Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, ülke olarak artık üretim yapımızı orta-düşük teknolojiden, yüksek teknolojiye ve yüksek katma değere çevirmek zorunda olduğumuzu söyledi.
Bakan Çağlayan, Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Kampüsü içerisinde yer alan Teknopark bünyesindeki Teknoloji Geliştirme Merkez (TEKMER) binasının açılış törenine katıldı. AK Parti Mersin Milletvekili Zafer Üskül'ün de katıldığı törende konuşan Çağlayan, Türkiye'nin çok önemli değişim ve dönüşümden geçtiğini belirtti. Bugün Türkiye'nin, dünyanın 239 gümrük bölgesine 20 binden fazla ürün çeşidi ihraç ettiğini, Avrupa'ya yapmış olduğu ihracatın, toplam ihracatının yüzde 50'si ve yine oraya yaptığı ihracatının yüzde 95'inin de sanayi ürünü olduğunu ifade eden Çağlayan, "Bunların hepsini üst üste koyduğunuzda, her biri bir tarih ve üzerinde önemle durulması gereken gelişmelerdir. Ama biz diyoruz ki; bu yetmez. Nedir yetecek olan? Bize bu cumhuriyeti kuranların, özgürlüğümüzü, demokrasimizi, kişisel hak ve özgürlüklerimizi, hürriyetimizi bize armağan edenlerin, başta Atatürk olmak üzere bu ülke için kanını, canını seve seve verenlere bizim onların evlatları olarak vermemiz gereken bir boyun borcumuz var; o da cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023'te, aynen Atatürk'ün dediği gibi ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine getirmemiz gerekiyor" dedi.
Muasır medeniyetten kastını, dünyanın 17. büyük, Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi olan Türkiye'nin, ihracatını 132 milyar dolardan 500 milyara çıkarması, 17. büyük ekonomi liginden, şampiyonlar liginde ilk 10 içinde yer alması, insanların yaşam kalitesinin artması ve dünyada en az 10 uluslararası marka olmuş Türk firmalarının olması olarak açıklayan Çağlayan, "Onun için de bütün planlarımızı buna göre yaptık. Benim çok sevdiğim bir reklam vardır; 'kontrolsüz güç, güç değildir' diyor. Allah'a şükürler olsun Türkiye olarak çok önemli alt yapı ve donanıma sahibiz. Özel sektöre her türlü desteği veren ve özel sektör marifetiyle Türkiye'yi büyüten bir hükümet anlayışına sahibiz. Türkiye işte bu güçlerle şimdi ortak bir gücü, planlanmış bir gücü harekete geçirecek ve 2023 hedeflerini yakalayacaktır. Türkiye'de artık bu var. Un var, şeker var, yağ var, helvanın da en kalitelisini yaparız inşallah" diye konuştu.
Ar-Ge, inovasyon, teknopark, tekmer gibi ifadelerin sihirli kelimeler gibi görünebileceğini, ama artık bunların günlük yaşantımızın ayrılmaz bir parçaları olduğunu dile getiren Zafer Çağlayan, şöyle devam etti; "Bunlar, Türkiye'nin muasır medeniyetler seviyesine gelmesindeki en önemli kilometre taşlarıdır. Ar-Ge'ye, teknolojiye değer veren bir hükümet yapısı var. Nereye kadar kopya yaparak, kopya çekerek teknoloji sanayi getirebilir. Yolun sonuna geldik. Geçmişte yüksek enflasyon bize araştırmayı, geliştirmeyi aklımıza getirmedi. Ama bugün artık Türkiye o yüksek enflasyonun koruma duvarlarından sıyrılmış, tüm dünyaya açık bir ekonomi haline gelmiştir. Biz gümrük birliği ile rekabeti öğrendik, teknolojiyi öğrendik, verimliliğin ne anlama geldiğini öğrendik, verimlilik olmadan rekabet yapamayacağımızı öğrendik. Şimdi eksiğimiz ne? Eksiğimiz, biz üretim yapımızı artık orta-düşük teknolojiden, yüksek teknolojiye ve yüksek katma değere çevirmek zorundayız. Biz bir ürünü kilogramı 1 dolardan satmaya mı devam edeceğiz, yoksa 100 dolara, bin dolara mı satacağız? Bugün 1 kilo demir, 60-70 cent, alüminyum 4-5 dolar ama 1 kilogram cep telefonu yaklaşık 4-5 bin dolar. 1 kilogram uçak, 1 kilogram uydu 50-100 bin dolar. İşte bunun yolu teknoparklardan geçiyor. Yani bu yüksek katma değerlere geçmek ancak teknoloji ile inovasyonla, araştırma-geliştirme ile olur. Türk insanı bütün katmanları ile birlikte bu ortamlarda üretmesinden geçiyor. Biz devlet olarak bunun desteğini vereceğiz."
Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu ise, Mersin Teknopark bünyesinde 30 firma bulunduğunu ve 90 kişiyi aşkın bir üretim gücü ile 2010 yılı sonu itibariyle 5 milyon liralık üretim hacmini yakaladığını belirterek, "Şüphesiz ki inovasyona dayalı büyüme, TEKMER'in desteği ile çok hızlanacak, çarpan etkisinde ilimiz, bölgemiz ve ülkemiz sektörel gelişmesine doğrudan katkı sağlayacak. Üniversitelerimiz aslında yapması gerekeni bilgiyi, ürettiği bilgiyi üretecek ve değerlendirecek sektörlerle buluşma çerçevesindeki bir büyük zenginliği sunacaklar. Bu bölgenin yaratacağı katma değer 21. yüzyılda en önemli değer olan bilginin artmasına yapacağı katkı ve ivme her şeyin ötesinde olacaktır" dedi.
MEÜ Rektörü Prof. Dr. Süha Aydın da büyük işletmelerin Ar-Ge'ye yeterli kaynağı kendilerinin ayırabildiğini, ancak KOBİ'lerin bu konuda büyük sıkıntı içinde olduklarını ifade ederek, "Ayırsalar bile Ar-Ge çalışmalarını yapabilecek düzeyde bilimsel desteğe her zaman ihtiyaç duyuyorlar. KOSGEB, bu kaynağı sağlayacak ama bilimsel desteğin sağlanması görevinin üniversiteye verilmiş olması ve bu görevin Mersin'de üniversitemiz tarafından verilecek olması bizi mutlu ediyor. Bu hakikaten bizim için önemli bir gün. İleri Teknoloji Araştırma Merkezi'nde biz KOBİ'lerimize katma değere dönüşebilecek çalışmalar yapmalarını sağlayacağız" diye konuştu.
Bakan Çağlayan daha sonra beraberindekilerle birlikte açılışını yaptığı TEKMER hizmet binasında bir süre incelemelerde bulundu.
İHA