Samanyoluhaber.com yazarlarından Cuma Karaman'ın yeni köşe yazısı 'Çağlara evrensel mesaj: Veda Hutbesi' başlığını taşıyor.
Veda Hutbesi, sadece yirmi üç yıllık risaletin bir özeti değil, aynı zamanda geleceğe bırakılan
evrensel bir mesajdır. O gün, yüzbinlerce insanın şahsında, kıyamete kadar gelecek tüm nesillere dinin nihai hedef ve gayesini beyan etmek maksadıyla irad edilmiştir.
Cuma hutbeleri, bu son hutbenin taşıdığı ışığı ne ölçüde yansıtıyorsa, ancak o ölçüde gerçek bir hutbe olma niteliği taşır. Aksi hâlde, hutbeler sadece ideolojik ve sloganik söylemlerin ötesine geçemeyen metinler hâline gelir.
Bu bağlamda, Bediüzzaman’ın "Hutbe-i Şamiye"si bana, adeta Veda Hutbesi’nin bir izdüşümü hissini verir. Elbette ki bu hissi pekiştiren, ondan sonraki Muhterem Zat minberden yükselen o derin ve samimi sesi olmuştur. Ahlaki mülahazaların, içtimai meselelerin ve sosyal adaletin işlendiği hutbeler; gerçek manada örnek alınması gereken hutbelerdir.
Keşke biraz durup da, gerçekten Yüce Peygamber'i dinleyebilsek...İşte çağları aşan o hutbeden çıkarılabilecek evrensel ilkeler:
1. İnsan Haklarına SaygıPeygamber Efendimiz, Veda Hutbesi’nde herkesin canının, malının ve namusunun dokunulmaz olduğunu ilan etmiştir. Bu, İslam’ın temel insan haklarına verdiği değeri gösterir. Hiç kimse bir başkasının hakkına keyfi şekilde el uzatamaz. Bu ilke, günümüzde evrensel insan haklarının temelidir.
2. Eşitlik İlkesi "Arabın Aceme, Acemin Araba; beyazın siyaha, siyahın beyaza üstünlüğü yoktur." ifadesiyle ırk, renk ve soy üstünlüğü kesin bir şekilde reddedilmiştir. Üstünlük yalnızca takva iledir. Bu, İslam’ın sınıfsal ayrımları ve ırkçılığı dışladığını gösterir. Böyle bir düzen ve sistem ancak hak ve hukuk çizgisinde adil bir yönetimle mümkün olur.
3. Adalet ve Hakkaniyet Veda Hutbesi’nde faiz yasaklanmış, kan davaları kaldırılmıştır. Bu, adaletin kişisel çıkarların, intikam duygularının veya haksız geleneklerin önüne geçmesi gerektiğini vurgular. Hak ve hukukun üstünlüğü, İslam ahlakının temelidir. Burada haksız kazanca da dikkat çekilmiştir.
4. Aile ve Kadın Hakları Kadınların bir emanet olduğu, onlara iyi davranılması gerektiği ifade edilmiştir. Bu, kadına şiddeti ve ayrımcılığı reddeden, ailede sevgi, saygı ve hakkaniyet üzerine kurulu bir yaşamı öğütleyen evrensel bir çağrıdır.
5. Birlik ve Beraberlik"Müslümanlar kardeştir" ifadesiyle, toplumsal barışın, birlik ve kardeşlik bilinciyle sağlanabileceği belirtilmiştir. Fitne ve bölücülüğe karşı uyanık olunmalı, ayrılık değil, vahdet hedeflenmelidir.
6. Din ve Dünya Dengesi Veda Hutbesi’nde dünya hayatının geçici olduğu, ahirete hazırlıklı olunması gerektiği öğütlenmiştir. Bu dengeyi kurmak, ne sadece dünyaya ne de sadece ahirete yönelmekle mümkündür; orta yol esastır.
7. Sorumluluk Bilinci “Herkes kendi yaptığından sorumludur” ifadesiyle bireysel hesap ve sorumluluk bilinci ön plana çıkarılmıştır. Bu, hem dünya hem de ahiret hayatı için kişisel farkındalık ve özeleştirinin gerekliliğini ortaya koyar. Önce fertten başlama ilkesine dikkat çekilmiştir.