"İşareti alan ‘yorumcular’ da YPG’nin vurulmasıyla hangi güçlere ne tür mesajlar verildiği üzerine ‘büyük devlet büyük lider’ coşkusu pompalanan analizler (!) döktürüyor."
...
En son Saray’dan kime yükselmişti ‘Eyyy!!’ nidaları? Amerika’ya, evet. “Ya PYD ya Türkiye” denilerek. Cevap ABD Dışişleri Bakanlığı sözcü yardımcısından gelmişti: “PYD’yi terör örgütü olarak görmüyoruz, desteklemeye devam edeceğiz”. Bu desteğin hikmeti ABD’nin Kürtlere olan sevgisi filan değil, malum, IŞİD’e karşı yürüttüğü etkili mücadele.
Peki AKP’yi “Suriye’ye girelim” noktasına getiren ne? PYD ve askeri gücü YPG veya omurgasını oluşturduğu Arap-Kürt ittifakı Demokratik Suriye Güçleri Türkiye topraklarına mı saldırıyor? Türkiye’ye karşı düşmanca bir tutumları, söylemleri mi var? Hayır. Yaşadıkları toprakları IŞİD’e karşı savunuyor, IŞİD’i yenilgiye uğratıyorlar.
Denilebilir ki bu Esad’ın işine yarıyor. Ve Esad’ın devrilmesi AKP ve Erdoğan’ın temel önceliği. Hâlâ mı? Ve bedeli Suriye iç savaşına bodoslama taraf olmak mı? Türkiye’nin bunda çıkarı ne? AKP’nin çıkarı üzerine söylenecek her biri diğerinden kötümser pek çok olasılık var ama Türkiye’nin bunda görünen hiçbir çıkarı yok...
Suudi Arabistan ve Katar dışında AKP’nin ‘hassasiyetini’ ne anlayan (!) ne de paylaşan var. Bu, hal-i pür melalimizi ziyadesiyle anlatan bir gerçek.
...