Tahşiye davısında savcılık esas hakkındaki müatalasını yazarken Bylock'un aslında bir tespit değil fişleme listesi olduğunu bir kez daha teyid eden bir skandala imza attı.
Savcıdan tutuklu polislere eşi görülmemiş Bylock suçlaması
Tutuklu polisler hakkında, esas hakkındaki mütaalasında onlarca yıl hapis cezası isteyen savcılık, tutuklu emniyet amirleri Yurt Atayün ve Erol Demirhan'ın Bylock kullandığını iddia etti hem de onbinlerce kez.
Savcının esas hakkındaki mütaalasında Yurt Atayün'ün 39 bin 504 kez, Erol Demirhan’nın ise iki ayrı hat üzerinden 27 bin 714 kez ByLock IP’sine bağlandıkları iddia edildi.
Ancak 17/25 Aralık Büyük Yolsuzluk Operasyonu sürecinde tutuklanan iki emniyet müdürü, Bylock'un yaygın biçimde kullanıldığı tarihte Silivri Cezaevi'nde tutuklu durumdaydılar.
Savcılık iki polisin Hizmet Hareketi'yle irtibatına delil olarak sadece Bylock'u sunabildi.
Savcılık mütaalasında, "Her ne kadar sanık Erol Demirhan ve Yurt Atayün'ün ByLock programı kullandıkları tarihte tutuklu oldukları tespit edilmiş ise de sanıkların tutuklanmadan önce kullandıkları telefon numaralarının, tutuklandıktan sonra da kullanılmaya devam edildiği tespit edilmiştir" denildi.
Yani bu durumda tutuklu oldukları, dolayısıyla Bylock kullanamayacaklarını açıkça yazan savcılık, Bylock kullanmayan Demirhan ve Atayün'ü yine de Bylock kullanmakla suçladı.
Yenişafak Gazetesi ise iki emniyet müdürünün cezaevinden Bylock kullanmaya devam ettiklerini iddia eden bir haberle çıktı.