Çağlayan'ın yeni sayısında neler var?

Haziran ayında Çağlayan dergisinde neler var? Abdullah Aymaz inceledi ve yazdı
Abdullah Aymaz / samanyoluhaber.com

Kapağında yazıldığı üzere:
“Dün gözde bir damla, gönülde bir sızı
Ve toprakta mini mini bir SIZINTI
Bugün oldu koskoca bir ÇAĞLAYAN…” 

Başyazı yine “Kendiyle yüzleşmede PEYGAMBER  UFKU” ama bu yüzleşmelerin BEŞİNCİ BÖLÜMÜ. Bu bölümde peygamberlerden HZ. Musa Aleyhisselam, Hz. Yunus Aleyhisseam ve Hz. Eyyun Aleyhisselam ele alınmış. Beş ülü’l-azm peygamberden birisi olan Hz. Musa Aleyhisselam'ın doğduğu zaman ve mekanın atmosferi yeni dünyaya gelmiş erkek çocuklar için hiç müsait değil… Daha beşikteyken deryaya salınışı yine elverişsiz şartlar demek… Vardığı yer zaten baş düşmanın sarayı. Ama hep bir sevk-i İlâhî var. Yusuf Aleyhisselam'ı Mısır sarayına kuyudan, köle pazarında satılma yollarından  gönderen İlahî hikmet Musa Aleyhisselam'ı da böyle ağır  şartlar altında gönderiyor. Firavun zulmünden Medyen’e gidişi-dönüşü de öyle. Dikbaş bir kavmi zulümden kurtarmak da öyle kolay olmasa gerek. Bazı yönleri itibariyle günümüze benzeyen taraflarıyla alacağımız çok dersler var,  Musa Kelîmullah’ın hayatında, muhasebesinde…

Hz. Yunus Aleyhisselam'ın hayatı da ibret dolu… Gönülden kopan münacaatı ile İlâhî Kudret onu arslanın ağzından değil, balığın karnından  çıkarıp kurtarıyor. Günümüzün zor şartları açısından mağdur ve mazlumlarımız için münacaatında kurtuluş reçeteleri var…

Dünyalıkları ve sıhhati elinden alınarak imtihana tâbî tutulmuş Eyyûb Aleyhisselam'ın başından geçenlerin de günümüze ve bize bakan veçheleri var. Çok iyi incelememiz ve ibretimizi almamız gerekiyor… 

Sağlık dalında Kemal Sunay’ın “Ramazanda Bir Sağlık Hediyesi Oruç” yazısında, orucun hikmetleriyle ilgili tıbbî bilgiler arz ediliyor. Hatta orucun  yaşlanma sürecini yavaşlatma ve kanser tedavisinde olumlu tesirlerine kadar…

Arif  Mert “İfade Hürriyeti” yazısında, bilhassa bizim dünyamızda, bilhassa  tâ başlarda  Asr-ı saadet yıllarında ifade hürriyetine ne kadar önem verildiği misallerle anlatılıyor.

M. Fethullah Gülen Hocaefendi, Münâcât-ı “Ey Aşk” şiirinde Ezelî Mahbub’a iştiyakını seslendiriyor.

Bizim gibi yorgunları da harekete geçiren Prof. Dr. Atıf Yorulmaz hocamız da “Alzheimer Yalnızlık ve Kur’anî Bir Reçete” yazısında, Alzheimer hastalığının sebepleri üzerinde durduktan sonra Kur’an-ı Hakim’in sunduğu reçeteye  dikkat çekiyor. Nahl Suresi 70. Ve 71. Âyetlerindeki üslup tarzından; çocuklarla ve torunlarla yaşamanın, sadaka ve zekatla hastalıkları tedavi etmeyi işaret eden hadisin hükmünü yerine getirmenin önemine dikkati çekiyor. Benim de müştetbeâtü’t-terâkib açısından bir ilavem olsun; “erzeli’l-umuri” yani ömrün rezillik dönemi olan en fena zamanına işaret eden bu ifade ses nağmesi ve içimize attığı gölgesi itibariyle  yaptığı çağrışımla “Alzheimer” hastalığını zihne getiriyor…

