Son zamanlarda artarak sürdürülen Hizmet Hareketi'ne yönelik cadı avını Erkam Tufan Aytav kaleme aldı.
Erkam Tufan Aytav'ın o yazısı:
Yıl 2026
Öğretmen sınıfta Türkiye‘nin yakın tarihini anlatmaktadır.
Söze şöyle başlar:
Çocuklar, siz daha küçükken bu ülkede Hizmet Hareketi olarak tanımlanan bir gruba yönelik 3 yıl süren bir cadı avı yaşanmıştı.
Hayırsever insanlar terörist diye hapislere atılmış ve pek çoklarının mallarına el konmuştu. Binlercesi de ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı.
90 yaşındaki hayırsever insanlar bile bu cadı avından nasibini almıştı.
İnsanlar aldıkları gazeteden, çocuklarını gönderdiği okuldan bile fişleniyordu.
Paralel diye yasalarda karşılığı bile olmayan bir suçlama ile binlerce insan mağdur edilmişti.
Gazete binalarına, televizyonlarına TOMA'larla gaz bombaları ile el konmuştu.
Nazi Almanya‘sına benzer bir cinnet hali yaşanmıştı.
Çocuklardan biri araya girer ve sorar,
Öğretmenim bu cadı avı yapılırken diğer insanlar ne yapıyordu?
Öğretmen cevap verir,
Kimi bu zulmü alkışlarken kimileri de korkudan susuyorlardı.
Çocuklar sizden isteğim akşama eve gittiğinizde anne ve babanıza ‘cadı avı yaşandığı dönemde siz ne yapıyordunuz‘ diye sorun. Aldığınız cevapları yarın sınıfta tartışalım.
Akşam evlerinde kimi anne babalar çocuklarının ev ödevi bu soruyu geçiştirecek ve utançlarından yüzleri kızaracak.
Bundan eminim.
Kimi anne babalar da çocuklarını karşılarına alıp şunları söyleyecekler,
Bak evladım o günlerde biz zalimin yanında olmadık. Cadı avını yapanları desteklemedik ve alkışlamadık çok şükür.
Hakikatı en yüksek şekilde korkmadan haykırdık.
Zaman gazetesi, Bugün, Samanyolu, Bank Asya basıldı hep oradaydık. Annenle birlikte gaz yedik. Sen de çocuk arabasındaydın. O gazı sen de yemiştin.
Paralelci denilerek görmediğimiz hakaret ve eziyet kalmamıştı. Uzun süre işsiz kaldım. Pek çok arkadaşım yıllarca hapislerde yattı. Pek çokları da ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. En yakınlarımız, komşularımız bile bu cadı avının parçası olmuştu.
Her gün hükümete yakın medya tarafından iftiralara ve linçlere maruz kalıyorduk. Diğer medyada korkusundan ya sesini çıkarmıyor yada alkışlıyordu.
Onların polisi, TOMA'sı, satılık medyası, trolleri vardı, devletin bütün gücünü arkalarına almışlardı.
Ama biz haklıydık. Dik durduk. Zalime eyvallah etmedik.
O dönemde Hizmet Hareketinden olmayan insanlar da hapse girmiş ve zulüm görmüştü. Ama onların arka çıkanı vardı. ABD Başkan Yardımcısı bile gelip çocuklarına baban senin bir kahramandı diyorlardı.
Ama biz yeryüzünde sahipsizdik. Bunu hiç umursamıyorduk çünkü biliyorduk ki Allah bizimleydi.
Ve kazandık.
Zulüm kimsenin yanına kar kalmadı.
Evladım, annenle birlikte sana bırakacağımız en temiz ve onurlu hatıra o cadı avı günlerinde yaşadıklarımız ve dik duruşumuzdur. Bizlerle gurur duyabilirsin.
Yarın git öğretmenine bunları gururla anlat evladım.
Benim annem babam o cadı avı günlerini onurları ile yaşadılar de...