlerine yolladığı mektubun bir benzerini de yaklaşık 1 ay önce Temsilciler Meclisi üyelerine yolladığı ortaya çıktı.

20 Şubat tarihli, Serdar Kılıç imzalı resmi mektupta tıpkı senatörlere yollanan mektupta olduğu gibi gerçeğe aykırı bilgiler yer aldı.

Hatırlanacağı gibi ABD Kongresi’nin Temsilciler Meclisi ayağındaki 88 Kongre üyesi, Dışişleri Bakanı John Kerry’e bir mektup yazarak 14 Aralık operasyonunu ve Hidayet Karaca’nın tutukluluğunu eleştirmiş, Erdoğan’ın basına yönelik baskıcı tutumlarına tepki göstermişti.

Erdoğan’ın imzacı vekillere yönelik ’88 kiralık kişi’ çıkışı Ankara ile Washington arasındaki ilişkileri gererken, ABD yaşanan rahatsızlığı diplomatik kanallardan Türkiye’ye iletmişti.

ABD Kongresi’nin senato ayağında ise 74 senatör, benzer bir mektup yazarak Dışişleri Bakanı John Kerry’den Türkiye’de yaşanan basın özgürlüğü ihlalleri ve gazetecilerin tutuklanması konusunda duyarlı olmasını istemişti.

Büyükelçi Serdar Kılıç’ın senatörlere yazdığı ve gerçeğe aykırı bilgiler içerdiği için ‘skandal’ olarak yorumlanan mektubunun yankıları sürerken benzeri bir mektubun da daha önce Temsilciler Meclisi üyelerine yollandığı ortaya çıktı.

Serdar Kılıç imzasıyla 20 Şubat 2015’te 88 Temsilciler Meclisi üyesine yollanan mektupta 14 Aralık operasyonu sırasında gözaltına alınan 31 kişiden ‘medya sektöründe çalışan 13 kişinin hemen serbest kaldığı’ anlatılıyor.

Senatörlere yollanan mektuptaki gibi Hidayet Karaca’nın tutukluluğu, Ekrem Dumanlı’nın da uzun gözaltı olayının gizlendiği mektupta Kılıç kongre üyelerine ‘devam eden yargısal süreçlere 3.tarafların müdahalesinin suç teşkil ettiği’ uyarısını yaptı.

Kongre üyelerine Türk-Amerikan ilişkilerinin öneminden bahseden Büyükelçi Kılıç mektubunda ayrıca AB Bakanlığı tarafından hazırlanmış bir bilgi notuna yer verdi. Söz konusu bilgi notuna göre cezaevindeki gazeteciler ‘gazetecilik faaliyetinden dolayı cezaevinde değil.’  

Birtakım radikal sol örgütler ya da PKK adına şiddet eylemlerine karışmış ve halen cezaevinde bulunan 11 isme yer verilirken bunlar arasında Hidayet Karaca yer almıyor.  Kılıç’ın mektubunda ayrıca tutuklu kişilerin kendini ‘gazeteci olarak tanımladıkları’ fakat basın kartlarının olmadığı notu yer aldı. Kongre üyelerine ‘kötü niyetli bir girişimin parçası olmayın’ diyen Kılıç mektubunda Türkiye’nin basın özgürlüğüne saygılı olduğunu iddia etti.

Bugün