Prof. Dr. Suat Yıldırım Hocamızın “Kur’an’ın Ehl-i Kitabı İkna Etme Metodu” yazısında, bizlere ehl-i kitapla görüşme ve müzakerelerimizde uslûb olarak dikkat edeceğimiz hususları ve Kur’an aklîliği ve makûliyeti içinde neler söylememiz gerektiğini anlatıyor.

Toplum dalında Prof. Dr. Şerif Ali Tekelan “Klavuz” yazısında, hayatın maddî-mânevî çeşitli alanlarında verilecek rehberlik üzerinde duruyor.

Orta Sayfada M. Fethullah Gülen Hocaefendi “Farklı Mertebeleriyle NEFİS” yazısıyla, bir önceki sayıda başladığı “NEFİS” konusunun devamı üzerinde duruyor. Nefis ve şeytanın, kin, nefret, gazap, şehvet, haset, öfke, dünya sevgisi, yaşama sarhoşluğu, şöhret hissi, makam tutkusu, âcil olan dünyevî zevk u safayı, nasıl bilerek uhrevî hayata tercih etme zaafı gibi tehlikeli, mahvedici gayyalara sürüklediğini anlatıyor. Böyle bir âkıbete maruz kalmamak için de dikkat etmemiz gereken hususlara dikkat çekiyor.

Prof. Dr. Ömer Yıldız, “Lenfatik Sistemdeki İlahî Sanat” yazısında Cenab-ı Hakkın yarattığı Lenf damarlarındaki hikmetlere dikkati çekiyor ve “Eğer Lenf damarları olmasaydı kanın günde 2-3 litre azalması ile hayat bir günden daha kısa olurdu.” diyor.
M. Fethullah Gülen Hocaefendi “Çözme Kemendini” şiirinde, Efendimize (S.A.S.) olan aşk ve iştiyakını dile getirerek “Dilerim Senin yolunda öleyim.” diyor.  

“Bir İslam Kahramanı SELÂHADDİN EYYÛBΔ yazısında Ali İhsan Er, mefahirimizden olan Selâhaddin Eyyûbî’nin bilhassa Kudüs ile ilgili mücahede ve mücadelesini ve insanî güzel ve hasletleriyle düşmanlarında bile uyardığı güzel duyguları dile getiriyor.

“Gurbette Doğdum” şiiri ile, Zeki Van, gerçekten yaşamakta olduğu gurbet hayatındaki hissiyatını işliyor.

“Riyazî Düşünce Üzerine” yazısı ile Ahmet Özkan, M. Fethullah Gülen Hocaefendinin, yeryüzü mirasçılarının sekiz mümeyyiz vasfından birisi saydığı riyazî düşünce üzerinde duruyor.

“Cesaret ve Fedâkarlık Timsali Mustafa Birlik” yazısında da merhum Mustafa Ağabeyin bilhassa ilk dönmeler İzmir’deki Hizmet hayatının gelişmesindeki cesaretli tutumu ve fedakarlıkları anlatılıyor.

Emin Osman Uygur “Kur’an-ı Kerim’e göre Güzel ve Kötü Söz” yazısıyla Kitap ve Sünnet  ölçüleri içinde kötü sözlerden uzak durup güzel sözlerle yol almanın insanı Cennete taşıyacağı ifade ediliyor. 

Yakup Bekar, “Beyhude” şiiri ile yaşadığımız sürecede atıflar yaparak bizlere ümit ve cesaret üflüyor…

Çağlayan dergisinin bu sayısı da yine güzel yazılarla süslü… Bize düşen onu iyi müzakere etmek ve tanıtımını yapmak… 

04 Haziran 2018 10:22
DİĞER HABERLER