Çağlayan, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinin (MÜSİAD) Berlin bürosunu ziyaretinde, Türkiye'nin ekonomik başarılarını kıskanan çevrelerin bulunduğunu ve bunun her zaman olacağını belirterek, Fransa'daki Ermeni iddialarıyla ilgili yasanın da bu kıskançlıktan kaynaklandığını ifade etti. Fransa'daki ekonomik başarısızlığın, popülist kaygıların ve büyük çoğunluğu Fransa vatandaşı olan Ermeni asıllı seçmenlerin vereceği oyların söz konusu yasayı kabul edilme aşamasına getirdiğini vurgulayan Çağlayan, "Ermeni meselesinde Sayın Sarkozy'nin yapmaya çalıştığı şeyin altında yatan sebep, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kıskançlığıdır. Bundan kimse kuşku etmesin" diye konuştu. Çağlayan, yasanın kabulünün bir ülkede çifte vatandaş olunmasının önemini de gösterdiğini belirterek, yurt dışında yaşayan Türklerin de bulundukları ülkelerin vatandaşlığını alarak güçlü bir "Türk diasporası" oluşturması gerektiğini söyledi. Almanya'da aşırı sağcılar tarafından Türklere yönelik işlenen cinayetlerin aydınlatılması konusuna da değinen Çağlayan, bu konudaki üzüntülerinin büyük olduğunu, ancak bu işin peşini hiçbir zaman bırakmaya niyetlerinin bulunmadığını ifade etti. Çağlayan, konuya ilişkin Alman makamlarıyla sürekli temas halinde olduklarını, Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu'nun da bu konuyla yakından ilgilendiğini vurguladı. -"Vatandaşlarımızın kanını yerde bırakmadık"- "Vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin evelallah kanlarının tek damlasını bile yerde bırakmadık, bırakmayacağız. Bunu yapanların da burnundan fitil fitil getireceğiz" diyen Çağlayan, 23 Şubat'ta Türk kurbanlar için Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un da katılacağı bir anma töreni düzenleneceğini, törende cinayetlerin hiçbir zaman unutulmayacağının ve unutturulmayacağının bir kez daha vurgulanacağını bildirdi. Çağlayan, Türkiye'nin dünyadaki ekonomik kriz döneminde bile IMF'ye muhtaç olmadan krizden başarıyla çıktığını, dünyada imajını artırdığını, Türk vatandaşlarının da Türk olmaktan onur ve gurur duymaya başladığını, günümüzde Almanya'da yaklaşık 75 bin şirket ile toplam 300 milyar avro ciro yapan Türklerin, artık işçi konumundan iş veren konumuna geçtiğini belirterek, Türkiye'nin de eski Türkiye olmadığını, kendi gündemini belirleyen, barışa büyük katkı sağlayan demokratik bir ülke konumuna geldiğini söyledi. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin 2023 yılı hedefleri olduğunu da hatırlatarak, bunu dünyada yaşayan tüm Türklerle gerçekleştirmek istediklerini, Almanya'yla ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi konusunda da bu ülkede yaşayan Türkleri, Türkiye'nin daimi temsilcileri olarak gördüklerini belirtti. Berlin'de Almanya Ekonomi ve Teknoloji Bakanı Philipp Rösler ile görüştüğüne değinen Çağlayan, bu tür görüşmelerinde artık Türkiye'yi anlatmasına gerek kalmadığını, muhataplarının Türkiye hakkında hep olumlu konuştuğunu ifade etti. MÜSİAD'ı çalışmalarında her zaman desteklediğini ve desteklemeye devam edeceğini dile getiren Çağlayan, MÜSİAD'ın son derece güzel ve modern çalışmalar yaptığını kaydetti. MÜSİAD Berlin Şubesi Başkanı Veli Karakaya da Almanya'da yaşayan Türklerin sorunlarını çözmek için yoğun şekilde çaba harcadıklarını belirterek, ülkede gittikçe yayılan İslamofobi ve yabancı düşmanlığından endişe duyduklarını, Türklere karşı işlenen cinayetlerin unutturulmaması için kısa metrajlı filmler hazırlatarak, bunları yayınlatmak istediklerini söyledi. Televizyon kanallarındaki tartışma programlarına her zaman Türklere karşı olan insanların davet edildiğini savunan Karakaya, Hür, Teknik ve Humboldt üniversiteleriyle yabancı düşmanlığına karşı projeler geliştirmek amacıyla işbirliği yaptıklarını kaydetti. Bu arada, Bakan Çağlayan, ziyaret sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada, Bakan Rösler ile yaptığı görüşmede, vize, Türklerin sorunları ve ekonomik işbirliği konularını ele aldıklarını belirterek, görevinde yeni olan Rösler'le de iyi bir işbirliği yapmayı ümit ettiklerini söyledi. AA